Hüseyin Avni Danyal: Sanatçıların Çoğu Kafasını Kuma Gömdü

Pinterest LinkedIn Tumblr +

kultur[Sevinç Özarslan’ın Hüseyin Avni Danyal ile yaptığı röportajı sizlerle paylaşıyoruz.]

Tiyatro ve sinema sanatçısı Hüseyin Avni Danyal, Kadıköy’de PlayStation salonu olan Mustafa Kemal Ekşi Pasajı’nı restore ettirerek tiyatrosunu kurdu. Bu yıl sezonu ‘Öteki’ oyunuyla açan Tiyatro Seyirlik, yıl boyunca üç oyun sahneleyecek. Öteki’de üniversitede tiyatro hocalığı yapan, adalet duygusu yüksek Bay Röpke’yi canlandıran Danyal, “Her an, her insanın başına gelebilecek olan ‘ötekileştirme’ kavramını hatırlatmak istiyoruz.” diyor.

Tiyatro Seyirlik, 2013 Aralık ayında açıldı. İstanbul’da tapusunda ‘tiyatro’ yazan tek bina olduğu söyleniyor. Bu doğru mu?

Onu araştırmak lazım. Çünkü Beyoğlu’ndaki Ses Tiyatrosu’nun da tapusunda aynı şey yazıyor olabilir. Bu binanın yapım tarihi, 1966-1967. Ulvi Uraz Tiyatrosu olarak inşa edilmiş. Pasaja adını veren Mustafa Kemal Ekşi de binayı yaparken, burayı tiyatro olarak düşünmüş. 1974’e kadar Ulvi Uraz devam ediyor. 1974-2005 arası sinema olarak kalmış. Ben 2013 Mayıs ayında devreye girdiğimde iki katlı PlayStation salonuydu burası.

Öteki, daha önce Türkiye’de sahnelendi mi?

Ben oyunu ilk kez 1985’te Devlet Tiyatroları’na (DT) girdiğim zaman izlemiştim. ‘Tam Rolünde’ ismiyle bir gençlik oyunu olarak sahnelenmişti. 2000’lerin başında Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nde öğrenciler tarafından da oynandı. Geçen yıl, ‘Ya Başaramazsak’ı çalıştığımızda, ‘Öteki’yi de sahneye koyan, okul arkadaşım Gürol Tombul ile konuşurken bu oyun geldi aklıma.

Repertuarı belirlerken önemli olan nedir sizin için?

Türkiye’nin ya da dünyanın hangi sorunuyla ilgili farklı bir bakış açısı ya da gözlem ortaya çıkarabilir ve seyirciye olaylara farklı bir gözle nasıl baktırabiliriz diye düşünerek repertuvar belirliyoruz. Ötekileştirme kavramı Türkiye’de her zaman olan bir şey. Gündeme dair olması adına yerini bulduğunu düşünüyorum.

Gündemdeki hangi konuyla ‘Öteki’yi bağdaştırdınız?

9-10 yıldır, ‘benden ya da benden değil’ cümlesi insanların kulağına çok gelmeye başladı. Ötekileştirme kavramı hümanizma içermiyor. Biri varsa, diğeri mutlaka olacaktır. İnsanları sınıflandırmanın yanlışlığını anlatmaya çalışıyoruz.

Sanatın da böyle bir görevi var zaten…

Evet, sanat muhaliftir. Fakat muhalif olmak, bir şeyin düşmanı olmak demek değildir. Muhalefet lafı bizde yanlış anlaşılıyor. Muhalif olmak, olanın karşısına daha iyi alternatifler çıkarmaktır. Yani A’nın karşısındaki B, A’yı yok etmek için ortaya çıkmaz. A’nın iyi yaptığı şeyler de var, onlara da mı karşı çıkacağız? Muhalif olmak A’yı doğru yönlendirmektir.

Sanat camiasının bahsettiğiniz muhalifliği doğru anladığını düşünüyor musunuz?

Sanat camiasının anladığını düşünüyorum ama politikacıların çok anladığını düşünmüyorum. Onlar siyasetin içindeki muhalefet diye bakıyorlar ama sanattaki muhalefet başka bir şey. Politikada muhalif olmak ile sanatta muhalif olmak aynı şey değil. Politikadaki biraz daha kirlenmiş bir muhalefet anlayışı. Sanattaki öyle değil. Olanın üzerine yeni şeyler koymak, yeni doğrular çıkartmak adına yola çıkılmış bir muhaliflik.

Sizce bu iktidar, sanatçıları neden anlamadı?

Galiba tehlike gördüler. Aslında 3-4 yıldır Türkiye’de sanatın uğradığı zarar karşısında başka bir ülke olsaydı, sanatçılar daha büyük tepki gösterirdi. Ülkemiz sanatçıları çok tepki göstermediler. Çoğu kafasını kumun içine gömdü. Çünkü herkes baskı altında. Elinden onu alıyor, bunu alıyor, şunu alıyor. Yani birçok insan işini yapamaz hale getirildi.

Peki siz korkmuyor musunuz?

Ben siyaset üzerinden tiyatro yapmam.  Beni siyaset ilgilendirmez. Sanatın gücü zaten çok büyük. 1985’ten bu yana profesyonel olarak oyunculuk yapıyorum. Demirel, Özal, Tansu Çiller, İnönü, Recep Tayyip Erdoğan iktidarını gördüm. Hangi biri benim oyunculuk anlayışımı değiştirebildi ki? Hükümetler, partiler gelip geçer, biz işimizi iyi yapalım.

Bu söylediklerinizden dolayı oynadığıınız dizi bitebilir.

Bunlar herkesin bildiği şeyler. Yıpratmak için ya da yanlış bir şey söylemiyorum. Ben işim ve sanatım adına konuşuyorum.  Söylediklerimin arasında bir tane siyaset var mı?

Öyle bakılmıyor ki, kim muhalefet ediyorsa hedefe o konuluyor.

Yok zannetmiyorum, o kadar kıyım durumuna gelmedik.

Emin misiniz gelmediğimize?

Sanki gelmedik gibi geliyor bana, iyi niyetle bakmaya çalışıyorum. İnşallah öyle olmaz. Olursa ne yaparız? İş yapmamız engellenirse gidip evimizde oturacağız. Yine bir şeyler üretmeye çalışacağız.

Zaman

 

Paylaş.

Yanıtla