Yasaklamalar Artık Üniversitelere Sıçradı

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Metin Boran

Erzurum Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Tiyatro Bölümü öğrencileri, provasını yaptıkları oyunun seyircili genel provasında Eski Devlet Tiyatrosu Genel Müdürü, Tiyatro Yönetmeni Yücel Erten’in Alternatif Bildirisi’ni okudukları gerekçesiyle oyunları yasaklandı.

Öğrenciler bu yıl mezuniyet oyunu olarak sahnelemek istedikleri İsviçreli Yazar Max Frisch’in faşizmin ayak seslerini anlattığı Yine Başladılar Şarkılarına adlı oyunun seyircili genel provasında Yücel Erten’in yazdığı ve medya aracılığı ile kamuoyuyla paylaştığı ve tiyatro sahnelerinde okunan bildiri, üniversite yönetimini rahatsız ettiği için tiyatro öğrencilerinin uzun emekle ortaya koymak istedikleri oyunun gerekçesiz olarak gösterimi durduruluyor.

Öğrencilerin açıklamalarına göre üniversite yönetimi oyunu yasaklamakla kalmamış oyunun basılı afiş ve broşürlerini imha etmek üzere toplatmış, Bölüm Başkanı Doç. Pınar Aras ve oyunda görev alan öğrenciler hakkında da soruşturma başlatmıştır. Evet aynen oyunun adında olduğu gibi yine başladılar şarkılarına.

Üniversite yönetiminin rahatsız olduğu bildiride Yücel Erten iktidarın sanat üzerinde kurduğu baskı ve yasaklamaları, sansür ve kıyımcı yaklaşımını eleştiriyor ve sanat ortamının hali pül melalini kamuoyu ile paylaşıyor. Son yıllarda Türkiye’de üniversiteler bilimsel düşünce ve özgür yaratımın yeri olmaktan çıkarak tamamen iktidarın politik uygulamalarını tasvip eden veya sessiz kalarak faşizan söylemin doğrudan destekçisi konumuna geldiler. Yönetmen Yücel Erten’in nesnel bir yaklaşımla kaleme aldığı ve Sanatçılar Girişimi, Nâzım Hikmet Kültür Merkezi, UPSD Türkiye, Amatör Tiyatro Çevresi, Devlet Tiyatrosu Sanatçıları Derneği, Tiyatro Eleştirmenleri Birliği, Türkiye Barolar Birliği, PEN Türkiye’nin de olduğu birçok kurumun da imzaladığı bildirinin içeriğine katılmamak mümkün değil. Ancak birçok sanatçı örgütünün imzaladığı bildiri nedense üniversite yönetimini rahatsız ediyor. Öğrencilerin oyununu yasaklayan rektörlüğün ya da yasak kararını uygulayan makamın bir başka rahatsızlığı da sanırım oyunun yazarı ve oyunun konusu olacak. Çünkü Max Frisch’in oyunu sanki Türkiye’nin bugünleri için yazılmış gibidir.

Yücel Erten bildirisinde özetle şu saptamaları yapıyor; “İktidar ülkemizde sanata topyekûn savaş açmış görünüyor. Dans belden aşağı, heykel ucube, resim müstehcen, edebiyat sakıncalı, opera lüks, orkestra zulüm, sinema ayıp, tiyatro tehlikeli, kitaplar bomba sayılıyor…

Kültürel ve tarihi dokular, saygısız bir talan furyasıyla karşı karşıya. Sansür gündelik olay halini aldı. Özel tiyatrolar, koşullu sadakaya bağlandı. Destek fonuna çağ gerisi bir ‘ahlaki ve milli değerler’ kapanı kuruldu…

Adına TÜSAK denilen bir fetva ile cumhuriyetin gözbebeği sanat kurumları için idam fermanı düzenlendi.

Dozerler, TOMA’lar, gaz fişekleri, akrepler ve çıyanlar, özgür düşüncenin, bilimin ve sanatın kapısında nümayiş halinde” denilen bildiride “Sanat kurumlarımızın yok edilmesi girişimine sonuna kadar karşı çıkacağız!

Susmayacağız, çünkü sanatçı son sözü karanlığa bırakmaz.”

Evrensel

Paylaş.

Yazarın bütün yazıları için: Metin Boran

Yanıtla