[Serkan Ocak’ın Kardeş Türküler’den Feryal Öney ve Vedat Yıldırım ile yaptığı ve Radikal gazetesinde yayınlanan söyleşisini paylaşıyoruz.]
Her masada ayrı bir muhabbet var. Bir tarafta dansçılar elle ritim provası yapıyor. Bir yanda Kalan Müzik’in sahibi Hasan Saltık manevi destek veriyor. BDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder her zamanki tebessümü ve esprileriyle dev ekibin heyecanına ortak oluyor
Konsere dakikalar var. Ancak hâlâ sound check yapılıyor. Belli ki konser geç başlayacak. Henüz seyirci içeri alınmamış. Hava soğuk, Feryal Öney şalını sarmış, kulaklığındaki sesteki sorunlardan dem vuruyor. Vedat Yıldırım’sa prodüksiyon amirlerini dinliyor dikkatle. Tatlı bir telaş sarmış Kardeş Türküler’in 60 kişilik Harbiye kadrosunu. Sebebi önceki konserlerini ileri sürerek, ses sistemini yaklaşık dört saat geç kuran ses şirketi…
Müzisyen ve makyöz Suzan Kardeş’in provada attığı göbek, stresi atmada da etkili oluyor. Son, ki, üç dört… Ve son kontrolün ardından derin bir ‘oh’ çekiliyor. Şimdi kostüm ve makyaj vakti…
Memleket rengârenk bir bahçe…
Her masada ayrı bir muhabbet var. Bir tarafta dansçılar elle ritim provası yapıyor. Bir yanda Kalan Müzik’in sahibi Hasan Saltık manevi destek veriyor. BDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder her zamanki tebessümü ve esprileriyle dev ekibin heyecanına ortak oluyor. Pakrat Ağabey (Estukyan), bir köşede sigarasını içerken, belgesel ekibi uzattığı mikrofonla diyalogları kayıt altına almaya çalışıyor… Sadece bu atmosferi görmek bile Kardeş Türküler konserini canlı izlemek kadar heyecan verici… (Kulisten videolar www.radikal.com.tr’de.)
‘Gerçek barış’a ulaşamadık
Feryal Öney: 15. yılı da kutlamıştık. Ama 20 yıl gerçekten çok uzun bir süre. Herkes sanırım aynı şeyi söyler, o kadar çabuk geçti ki… Muhtemelen bir 20 yıl daha devam edecek. Bunu hep hayal etmiştik. Aslında yenileniyoruz. Yeni solistlerimiz var. Gidenler, gelenler oldu. En başta söylediğimiz gibi her şeye rağmen 20 yıl devam ettik. Bir türlü hayal ettiğimiz o gerçek barışa ulaşamadık. Bazen çok yaklaştığımızı hissettik. Bazen de çok uzaklaştığımızı… Memleketin kırılma dönemlerinde önemli şeylere şahit olduk. Bunların müziğimize yansıması kaçınılmazdı. Kardeş Türküler’in devam etmesinde Türkiye ’deki gidişatın çok büyük etkisi var. Bırakmaya gönlümüz el vermezdi. Bu projenin sonlanması hiçbirimiz için iyi olmazdı. Bir motivasyon kaynağı oydu. “Bu barış bir gün gelecek ve biz de bunda pay sahibi olacağız” diyerek 20 yıl geçti. Sahnede 60 kişi var ama arkada 110 kişiyiz. 2000’de ilk konserimizde bu kadar kalabalıktık. Bir de bugün bu kadar kalabalığız.
Darısı hükümetlerin başına
Vedat Yıldırım: 20 yıldır deliler gibi ilk başladığımız sözü tekrar ediyoruz. Memleket sahnemiz gibi olsa. Peki nedir bizim sahnemiz? Herkesin kendi rengiyle katıldığı, mütevazı, bir taraftan melez bir dünya. Farklılıklarımızla bir arada nasıl yaşayabiliriz, onun dilini kurmaya çalışan, bütün kültürlerin, bütün inançların kendini ifade ettiği özgürlükçü bir sahne. Şu an Ortadoğu ve ülkemizde olan, gündemde olan mesele nedir? Farklı kültürler nasıl bir arada ortak yaşam kültürü oluşturacak? İşte 20 yıldır sahnede bunu yaşatmaya çalışıyoruz. Darısı devletlerin, hükümetlerin başına.
