Bir Delinin Hatıra Defteri

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Metin Boran

Genco Erkal’ın genç yaşında ilk kez 1965 yılında Ankara Sanat Tiyatrosunda oynadığı Bir Delinin Hatıra Defteri 50 yıl sonra yeniden Dostlar Tiyatrosu’nun prodüksiyonu ile sahnelerde. Bu arada 1965 yılından sonra 1992 yılında Dostlar Tiyatrosu’nda farklı bir yorumla bir kez daha seyirci karşısına çıkarılan oyun bu sezon tekrar üstat Genco Erkal’ın nefis oyunculuğu ile tek kişilik bir şölene dönüşüyor. Coşkun Tunçtan çevirisi ile sahnelenen oyunun dekor tasarımı deneyimli Tasarımcı Duygu Sağıroğlu’ya müzikler ise Mete Sakpınar’a ait. Genco Erkal’ın özenle ve ayrıntı gözeterek yorumlayıp rejisini yaptığı oyunun kostüm tasarımı ise Özlem Kaya’ya ait.

Rus edebiyatında Puşkin’le birlikte anılan ve Dostoyevski’nin “Hepimiz Gogol’ün Paltosu’ndan çıktık” diye andığı ve öykücülüğüne vurgu yaparak yücelttiği Nikolay Gogol (1809-1852), yazdığı oyun ve öykülerle dönemin en çok okunan ve konuşulan yazarları arasında yer alıyor. Yazdığı yapıtlarla çarlık Rusya’sının içinde bulunduğu sorunlara kendi üslubunca eleştiri yönelten yazar, gerçekçi yaklaşımı ile edebiyat alanında bir başlangıç oluşturur. Yapıtlarında insanı ve onu oluşturan toplumsal çevreyi ve içinde bulunduğu toplumsal sistemin çelişki ve açmazlarını cesur bir yaklaşımla komedi tarzında işleyen Gogol’ün dünya edebiyatındaki yeri tartışmasız olarak ilk sıralarda yer alıyor.

Nikolay Gogol, Bir Delinin Hatıra Defteri’nde 19. Yüzyılda St. Petersburg’da düşük dereceli bir memurun gerçeküstücü hikayesi üzerinden dönemin insanını ve Rusya’da gündelik hayatın sıkıcılığını anlatıyor. Kendisi de kısa bir dönem devlet dairesinde çalışan Gogol memurların hayatını, onların yaşama biçimi ve ilgi alanlarını, meşguliyetlerini gerçekçi bir yaklaşımla kaleme alıyor. Yoksul bir hayatın girdabında kendi halinde bir memur olan Aksentiy İvanoviç Poprişçin mütevazı bir hayat sürerken çalıştığı dairenin müdürünün kızına tutku ile bağlanır. Bu aşk onun için normal değildir, çünkü aralarında sınıf farkı vardır. İmkansız bir aşkın dehlizlerinde dolaşırken yavaş yavaş kendini kaybeder ve anormal bir hayatın içinde bulur kendini. Akıl sağlığı ve düşünce dünyası karmaşıklaşmıştır. Yalnızlaşmıştır. Kendini farklı kimliklerde ve başka konumlarda görmeye başlar. İçinde bulunduğu hayatın gerçekliğinden uzaklaşmış ve sanrılar görmektedir. Son haliyle kendini İspanya Kralı 8. Ferdinand olarak görmeye başlar ve bu kırılmanın sonunda kendini akıl hastanesinde bulur.

Yazarlığa ilk başladığı yıllarda romantik bir yaklaşımla dünyayı ve hayatı algılayan Gogol zaman içinde kendini dönüştürerek gerçekçi bir üslupla çevresini yazmaya başlar. Komedi ve mizahı kullanarak hüzün ve neşeyi bir arada kullanan yazar gülümseterek düşündürür ve izleyenin yüzünde bir tebessüm oluşturur.

Bir Delinin Hatıra Defteri’nde Genco Erkal, Gogol’ün bu tarzını kendi reji ve oyunculuk anlayışı ile buluşturarak Poprişçin’in karmaşıklaşan düşünce dünyasını, psikolojik gelgitlerini ve içinde bulunduğu dramatik durumu abartısız ve ölçülü bir oyunculuk örneği ile sahneye taşıyor. Bir Delinin Hatıra Defteri ile Erkal’ın mükemmel oyunculuğu bir kez daha tescilleniyor. Erkal, hareket planı ve duygu değişimi, sesi ve tavırları ile sahici bir oyunculuk örneği ile oynadığı karakteri taçlandırıyor ve seyircinin gönlünü bir kez daha fethediyor. Oyunda Genco Erkal’ın dinamik ve enerjik oyunculuğunun yanı sıra sahne tasarımının duayeni Duygu Sağıroğlu’nun özenle kurgulanmış dekor tasarımı ve Mete Sakpınar’ın melodileri, sahnede akılcı bir uyum oluşturarak anlatımı görsel, işitsel ve estetik olarak üst düzey bir şölene dönüştürüyor. Bu bir buçuk saatlik oyunda 19. Yüzyılın çarlık Rusya’sına bir yolculuk yapılıyor. Hüzün ve acıma duygusu, gerçeklik ve hayal, tebessüm ve öfke bir tablo gibi karşımıza çıkarılıyor.

Not: Bir Delinin Hatıra Defteri bugün ve yarın (20-21 Ocak) Ankara’da Şinasi Sahnesinde Ankaralı seyirci ile buluşacak.

www.dostlartiyatrosu.com

Evrensel

Paylaş.

Yazarın bütün yazıları için: Metin Boran

Yanıtla