İşçi Sınıfının Yetenekli Oyuncuları Masraflarını Karşılayamıyor

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Mimesis Çeviri/ State of Play [Oyun Devleti] (2003) dizisinin yıldızlarından David Morrissey, yaratıcı sektörlerde, dezavantajlı bir geçmişe sahip insanları başarısızlığa sürükleyen, içsel bir kültürün bulunduğunu belirtiyor.

Guardian. 16 Eylül 2014, Çeviri: Öykü Gürpınar

David MorrisseyDavid Morrissey, 16 yaşında okulu bırakarak Liverpool’un Everyman Theatre [Sıradan İnsan Tiyatrosu] için çalışmış, o esnada Rada’da öğrenim görmüştü. Fotoğraf: David Levene, Guardian

Oyuncu David Morrissey, genç işçi sınıfının, oyunculuk mesleğinin gerektirdiği yüksek meblağları karşılayamadığını belirterek, yaratıcı sektörleri bu “ekonomik dışlamaya” bir son verebilmek için daha çok çaba harcamaya davet etti.

The Deal [Anlaşma] adlı 2003 yapımı televizyon filminde Gordon Brown’ı canlandırmasıyla tanınan Morrissey, çok zengin bir topluluk olan sanatların genç insanları yeterince desteklemediğini söylüyor.

Radio Times’ın yeni sayısında “Televizyon kendi başına gayet iyi işliyor, fakat aşağıya sızma etkisi* gerektiği gibi işlemiyor.” diye belirtiyor.

“İçsel bir kültür oluşturuyoruz – bu durum gazetecilik ve siyasette de böyle – ve çok dikkatli olmamız gerekiyor; çünkü aksi takdirde daha dezavantajlı geçmişe sahip insanlar için bir mücadele olamayacak.”

Morrissey, yoksul insanların oyunculuk mesleğinden dışlanmasına ve artık oyunculuğun tüm toplumsal sektörleri yansıtan bir meslek olmaktan çıktığına dair endişelerini dile getiren son yıldız oldu.

Dame Judi Dench, eğitimin önündeki finansal engellerin, mesleği giderek daha elitist bir hale getirdiğini ifade ediyor.

“Tiyatrolarda çalışan herkes, her hafta, drama okullarını bitirebilmek için destek talep eden düzinelerce mektup alıyor” diye belirtiyor. “Pek çok şey yapabilirsiniz, ama bunun da bir sınırı var. Neticede çok pahalı.”

BBC1’in State of Play [Oyun Devleti] ve Amerikan yapımı The Walking Dead [Yürüyen Ölüler] dizilerinin baş yıldızı Morrissey, “İşçi sınıfının ekonomik olarak dışlandığı bir durum söz konusu.” diyor.

“Ben şanslıydım, fakat eğer şu anda bu işe girişseydim çok daha zor olurdu; çünkü ebeveynlerim beni ‘acaba başarabilecek miyim?’ sürecini atlatacak kadar destekleyemezdi.”

Tüm hayatı boyunca bir sosyalist olan Morrissey, 16 yaşında okulu terk etmiş ve Liverpool’un Everyman Theatre [Sıradan İnsanın Tiyatrosu] için çalışırken Rada’da eğitimini sürdürmüştü. Önümüzdeki hafta itibariyle BBC1’in The Driver [Şoför] adlı üç bölümlük drama dizisiyle yeniden ekranlara dönüyor.

“Ben drama okuluna burs alarak gittim. Everyman’de hem çalışıyordum, hem de okuyordum. Artık insanlar mesleğe aileleri tarafından desteklenerek başlıyor ve büyük bir kısmı girdikleri işlerden para kazanmıyor.”

“Çok zengin bir topluluk olan sanatlar içerisinde, çok fazla destek sağlamıyor oluşumuz beni endişelendiriyor.”

BBC’nin drama komisyonundan Ben Stephenson ve Arts Council [Sanat Konseyi] delegesi Sir Peter Bazalgette de oyunculuk mesleğinin desteklenmesi konusunda kaygılarını dile getirmişti.

Stephenson, Edinburgh Televizyon Festivali esnasında Guardian’a verdiği röportajda, oyunculuğun bir orta sınıf mesleği haline geldiğini, zira dezavantajlı bir geçmişe sahip kişilerin karşılayamayacağı kadar pahalı olduğunu belirtmişti. Bazalgette ise devlet okullarından gelen oyuncuların ayrı kaldığını dile getirmişti.

Damian Lewis, Dominic West ve Laurence Fox gibi yıldızların eğitim gördüğü gibi devlet okullarından Harrow’da eğitim alan Sherlock yıldızı Benedict Cumberbatch, “gösterişsiz” oyuncuların sürekli aynı rollere verilmesinden dem vurmuş ve bütün devlet okulu mezunu oyunculara aynı şekilde davranmanın tembellik olduğunu belirtmişti.

Cumberbatch, geçtiğimiz sene “mızmız, zengin, devlet okulu piçi” olarak görülmekten sıkıldığını belirterek “oyuncu olmanın iyi yanlarından biri bu ortamda meritokrasinin işliyor olması.”

Öte yandan, Fox hanedanının oyuncu üyelerinden, Edward Fox’un oğlu oyuncu Freddie Fox, Cumberbatch’ın “gösterişlilerin sillesinin” kurbanı olduğunu belirterek şikayetini süprüntü olarak nitelendirmişti.

Oxford’un Bullingdon Club**grubundan ilhamla kurgulanan The Riot Club [İsyan Kulübü](2014) filminin yıldızlarından Freddie Fox, Radio Times’a “Bir dolu saçmalık. Yani, Ben’in keyfi yerinde sonuçta, değil mi? Öyle Holywood’da ondan nefret eden çok fazla insan da yok.” diye belirtmiş.

* ç.n.- Aşağıya sızma etkisi (trickle down effect): Ekonomik bir terim. Buna göre, başlangıçta sadece üst sınıfların karşılayabileceği kadar pahalı olan bir metanın, zamanla piyasa normallerine gerileyerek herkes tarafından karşılanabilecek bir fiyata çekilir.

** ç.n.- Bullingdon Club: Oxford Üniversitesinin zengin öğrencilerinin bir araya geldiği ve büyük ziyafetler düzenleyen, kendine has ritüelleri bulunan bir kulüp.

Paylaş.

Yanıtla