Tiyatro, Turne ve Toplu Kaçakçılık

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Metin Boran

Tiyatrolarda yeni sezon hazırlıkları bütün hızıyla devam ederken Ankara Devlet Tiyatrosu yapımı Hürrem Sultan adlı oyunun geçtiğimiz hafta Kıbrıs turnesinden dönerken oyuncu ve teknik ekibe ait olduğu belirtilen ve dekor kamyonunda kolilerle (iddiaya göre 560 şişe) yakalanan içki olayı gündeme bomba gibi düştü. Bu akıl almaz maskaralık, fırsat kollayan Kültür Bakanlığını hemen harekete geçirdi. Zaten tiyatroyu suçlamak, tiyatroculara yüklenmek için pusuya yatmış olarak bekleyen Bakanlık yetkilileri olaya karışan oyuncu ve teknisyenlerin kurumdan uzaklaştırılması yönünde görüş bildirdiler. Yanı sıra Mersin Cumhuriyet savcılığı olaya el koyarak ‘toplu kaçakçılık’ iddiası ile soruşturma açtı. Olay ödenekli ve özel tiyatrolarda bütün samimiyeti, içtenliği ve emeği ile sezon hazırlığı yapan tiyatro sanatçıları arasında utançla, karşılandı, ayıplandı ve kınandı. Hürrem Sultan ekibinin yaptığı bu utanç verici olayın, siyasal iktidarın tiyatroya ve sanatçılara kin ve nefret beslediği  ve husumetle yaklaştığı bir dönemde gerçekleşmesi olayın vahametini bir kez daha artırıyor ve olaya toplumsal bir boyut kazandırıyor. Ayrıca Başbakan’ın tiyatrocuları ayyaş, edepsiz ve uyumsuz kişiler olarak addettiği ve hedef gösterdiği bir geçiş sürecinde bu olay kışkırtıcı bir içerik de taşıyor. İktidarın arayıp da bulamadığı bir olayı gerçekleştirdi akılsızlar. Artık siyasal iktidarın bu olay üzerinden tiyatro sanatçılarını daha fazla kin ve öfke ile suçlaması ve tiyatrolara saldırmasının önü açılacak ve iktidar sahipleri bu olayı yeri ve zamanı geldikçe kullanacaktır. Çünkü ellerine ve dilerine fırsat verildi, bundan kaçış olmaz ve önü de alınmaz. Ancak bu görgüsüzlüğü yapan veya bu kepazeliğe ortak olan oyuncu ve teknik elamanların bu olayın kendilerine, tiyatro sanatına ve kurumlarına verdiği zarar üzerinde uzun uzadıya düşünmeleri gerekiyor. Hangi saiklerle ve ne adına yapılırsa yapılsın olayı gerçekleştirenlerin içine düştükleri şuursuz çukur, onları itibarsız, yaptıkları işi de ciddiyetsiz olarak etiketlemiş ve genel olarak tiyatrocuların iğne ile kuyu kazarak edindikleri itibar ve meslek etiğinin, bir kez daha ayaklar altına alınması için fırsat ve zemin yaratılmış oldu. Resmi statüsü olan bir tiyatro topluluğu oyuncularının bilerek ya da bilmeyerek yüzlerce şişe içkiyi mal bulmuş mağribi gibi dekor kamyonuna yükleyerek ülkeye sokma girişiminden dolayı toplu kaçakçılıktan yargılanacak olması kendileri açısından adil deyimle utanç verici olmalıdır. Yaptıkları davranış sanatçı özgürlüğü, alışveriş serbestliği, içki tüketme hakkı ile alakası olmayan şuursuzca işlenmiş, açgözlülük kokan bir vurdumduymazlık girişimidir. Yaşamı ve davranışları ile toplumsal alanda örnek olması gereken sanatçıların şu günlerde söylem ve davranışlarına daha dikkatli olması gerektiği gerçeğinin ayrımında olmayan turne ekibinin yaptığı bu ayıp olayın savunulacak hiçbir tarafı yok ve olamaz da. Bu olayın toplum ve sanatçılar katında telafisi mümkün olmayacaktır hiçbir zaman. Ancak bu olay üzerinden de birtakım aklı evvel yobazların ve tiyatroyla sorunu olan kerameti kendinden menkul şahsiyetlerin genel olarak sahneye, oyuna ve oyunculara savaş açmasına fırsat verilmemeli ve olay üzerinde ahkâm kesmelerinin önü kesilmelidir. Bu hafta sezon açılırken tiyatrolarda hangi oyunlar hazırlanıyor onu yazacaktım ancak Hürrem Sultan ekinin bize yaşattığı bu ahlaksız olay zorunlu olarak araya girdi. Haftaya ödenekli ve özel tiyatrolarda sezon hazırlığına ilişkin genel bir tanıtım yazısı ile karşınızda olacağım. Sevgiyle kalın, dayanışma ile direnin…

Evrensel

Paylaş.

Yazarın bütün yazıları için: Metin Boran

Yanıtla