Cumhuriyet tarihinin en büyük terör saldırısını yaşadık. 10 Ekim Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi‘nde, seçim sonrası yükselen çatışma ortamına “dur” demek için yürüyen, halay çeken insanlar katledildi…
İlgili tüm güvenlik birimleri başta İçişleri Bakanı’ndan başlayarak istifa etmelidir. Devlet yetkilileri kameralar karşısında sırıtmak yerine bir an önce başkentte gerçekleşen bu terör saldırısını gerçekleştirenleri ve azmettiricilerini ortaya çıkarmalıdır. Fakat Diyarbakır’daki ve Suruç’taki katliamların faillerinin aydınlatılmamış olması, yine bu saldırıya da basın yasağı getirilmiş olması, devletin bu olayda da etkili bir süreç işletmeyeceği noktasında soru işaretleri uyandırmaktadır.
Medya ise saldırının, sivil toplum örgütleri tarafından yapılan bir barış mitinginde gerçekleştiğini görmezden gelse de hepimiz biliyoruz ki, bu saldırı ülkenin doğusundaki savaşa karşı çıkan tüm herkesi sindirmeyi ve korkutmayı amaçlıyor. Bu amacı bozmak barış isteyen herkesin yükümlülüğü!
Öte yandan çeşitli sanat örgütleri ve belli bazı sanatçılar açıklamalarıyla saldırıyı kınadılar ve Oyuncular Sendikası iki günlük grev kararı aldı. Sanatçılar tarafında belli bir kıpırdanma olsa da bu hareketliliğin kalıcı olması ve güçlenmesi gerekli, aksi takdirde bu savaş ve yükselen faşizm biz sanatçıları da yutacak.
