Memleket Tutukevine Döndü

Pinterest LinkedIn Tumblr +

[Marat Sökdü’nün röportajını aktarıyoruz.] Sinema ve tiyatro sanatçısı Rutkay Aziz “Memleketin çivisi çıktı” diyerek günümüz Türkiye’sini anlattı. Usta sanatçı, “yargının siyasallaştığı adalet ve hukuk düzeninin asla olmadığı bir ülkede yaşıyoruz.” dedi.

Usta sanatçı Rutkay Aziz Altın Portakal Film Festivali’nde yaptığı olay konuşmanın ardından ilk kez bu kadar geniş kapsamlı konuştu. Rutkay Aziz, açılım sürecinde başbakan’ın kendisini davet etmediğini söyledi ve ekledi. Bu aldatmaca da beni davet etseydi yanılırdı!

Tayyip memleketin çivisini çıkardı

Memleket gün geçtikçe büyüyen tutukevi haline geldi. Adına “dalga” dedikleri operasyonlar aldı başını gidiyor. Artık anlamakta ve takip etmekte zorlandığımız (!) tutuklamaları görüyoruz. Bir taraftan da İmralı’yla başlatılan barış sürecinden söz ediyorlar. Şimdi iki tabloya baktığımızda birbirini tutmayan çelişkili bir sürecin içindeyiz. Bu süreç, neler kazanacağımız ve neler kaybedeceğimiz ile ilgili çok ciddi politikayı da beraberinde getiriyor. Tayyip umutlarını İmralı’ya bağladı. Çünkü onun için başka yolu yok. Bu süreçten istediğini alamazsa hesabını da veremez. İmralı’ya sarılmasının nedeni bu. Üstüne basarak söylüyorum. Bu görüşmeler halktan saklanmamalı. Burada önemli olan şeffaf ve berrak olarak görüşmelerin kamuoyuna yansıması. Hepimizin dileği silahların susması ama iki farklı tablo beni ürkütüyor. Ben gerçekten artık ileri demokrasiye nasıl geçeriz diye düşünüyorum.

AKP ileri demokrasi diyor ama bu sadece sözde. Biz gerçekten ileri demokrasiye nasıl geçeceğiz? İşte temel mesele bu. Her gün insanlar tutuklanıyor. Türkiye gün geçtikçe büyüyen tutukevine döndü. Parasız eğitim isteyen öğrenciler cezaevinde. Hakkını isteyen işçi dayak yiyor. Bu gün hangimiz insan hakları ve yargı bağımsızlığından söz edebiliriz? Adalet ve hukuk düzeni kökünden sarsıldı. Yargının siyasallaştığı güvenin kalmadığı bir Türkiye’nin içinde var olma savaşı veriyoruz. İleri demokrasiye iktidar gücüyle geçilmiyor. Bunlar tamamen aldatmaca. Gerçek ileri demokrasi insan hakları onuru açısından çok önemli. İktidarın aldatmacılarından biri de komşularımızla. Komşularla “sıfır sorun” deniliyor ama laf. Asıl komşuluk sıfır! Hiçbir komşumuz bizi sevmiyor. Bir zamanlar bölgesel dayanışma içerisinde olduğumuz komşularımızla şimdi kanlı bıçaklıyız. Başımıza Kuzey Irak’ı çıkardılar. Kendi kendimize düşman yaratmak böyle bir şey olsa gerek.

Tayyip Erdoğan’ın açılım süreci de aldatmaca. Bakın açılım sürecinde sanatçı açılımı deyip kahvaltılı yemekli toplantılar düzenlediler. Gidenler Başbakanı dinleyip alkışladılar. Sanatçının bir duruşu vardır. Ben davet edilmedim edilseydim de gitmezdim. Zaten Başbakan davet etseydi yanılmış olurdu! Bizler yurtsever sanatçılar olarak asla duruşumuzu bozmayız. Bundan sonra da her ne pahasına olursa olsun, inandığımız ilkelerimizden taviz vermeyeceğiz, gitmeyeceğiz. Bu ülkenin onurlu insanları gibi dik durmaya devam edeceğiz.

Atatürk’e karşı topyekûn saldırılar beni kahrediyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusuna yapılan hakaretler, aşağılamalar, had safhaya ulaştı. Hazmedemiyorlar. Her gün yeni bir suikast görüyoruz. Ben hep şunu söylerim. Atatürk düşmanlığı hayır getirmez.

Adalet Sizsiniz. Atatürk Cumhuriyet demek, demokrasi demek, insan hakkı demek, büyük devlet adamı demektir. Ata’nın manevi değerleri bizim kutsalımızdır. Biz yurtsever sanatçılar olarak gelecekten her zaman umutluyuz. Yeter ki inancımızı kaybetmeyelim. Halkımız gerçek gücün kendilerinde olduğunu unutmasınlar. Oyunumuzda da anlattığımız gibi.

Sonsayfa

Paylaş.

Yanıtla