Zor Zamanlarda Gazel

Pinterest LinkedIn Tumblr +

vecdisayarVecdi Sayar’ın Taraf gazetesinde yayınlanan yazısının bir kısmını okuyucularımızla paylaşıyoruz.

Zor zamanlarda yaşadık hep… Kapkaranlıktan alacakaranlığa hepsini gördük. Düşünce ve sanat dünyamız hep sorunlarla boğuştu. İtiraz edenler hapislere, sürgünlere mahkûm oldu. Ama, gene de vazgeçmediler davalarından… Faili belli cinayetlere kurban gitti arkadaşlarımız. Yakıldılar… Kalanlar, kavgayı sürdürdü…

Bugün, daha da zor bir dönem yaşıyoruz. Türkiye bir rejim değişikliğinin eşiğinde… Adım adım İslam Cumhuriyeti’ne gidiyoruz… Vahşi bir kapitalizmin kucağında… İtiraz eden gençler sokakta öldürülüyor gene. Öldürülmeyenlerse, yavaş bir ölüme terk ediliyor. Yaşamlarını sürdürme olanakları bir bir alınıyor ellerinden…

Ve, bu ortamda korkmadan sesini yükseltebilen sanatçılarımız da var; köşesine çekilip, olup bitenleri tv dizisi gibi seyredenler de…

TÜSAK yasasının yeni yasama döneminde Meclis’e geleceği açıklandı. Sanatçıyı siyasi iktidarın emir kulu yapacak bir yasa… Devlet Tiyatroları’nın, Opera ve Bale’nin (görece) özerkliğini tümüyle ortadan kaldıracak bir yasa… Ne bekliyoruz? Yasanın çıkmasını mı?

Evet, şaşırtıcı şeyler de oluyor. Sanat alanına müdahalede daha dikkatli davranmak gerektiğini fark ediyor iktidar ve Rengim Gökmen’i –TÜSAK tasarısına karşı çıktı diye– görevden alırken, yerine değerli bir besteciyi, Selman Ada’yı atıyor. İstanbul Şehir Tiyatroları’nın başına sanatçı bir arkadaşımızı, Erhan Yazıcıoğlu’nu, Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarlığı’na saygın bir bilim adamını, Ayasofya Müzesi Başkanı, Prof. Dr.Haluk Dursun’u getiriyor. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Fazıl Say’ın yarattığı festivali elinden alırken, değerli bir müzik insanına, Prof.Gürel Aykal’a; Altın Portakal Film Festivali’ni, sevdiğimiz dostlara, Hülya Uçansu, Alin Taşçıyan, Zeynep Özbatur Atakan’a teslim ediyor.

Karşılıklı tercihlere saygımız sonsuz… Eminim, bu kurumların ayakta kalması için ellerinden geleni yapacaklardır. Dirençli olmaları, bu kurumların çalışanlarına bağlı. Onları eleştirmek yerine, kendimize bakalım derim… Sanatsal özgürlüğümüzü savunmakta ne kadar kararlı olabileceğiz, bu zor zamanlarda?

Bu yazıya başlarken, niyetim bir albümden söz etmekti. ANKÂ, Sivas’ta yakılan şairlerimizden Metin Altıok’a, kızı Zeynep Altıok Akatlı ve müzisyen dostlarının bir armağanı. Hâlâ almadıysanız, Anadolu Müzik’ten çıkan bu güzel albümü alıp dinleyin derim.

Taraf

Paylaş.

Yorumlar kapatıldı.