Eskişehir'den Troyalı Kadınlara Ağıt

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Metin Boran

Anadolu’da bin bir güçlükle, tiyatroyu yaygınlaştırmak için oyun üreten amatör ve ya profesyonel toplulukların İstanbul’a gelmeleri, başta mekan ve finansman sıkıntı nedeniyle bir hayli zorlaştı. Keşke bu sorunun aşılacağı umudunu taşıyabilsek de, engelin aşılacağı inancıyla cümleyi ‘şimdilik’ kaydıyla bitirebilseydik.

Ancak yıllardır yaşanan bu sorunu, iktidarın son zamanlarda tiyatroya karşı olumsuz yaklaşımı iyiden iyiye derinleştirdi. Bu sebeple İstanbul seyircisi Anadolu’daki çalışmalardan haberdar olamıyor. İstanbul’a ancak ödenekli tiyatro toplulukları gelebiliyor. İyi de ediyorlar, çünkü çoğu yerde güzel çalışmalar oluyor  ve tek tük  de olsa bu çalışmalardan haberdar olabiliyoruz. Bunlardan bir tanesi de Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları.

Kuruluşundan bu yana yerli ve yabancı her türden onlarca yazarın oyunlarını samimiyetle ve sorumluluk bilinci ile seyircisiyle buluşturan Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları yine bir klasik oyunun güncel yorumuyla turneye çıkarak İstanbul’a geldi. Geçtiğimiz hafta üç günlük turne programı ile kente gelen topluluk Antik Yunan klasiklerinden Troyalı Kadınlar’ı İstanbul’da tiyatro seyircisi ile buluşturdu. Topluluk sahneledikleri oyunla seyirciden büyük alkış aldı.

Antik tragedya yazarlarından Euripides’i (MÖ 480-MÖ 406) yazdığı oyunun yönetmenliğini devlet tiyatrolarının deneyimli oyuncusu Murat Karasu yapmış. Yücel Erten’in çevirisi ile sahnelenen oyunun dekor ve kostüm tasarımı Başak Özdoğan’a, ışık tasarımı ise Ersen Tunççekiç’e ait. Yiğit Dalgın özgün müzik yorumu ile özel bir etki yarattığı oyunun hareket düzenini sahnelerde koreografik çalışmaları ile bilinen Cihan Yöntem yapmış.

Karl Marx’ın ‘Antik Yunan’ın üç altın çocuğundan biri’ (diğerleri Sophokles ve Aiskylos mb) diye nitelendirdiği Euripides klasik tragedya yazarı olarak konularını daha çok  savaş ve savaşın mağdurları olarak kadın ve çocukların yaşadığı dramlardan alır.

Yazdığı Troyalı Kadınlar oyununda da 10 yıl süren Troya Savaşı’nın sonunda yenilen komutan Hektor ve ailesinin başına gelenler kadınlar ve çocukların mağduriyeti üzerinden anlatılır.

Homeros‘un da İlyada’da ayrıntıları ile yazdığı Troya Savaşı’nda Kral Priamus’un karısı Hekabe (Özlem Akdoğan), savaşın sonunda kocası ve komutan oğlu Hektor’la birlikte bütün çocuklarını kaybeder ve Troya düşer.

Bu yenilginin ardından güç, iktidar ve toprak paylaşımında sınır tanımayan Yunan Kralının talimatı ile Hektor’un karısı, yenilmiş kentin genç kraliçesi Andromache’ı (Özlem Baykara Danacı) Akhilleus’in oğluna verilecek, bebeği de (ileride doğacak husumeti önlemek adına) Troya’nın surlarından atılacak ve öldürülecektir. Andromache bu haberi getiren komutan Talthbios’a (Zafer Ergül) yalvararak cezaya isyan eder.

Troyalı Kadınlar’ı yönetmen Murat Karasu somut bir durum üzerinden yorumlayarak savaşın ülkeler, kentler, kültürler ve özelikle kadınlar üzerinde yarattığı tahribata dikkat çekerek anlaşılır bir reji konsepti ortaya koyuyor.  Karasu bu görsel yorumunu özenli bir çalışma ile koreografi, ağıt ve ezgilerle destekleyerek daha etkin kılıyor ve güncele taşıyor. Bu yorumu ile bugün çevremizde yaşadığımız bölgesel savaşlara da vurgu yapan Karasu toplumsal içerikli bir sahnelemeyi tercih ederek duyarlılığını da ortaya koyuyor. Oyunda Hekabe, Andromache ve Talthbios rollerinin yanı sıra Kassandra rolünde Gonca Yakut, ‘Kadınlar’ da E. Savran Perk, Gamze Demirer, Ezgi Coşkun, Gamze Kılıkçı, Ayşen Aşkın Askerler’de ise Kıvanç Pehlivaoğlu ve Mert Tiryaki sade ve abartısız oyunculukları ile ‘sorun’un aktarımında özel bir oyunculuk örneği sergileyerek göz doldurdular. Oyuncular savaşın, yenilginin ve mağduriyetin onarılması güç ruhsal tahribatını bedenleri, sesleri ve sözleri ile sahnede bir başkaldırı eylemine dönüştürdüler. Emeği geçenlere teşekkürler.

Evrensel‘de yayınlanan bu yazı Mimesis için yazarı tarafından gözden geçirilip değiştirilmiştir.

Paylaş.

Yazarın bütün yazıları için: Metin Boran

Yanıtla