‘Devlet Edebiyatı Teşvik Etmesin!’ mi?

Pinterest LinkedIn Tumblr +

metincelal[Metin Celal’in Cumhuriyet gazetesinde yayınlanan yazısını paylaşıyoruz.] Otuz yıl kadar önceydi. Türkiye Yazarlar Sendikası Genel Kurulu’nda Kültür Bakanlığı’ndan TYS için destek alması eleştirildiğinde Aziz Nesin şöyle demişti; “Tabii ki destek alacağım. O para devletin ya da iktidarın değil, bizim vergilerimizden geliyor. Bu konuda tek kıstasım devletin bu destek karşılığında müdahale edip etmediğidir. Müdahale etmediği sürece destek alırız. Müdahale etmeye kalktığında da ‘Al başına çal’ deriz.”

14 Mart 2012’de Kültür Turizm Bakanlığı’nın Edebiyat Eserlerini Destek Projesi (EEDP) ilk yönetmeliği yayımlandığında ve 25 Aralık 2013’te yönetmelik değişikliği yapıldığında da birkaç köşe yazarı dışında gelişmeler kimsenin dikkatini çekmedi. Onların uyarıları da edebiyat kamuoyunda karşılığını bulmadı. Teşviklerle ilgili ilk açıklama yapıldığı günden itibaren ise söylenti gazeteciliği ile başlayan, sosyal medyada küfür, hakaret ve iftiralarla gelişen bir kampanya yürütüldü. Sonuçta konu soru önergeleri ile Meclis’e de geldi.

Sinema ve tiyatro yıllardır destekleniyor. Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik’in yaptığı açıklamalara göre 2014’te sinemaya 26.979.750 lira, tiyatroya 4.312.000 lira destek verilmiş. Çok eleştirilen edebiyata destek ise sadece 463 bin lira.
En çok seçici kurul üyelerinin, destek alanların adlarının açıklanmaması eleştiriliyor. Hayatım boyunca şeffaflıktan yana oldum, her şeyin göz önünde yapılmasını savundum. Bu projeye kadar da aynı düşüncedeydim. Ama küfür, hakaretlerle dolu bu yoğun saldırıyı gördükten sonra düşüncem değişti. En naziği “ulufe”, “saray bahşişi” gibi nitelemeler içeren katillerle suç ortaklığı yapmakla suçlamaya dek varan bu saldırı sürerken kurul üyelerinin ve destek alan yazarların isimlerinin açıklanmaması doğrudur. İsimleri açıklansa başlarına gelmedik kalmayacaktı. Söylentiye dayanarak yazılan haberlerdeki isim verme ısrarını da tehlikeli buluyorum. Bakanlığın hatası geç kalmasıdır. Daha ilk haber yayımlandığı gün açıklama yapılmalı, sosyal medyada linç ortamının oluşmasına izin verilmemeliydi.

Teşvik aldığını açıklayan beş şair ve yazara yöneltilen eleştirinin tamamen siyasi temelde olduğunu görünce bu kanım daha da pekişti. Sorgulanması gereken kaç muhafazakâra, kaç solcuya destek verildiği değil projelerin yönetmeliğe uygunluğu, “edebi nitelik” taşıyıp taşımadığı olmalıdır. Bu sorgulama da teşvik alarak yazılan eserler yayımlanmadan yapılamaz.

Seçici kurulun ağırlıklı olarak bürokratlardan oluştuğu iddia ediliyor. EEDP yönetmeliğinde kurul “Müsteşar veya ilgili müsteşar yardımcısı başkanlığında, genel müdür ve edebiyat alanında temayüz etmiş kişiler arasından Bakanlık onayı ile belirlenecek 5 kişi olmak üzere toplam 7 üyeden oluşur” deniyor. 7 kişilik kurulda 2 bürokrat var. Tiyatro desteğinde ise kurul dört bürokrat, bir akademisyen ve iki tiyatro yazarından oluşuyor. Yani EEDP kurulu tiyatroya göre çok daha sivil. Bence ilk yönetmelikteki yazar örgütü temsilcilerinden oluşan yapı korunmalıydı. “Edebiyat alanında temayüz etmek” kıstası doğal olarak kuşku yaratır.

Diğer eleştiri de ölçütlere. “Aday, teşvik için başvurduğu projenin konu ve içeriğinde herhangi bir değişiklik yapamaz” maddesi sınırlayıcılık getirdiği gerekçesiyle eleştiriliyor. “Tarihi romanı yazacağım” diye başvuranın aldığı destekle şiir kitabı yazmasının mantıklı olmadığını düşünüyorum. Önemli olan metnin içeriğine müdahale edilmemesidir. Yönetmelikte içeriğe müdahale yok “özgünlük” arınıyor. Ölçütlerde benim eleştirdiğim “Proje dilinin Türkçe olması”dır. Çokkültürlü, çokdilli bir ülkeden, açılımdan söz ettiğimiz bir dönemde böyle bir sınırlama doğru değil.

“Devlet edebiyatı desteklememeli” deniyor. Bu cümleyi kuranların TÜSAK tartışmasında devletin sanatı desteklemesinin anayasal bir görev olduğunu söylediklerini hatırlıyorum. Duruma göre mi tavır alınıyor? Aksine edebiyatı teşvikte devlet desteğinin neden bu kadar az olduğunu sorgulamalıydılar. Sinemaya 26.9 milyon veren devletin edebiyata 463 bin lira vermesi adil midir?

Cumhuriyet

Paylaş.

Yanıtla