Bir Yere Gitmemeli, Gençlik.

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Can Merdan Doğan

“Git oldu can, sürgün geldi dayandı/Diktiğin fidanlar sen olmayanda/Yel vura ırgalana, gün vura duldalana büyüyecek/Yasa şu ki ekinler yürüyecek/Bebek dillenecek, güçsüz hallanacak/Siz kalkacak İsfendiyar başından…”

Gülten Akın

Çiçekli gömleğiyle dolaştı çarçur edilen sokakları. Taşlara baktı, gölgesinin parçalı halini gördü taşların üzerinde. İçini de dağıtıyordu gölgesinin parçaları… Başka içlere bakmayı zafer sayardı. Biri olmak zordu, o yaz, yazın sıcağında herkes olmak için okudu devrimci duasını. Şehirler adam sayardı, yokluğunu unutmak için. Sayılmak istemiyorum, dedi. Bir kişi olamayacak kadar çok hayat var kalbimde. Okula gitmedi, okul gidilecek bir yer değildi o gün… Başka bir okul buldu kendine, insanları sıraya sokan şehirlere inat, yan yana yürüdüğü, vicdanlı insanların, yeni biri, yeni bir şey, yeni bir hayat, yeni bir benlik, yeni, hiç ama hiç kurulmamış bir sokak bulmak isteyişine eşlik ve teşvik etmek için yeni bir okul buldu, nefesini tuttu ve girdi sınıfa. Nefesini ömrünce tutmaktır ölüm… ve ömür öldükten sonra da ömürdür. Özgürlük sloganlarını attı, korudu onunla beraber atılan diğer sloganları da… Geceleri eve gitmedi, artık her şeyini, varlık sebebini ve sınamasını sokağa bırakıyordu. Ömrünün en güzel geçen yazıydı. Bilmişlik yapıyordu, özgürlüğü tanımak için can atıyordu… İnanmamış büyüklere inat, onlara nanik yaparak, özendirerek; özgürlüğün kurulu bir şey olmadığını, olamayacağını anlatıyordu, zarif sesiyle. Bir çocuktu yine de… Yaşama isim koymadığı için bir çocuktu. Annesi arıyordu sürekli, yavrum, kuzum diyordu annesi.. Dikkat et kendine sokaklarda, üzmesin seni sokaklar diyordu. Yemeğini ye öyle git eyleme annem… Merak etme anneciğim, bize korku yok burada… Hepimiz birimiz için buradayız… Sokakları sağırlaştıran adamlar bombalar yağdırıyordu, yaşama isim koyanlar ona da bir isim vermek istiyordu… Bir zaman kapısından onu da geçirerek, ölüme ya da hapse yollamak için can atıyorlardı. Nanik yapıyordu o, çocuktu çünkü. İçi çocuktu, yüzü genç. Akıl defterine şunları yazmıştı;

Ölüm üzerine sıfatlar arıyorum, her seferinde kalleşçe geliyor böylesi… Karşılaması zor bir ölümü, başka bir biçimde ifade etmenin imkanı yoktur… Bir imkan yoktur burada; nefes alma aralığı, kaçma anı, yüzünü gökyüzüne çevirme ihtiyacı yoktur. Bütün boşlukları doldurur acı. Bazı acılar, çok acıdır; ilim, irfan işlemez. Ne kadar o ölümü taklit ederseniz edin, yerine geçemezsiniz, ölünün de yakınının da… Bazı acılar, durumun ve yerin değişmesi üzerinedir. Ulysses’te, anlatıcı Bloom “mutsuzluğu dile getirmenin korkusunu yaşar.”Bunlardan biri ölüm(durumun değişmesi), ikincisiyse ayrılık(yerin değişmesi)dir.

Çok ayrılmıştı, ama hiç ölmemişti… Sürdü kendini yollara, coştu denizlerde, sarıldı kendi gibi bildiklerine, sımsıkı… Ben bir anne acısı olmak istemezdim, siz? Sürdü kendini yollara, yollar sarpa sardı, bedeni üşüdü. Düş görmeye başladı, adına okunan duaları gördü düşünde… Nefesini bıraktı bu sefer, içinden geçip giden düşe inat, son bir kez arayayım annemi dedi… Eli cebinde öldü. Daha önce hiç ölmemişti, sürdü kendini ölüme. Defterini çıkardı, sırtındaki tekme ağrısını hissetti, defterine şöyle yazdı…

Şimdi, yer değiştirdim. Ölüm, sevincimden ayrılmakmış meğer.

Bir fotoğraf gördüm. Fotoğrafa sızan acı ve öfkeydi… Anne olduğumu düşünmeye çalıştım. Oğlunu toprağa verip, başka bir oğlun cenazesindeki anneyi teselli ettiğimi düşünmeye çalıştım.. Bazı acıları hayal bile edemezsiniz… Edemedim, içtim. İki kadın, iki anne sarıldı birbirine, sımsıkı. Hiç ayrılmayacaklar artık, korkmayın. Yerleri değişti durumları değişti; öldüler ve ayrıldılar. Bir fırtına kopacak artık… Bir fırtına iki annenin ömrüne sızacak… Biz nefesimizi tuttuk, o fırtınayı başlatmak için.

Ey İsfendiyar, gözünü hırs ve zulüm bürümüş hain. Bir gün gözyaşı dökeceksin sen de ve biz çoktan o cenazeyi terk etmiş olacağız…

İki anne çantalarından akıl defterlerini çıkardı, ikisi birlik olup bir şairin sesinden şöyle yazdı,

Biz değil yaşayan acılardır.

Paylaş.

Yazarın bütün yazıları için: Can Merdan Doğan

Yanıtla