Yaşar Kemal Binlerce Okuru Tarafından Uğurlandı

Pinterest LinkedIn Tumblr +

yasar_kemal_cenazeTeşvikiye Camii’nin avlusu bütün ünlü cenazelerinde olduğu gibi kalabalıktı. Yaşar Kemal’in hayatının son on yılı boyunca en büyük destekçisi olan eşi Ayşe Semiha Baban, akrabaları ve çok yakın dostları, taziyeleri kabul ettiler.

Caminin avlusunu dolduran kalabalığın çeşitliliği tam da Yaşar Kemal’i çevreleyen sevginin içerdiği zenginliği gösteriyordu. Edebiyat dünyasından neredeyse herkes, yazarlar, yayıncılar, ressamlar, sinemacı ve oyuncular, gazeteciler, siyasetçiler, işadamları… Farklı siyasetlerden, değişik hayat hikâyelerinden binlerce insan biraya gelmişti. Yaşar Kemal’in ömrü boyunca çok farklı insanların hayatına dokunmuş olması, onlarla yakın dostluklar kurması, bir ayaküstü sohbet esnasında bile karşısındaki kimse ona önemsendiğini hissettirmesinden beslenen büyük bir dostlar, tanıdıkları ordusu oradaydı. Çok sevdikleri yazara veda etmeye gelmişlerdi. Herkes birbirine başsağlığı diliyor, Yaşar Kemal’le ilgili anıları paylaşıyordu. Ve tabii her cenazede olduğu  gibi söz hep günlük meselelere geliyor. Ben kalabalığın içinde gezinirken farkettim ki en gözde mesele yaklaşan seçimler, Ak Parti , HDP… yani siyasetti.

Evet dostları oradaydı ama en çok okurları yanındaydı Yaşar Kemal’in. Hayatlarında hiç karşılaşmamış olsalar bile, onun romanlarıyla büyümüş, onun zulme karşı çıkan, barışa çağıran sözlerini dinlemiş, etkilenmiş. Yaşar Kemal’i bu ülkenin vicdanı olarak tanıyıp seven okurları…

Zamanla caminin avlusu hareket edilemeyecek kadar kalabalıklaştığında biraz gerilere doğru hareket ettim ve kalabalığın nasıl da bütün Teşvikiye Caddesine doğru yayıldığını gördüm. Cadde trafiğe kapanmış, camiye giremeyen sevenleri yolu doldurmuştu. Cenaze namazının bittiğini, avludan başlayıp bütün Teşvikiye’ye yayılan alkışa katılırken fark ettik. Binlerce kişi, yavaş yavaş dağılırken pek çok seveni de Zincirlikuyu’da, ilk eşi Tilda Kemal ile birlikte yatacağı mezarlığa onu uğurlamak üzere yola çıktı.

Törende Herkes Sustu Yaşar Kemal Konuştu

Son yolculuğunun her aşamasında çevresinde büyük bir kalabalık vardı. Zincirlikuyu Mezarlığı’nda, eski eşi Tilda Kemal’in hemen yanı başında hazırlanan mezarının etrafında kalabalık önceden toplandı. Cenazenin gelmesiyle birlikte aralarında Tarık Akan ve Suvai’nin de olduğu arkadaşları tabutunu arabadan çıkartıp mezarına taşıdılar.

Öğleden sonra düzenlenen tören için İstanbul’un en büyük salonlarından biri seçilmişti. Niekim Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nin büyük salonu da binlerce okuruyla doldu. Sunuculuğu üstlenen Zeynep Oral, “Bugün burada kimse söz almayacak. Bunun için çok zaman var. Bugün burada Yaşar Kemal söz alacak” dedi ve “Yaşar Kemal’e Kendi Sözleriyle Veda” adını taşıyan töreni başlattı.

Saygı duruşunun ardından Nebil Özgentürk’ün belgeseli seyredildi. Yaşar Kemal’i bir kere daha hatırlamak, konuşurken, türkü söylerken, halay çekerken çeşitli yaşlarında onu yeniden izlemek salonun duygusallığını artırdı. Yaşar Kemal’in kitaplarının en önde durduğu sahneye siyahlar içinde dört oyuncu, Tilbe Saran, Meltem Cumbul, Cihan Ünal ve Selçuk Yöntem çıktılar. Yaşar Kemal’in şiirlerini, yazılarından, konuşmalarından, romanlarından bölümler okudular. İnce Memed’in ‘Bir daha haber alınamadı’ diye biten finali okunuduktan sonra Yaşar Kemal’in çok saygı duyduğu bir müzisyen, İdil Biret piyano başına geçti ve Schopen’in 1 numaralı Balad’ını çaldı. Ve sonra oyuncular tekrar sahneye çıkıp, Yaşar Kemal’in Ermeniler’i, Kürtler’i bu topraklarda zulüm gören herkesi anlattığı satırlarını seslendirdiler. Deniz Küstü’den okudukları bölüm onun temel meselelerinden biri olan dostluk, iyilik ve kardeşlik rüyasını bir kez daha hatırlattı.

Tam da Yaşar Kemal’e yakışır, sade, sakin ve vakur bir törendi. Yaşar Kemal’e ne devletin ne her hangi bir siyasetin ne de her hangi bir kişinin sahip çıkmasına izin vermeyen, onu yazdıklarıyla, söyledikleriyle hatırlayıp okurlarıyla baş başa bırakan bir tören. Duygusallığın, süslü sözlerin, uzun konuşmaların değil, edebiyatın kendine yer bulduğu bir buluşma… Son yolculuğunun her aşamasında onu yalnız bırakmayanlar, belli ki şimdi tekrar romanlarına dönecekler.

Bu veda, pek çoğumuz için yeni bir okuma macerasının da başlangıcı olacak.

Cem Erciyes / Radikal

Paylaş.

Yanıtla