Bu Hayatı mı Hak Ediyoruz?

Pinterest LinkedIn Tumblr +

[Asu Maro’nun Milliyet’ta yayınlanan köşe yazısının bir kısmını paylaşıyoruz] Parlak bir mizah ve çarpıcı bir fikirle başlıyor ‘Kurabiye Ev’. Genç bir karı koca, kanepeye uzanmış televizyon izlerken adam birden “Hayatım, şuradan suyu uzatır mısın?” doğallığında, “Tatlım, bence çocukları satmalıyız” diye giriyor lafa

Sıfır Nokta İki’nin ‘Yalnızlar Kulübü’ oyununda göz alıcı bir oyuncu tanıdığımı yazmıştım: Pınar Çağlar Gençtürk. Bu kez yine onun izini sürerek Tiyatro Yan Etki’nin ‘Kurabiye Ev’ oyununa gittim. Bu arada genç oyuncunun Akademi İstanbul ve Yeditepe Üniversitesi Tiyatro Bölümü mezunu olduğunu, ‘Yedi Kocalı Hürmüz’ filminde, ‘Muhteşem Yüzyıl’da oynamış olduğunu gördüm ama belli ki o da ışığı sahnede parlayanlardan. Ve bu sefer Pınar Çağlar Gençtürk’e bir kez daha hayran olduğum yetmezmiş gibi, çok iyi oynayan bir oyuncu ekibiyle daha karşılaşmış oldum. Hele Deniz Karaoğlu’nu daha önce izlemediyseniz benim gibi, büyük kayıp içindesiniz, elinizi çabuk tutun…

Mark Schultz bir tür Hansel-Gretel masalı yazmış. Grimm Kardeşler’inki de yeterince acımasızdı, günümüze ayak uydurmuşu çok daha sert. Bencilliğimizi, habire ‘yeni hayat’ arayışlarımızı, bu uğurda bütün insanlık dışı halleri ‘rasyonelleştirme’ çabamızı ve ne kadar ileri gidebileceğimizi çok güzel ele alan bir absürd komedi olabilir-di. Ancak belli bir yerden sonra o abuk subuk durumu gerçek temellere oturtmak için adeta tür değiştirmiş yazar. İlk sahnede yakalanan ton devam etse, sahiden çok parlak bir oyun olurdu.

Asmalı Sahne’de
Ama Serkan Üstüner’in özenli rejisiyle izlediğimiz ‘Kurabiye Ev’, bu haliyle de ilginç bir oyun ve merakla takip ediliyor. Bunun da baş nedeni çok iyi oynanıyor oluşu. Hele Deniz Karaoğlu’nun Brian’ı aşık bir kocadan suratına tükürülesi bir pisliğe adım adım dönüştürmesine şapka çıkarılır. Faruk Barman’ın oynadığı Marco, Amerikan filmlerinden fırlamışa benzeyen pişkin bir üçkağıtçı. Ve anlaşılan biz o tipleri öylesine içselleştirmişiz ki, Marco’yu basbayağı ‘bizden biri’ gibi görüyoruz, Barman’ın oyunculuğundaki doğallığın, rahatlığın da yardımıyla. Barış Kıralioğlu, Özgür Özgencer, Sinem Reyhan Kıroğlu sahnedeki kısa süreli ama etkili varlıklarıyla bütünü tamamlıyorlar.


Milliyet

Paylaş.

Yorumlar kapatıldı.