Tiyatro Festivalini Kaçıranlar için Beş Oyun

Pinterest LinkedIn Tumblr +

images[Ferhat Uludere’nin İstanbul Tiyatro Festivali hakkındaki yazısının bir kısmını paylaşıyoruz.] Tiyatro Festivali’ni kaçıranlar için beş oyun İstanbul Tiyatro Festivali’nde sahnelenen ve yeni sezonda da izleyici karşısına çıkacak olan beş oyunu ele aldık: “Maşenka”, “İmparatorluk Kuranlar Yahut Şümürz”, “Ücret Artışı Talebinde Bulunmak İçin Servis Şefine Yanaşma Sanatı ve Biçimi”, “İki Kapılı Ev” ve “Fü”.

90’lı yılların sonunda Uluslararası İstanbul Film Festivali’yle birlikte sadece İstanbul’da değil yakındaki tüm kentlerde bir heyecan da başlardı. Herkes İstanbul’da birkaç gün konaklayacak yer aramaya başlar, bulanlar hemen bilet kuyruğunda boy gösterirdi. Öğrenci evleri, akraba ziyaretleri, ucuz oteller ve bazen banklarda kalanlar vardı. Sinema solanlarında başlayıp, öğrenci evlerinde ucuz şarap eşliğinde devam ederdi sinema sohbetleri… İçki fazla kaçırılır, sabah seansları tehlikeye girerdi, ama yine de yetişilirdi sinemaya. Festivalle birlikte buna benzer bir atmosfer yaşanırdı o yıllarda İstanbul’da. Benzer yaşanmışlıklar tüm sinema meraklılarının zihninde yer etmiştir muhakkak.

İstanbul Caz Festivali başladığında da benzer bir atmosfer söz konusuydu İstanbul’da. Hatta 2000’lerin başında festival tişörtleriyle gezmek müzikseverliğin şanındandı. Çok arkadaşımız tişörtlerin arkasındaki listelerden takip etmişti konser programını. Bienaller de ayrı bir şenlikti. İstanbul’un kültür sanat hayatına katkı sağlamakla kalmayan onu şekillendirmeyi başaran İstanbul Kültür Sanat Vakfı ne yazık ki aynı etkiyi İstanbul Tiyatro Festivali’yle yaratamadı. İstanbul Tiyatro Festivali tıpkı Müzik Festivali gibi biraz geride kalmıştı sanki, biraz üvey evlat gibi görünüyordu. Seyircisi de, oyuncusu da, festivali düzenleyenler de biraz isteksiz biraz da eksikti sanki. İstanbul Tiyatro Festivali’nin Film Festivali kadar coşkulu geçmemesinin sebebi elbette İKSV değil. Bir bütün olarak tiyatronun Türkiye’de yarattığı algı bunun asıl sebebi. İzleyicinin azlığı, tiyatronun çekiciliğini ve etkisini yitirmesidir. Ve burada saymakla bitmeyecek birçok neden. Bir önceki İstanbul Tiyatro Festivali başlamadan önce; özellikle alternatif tiyatroların yarattığı etkiyi göz önünde bulundurarak büyük ve görkemli bir festivalin bizi beklediğini düşünüyordum. İktidarın tiyatroya yönelttiği eleştiriler tiyatrocuların toplumsal muhalefet içine katılmasını ve muhalefetin tiyatro üzerinden örgütlenmesine sebep olmuştu. Sesler çok ciddi yükseliyordu…

Yazının tamamı için tıklayınız.

GazeteA24

Paylaş.

Yanıtla