Bir Şapkaya Hapsolmuş 5 Bağımlı İnsan!

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Yaşam Kaya

İkinci Kat, Karaköy’de kendi üslubunda, daha profesyonel bir anlayışta muhteşem bir sahne açmış. İstiklal Caddesi’nde yer alan ilk sahnelerinin acımasız kapital sisteme yenik düşmesi yüzünden grup kendisine sahne arayışına girdi ve Karaköy’ün arka sokaklarında ‘Yeraltı Tiyatrosu’nun benzersiz bir örneğini kurmayı başardı. Bu yıl İkinci Kat’ ın tüm oyunlarını izledim, her oyunları ayrı ayrı güzel, ama ilk defa izlediğim bir oyunu sıcağı sıcağına yazmaya karar verdim. Bu sefer sondan başa doğru oyunlarının kritiklerini yazıyorum. Amerikalı yazar Stephen Adly Guirgis’in geçen sene Broadway’de kapalı gişe oynayan eseri ‘Şapkalı O Çocuğu’ İkinci Kat Karaköy’de izleyicisi karşısına çıkıyor. Oyunda kaliteli bir kadro yer alırken, eserin çevirisini Ezgi Erdoğan, yönetimini Bedir Bedir üstlenmiş.

‘Şakpalı O Çocuğu’, Amerika’nın güneyinde, suça bulaşmış insanlar arasında geçen sıra dışı bir öykü. Jackie, sevgilisi Veronica’nın kendisini aldattığından şüphelenir. İkilinin yaşadığı tartışmadan sonra Jackie, hapishanedeyken kendisine bir nevi yaşam koçluğu yapan rehberinin yanına gider. Rehberinin yaşamı ise darmadumandır. Victoria’nın güzelliğe takıntılı yaşamı, her geçen gün çirkinleştiğini düşünmesi, sekse karşı düşkünlüğü eşiyle ilişkisini çıkmaza sokar. Eşinin insanlara doğru yolu gösteren birisi olmadığını, aşırı derecede kadın düşkünü bir sapık olduğunu bilir. Tüm bunlarla beraber diğer tarafta Julio’nun Jackie’le kuzen olmasının yarattığı duygusal bağı görürüz. Bu beş insanın sorunlu yaşamları bir ‘kara komedi’ doğurmuş, birbirleriyle kurdukları ilişki çürümüş toplumun kültürel ve ahlaki yapısını tüm çıplaklığıyla gözler önüne sermiş. Suçtan kastettiğim yanlış anlaşılmasın; insanların birbirlerine karşı duygusal, toplumsal, psikolojik olarak işlediği suçlardan bahsediyorum. Konuyla ilgili fazla detay verip, izleyiciyi karşılaşacağı komedideki şaşırtıcı unsurlardan mahrum etmek istemem.

Oyunda, Evrim Doğan, Ünal Yeter, Hakan Atalay, Esra Dermancıoğlu, Murat Mahmutyazıcıoğlu görev almış. Oyunun yönetmeni Bedir Bedir üç ayrı evi tek bir çatı altında birleştiriyor. Gösteride konu geçişleri fazlaca. Özellikle birden fazla karakterin aynı ortamda bulunuyor olması, her karakterin ayrı ayrı dünyalarının gösterilmesi Bedir Bedir’ in işini zorlaştırmış, fakat o bu zorlu işten akıllı çözümlerle çıkmayı başarmış. Sahneden sahneye geçiş durmaksızın oluyor. Aynı ortamda bulunan karakterler bölüm değiştirerek hızlıca diğer olayın içine geçiyor. Fakat ışık konusunda eksik kalan bir algı mevcut. Geçişler yapıldığı sırada, yan tarafın mutlaka az da olsa karanlıkta kalması gerekir. Bunun dışında harika bir yönetim algısı var sahnede.

Veronica rolünde izlediğim Evrim Doğan’ı geçmiş yıllarda Oyunbaz’ ın gösterilerinden tanırım. Profesyonel, kaliteli bir isimdir kendisi. Oyunda olayın başkahramanlarından olan karakterini muhteşem bir psikolojik analizle yorumluyor. Madde bağımlısı kadının duygusal travmatik yaşantısını mükemmel oynamış. Oradan oraya savrulan Veronica’nın sahte dünyası çarpık ilişkilerin tepesinde duruyor. Jackie’de Ünal Yeter ‘kara komedi’yi oluşturan isim. Oyuncunun sahne performansına hayran kaldım. Temposundan ödün vermeden iyi bir çıkış yakalamış. Rehberin sapık hayatını bizlere gösteren Hakan Atalay, ‘her olayı bilen’ karizmatik karakterinin rezilliklerini etkili bir dille seyirciye sunmuş. Özellikle Jackie ile sondan bir önceki sahnedeki konuşmasında, görünmeyen dünyanın kanunlarını vurgulayarak anlatmış. Esra Dermancıoğlu’nun Victoria’ya kattıkları yerli yerinde. Kendisini ilk kez tiyatro sahnesinde izliyorum. Birincisi ‘komedi’ oynayabilecek seçkin bir yüze sahip. İkincisi oyunda anlamsız anlamsız durduğu sahnelerde bile nasıl bir karakter profili çizeceğini bizlere net gösteriyor. Üçüncüsü, yatak sahnesinde (sevişme) biraz gergin, rahat olması gerekir. Murat Mahmutyazıcıoğlu eş cinsel Julio’da oyuna nefes aldıran kişi. Böylesi bir yorumu sanırım başka bir oyuncu yapamaz. Her zaman söylüyorum, herkes ‘karakter oyuncusu’ olamaz.

Oyuna tamamen komedi dersek hata yapmış oluruz. Ama büyük oranda sahnede ‘olay komedisi’ görüyoruz. İkinci Kat, kaliteli bir metin seçmiş. Gösteriyi izlerken o kadar çok küfür işiteceksiniz ki, sakın şaşırmayın. Fakat o işiteceğiniz küfürler asla sırıtmıyor, tam konuya yakışır biçimde kullanılıyor. Bu muhteşem gösteriyi kaçırmamanızı öneririm.

Oyun İkinci Kat Karaköy’de.

Sanat Haberlerimiz

Paylaş.

Yazarın bütün yazıları için: Yaşam Kaya

Yanıtla