[Hande Sönmez ‘in Cnn Türk gazetesinde yayınlanan yazısını paylaşıyoruz.]
1999 yılında Ali Atay ve Berkun Oya tarafından kurulan Tiyatro KREK’in son oyunu ISKA’da dinlediğiniz askerlik anıları diğerlerine pek benzemiyor. Yakınlarını askere gönderenlerin aklından geçenler kalbinizi sıkıştırırken, askerlikle ilgili ezberletilmiş şeyleri sorgulatıyor.
Berkun Oya’nın bu kez sadece yönetmenlik koltuğunda oturduğu ISKA’yı genç yazar Fuat Mete kaleme almış. Askerlerin anneleri, babaları, sevgilileri, eşleri, ablaları anlatıyor, siz dinliyor ve bazen de ne demek istediklerini kelimesi kelimesine anlıyorsunuz. Sevdiğini askere göndermiş herkesin derdini 6 farklı ağızdan anlatan metin, bir yazarın ilk oyunu için son derece umut verici.
Hare Sürel, Gülce Oral, Bige Önal, Metin Coşkun, Nazan Kesal ve Ushan Çakır‘ın yer aldığı oyun, bir tiyatro oyunundan çok 6 temiz ve kısa oyunculuk performansı niteliğinde. Oğlunun kanını alırken canı oğlununkinden çok yanan hemşire rolünde Nazan Kesal, sevgilisini ortak arkadaşlarına kaptırmaktan ödü patlayan ama sağ salim dönmesi karşılığında sevgisini feda edecek anlaşmayı Tanrı’yla ya da askeriyeyle (bundan sorumlu her kimse) yapmaya hazır genç kız rolünde Gülce Oral çok iyiler. Oyunda belirdiği anda seyircinin gönlünü fetheden oyunculardan Ushan Çakır, bıçkın bir delikanlıymış meğer. ‘Korkusuz korkak’ bu delikanlı kankası için çok korkuyor bu sefer. Kardeşini ihbar ettiği için vicadan azabını bastıramayan ablaya Bige Önal, tek kolu olmayan ama o kolu yerine oğlunu koymuş baba karakterine ise çok özel bir performansla Metin Coşkun hayat veriyor. Eşini tanımadan onu askere göndermiş olmanın hüznünü yüzünden okuduğumuz taze eş rolünde de Hare Sürel’i izliyoruz.
Tam da askerlik üzerine bu kadar kafa yormuş, ‘Asker Doğmayanlar’ kitabını baş ucumuza koymuşken, insan, böyle bir oyun izleyince askerlik hakkında tüm bildiklerini, küçüklükten bu yana öğretilmiş her şeyi bir kez daha sorguluyor ve akla akil adam Baskın Oran’ın geçenlerde kaleme aldığı yazısındaki ‘İnsanlar küçüklükten bu yana onlara öğretilmiş şeylerin yanlış olduğunu duymaktan hiç hoşlanmazlar’ cümlesi geliyor. Bazen bu topraklarda değişmeyen tek şey değişmeme isteği oluyor. Yine de iyi ki böyle oyunlar yazılıyor ve sahneleniyor. Başta da belirttiğim gibi bir tiyatro oyunundan çok 6 doyurucu oyuncu performansı izlesek de, dinlenenler karşısında formatın pek bir önemi kalmıyor.
Berkun Oya’yı Son ve İntikam dizilerinin senaristi olarak tanımış ve sevmiş herkese bir küçük öneri: KREK’e gelin. Bilgi Üniversitesi’nin Santral İstanbul kampüsündeki bu tiyatroda gördüklerinizden sonra onu daha çok seveceksiniz.
Yazan: Fuat Mete
Yöneten: Berkun Oya
Oyuncular: Bige Önal, Gülce Oral, Hare Sürel, Metin Coşkun, Nazan Kesal, Ushan Çakır
Işık: Cem Yılmazer
Prodüktör: Nisan Ceren Göknel
