Oyun Mu Oynuyorsunuz Burada!

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Tülin Sağlam

Otoriter paradigmanın “oyun mu oynuyorsunuz siz” nidalarına, “evet biz kendi oyunumuzu kurduk, şimdi ve buradayız” diyebilmek umuduyla! İyi okumalar.

Oyun, eğitim bilimi ve estetik, bilim alanında oldukça uzun zamandır tartışılan kadim ve önemli kavramlardan biridir. Her iki alanın da temelinde yaratıcılığa dayanan oyunsu bir tutum olması ve oyun etkinliğinin yaşamın hemen her alanında görülebilmesi bu tartışmayı günümüze kadar taşıyan önemli bir etmendir. Bir yandan ciddiyet karşıtı olarak tanımlanırken bir yandan de en ciddi meselelerin temelindeki taşlardan biri olarak belirtilen oyun, çeşit ve işlev yelpazesinin genişliği ile gündemdeki yerini hiçbir zaman yitirmiyor.

Dünyanın birçok bölgesinde olduğu gibi ülkemizde de son yıllarda çocuk ve yetişkin eğitimi alanında, sivil toplum saha çalışmalarında ve şirketlerdeki hizmet içi eğitim süreçlerinde oyun, gittikçe artan bir biçimde değerlendirilmekte ve/veya araçsallaştırılmakta ve bununla ilgili oyunla öğrenme, eğitimde tiyatro, yaratıcı drama, eğitimde drama gibi kavramlar oldukça popüler hale gelmeye başlamaktadır. Popülerlik zaman zaman beraberinde kavram karmaşasını da getirmektedir. Bu yüzden de oyunun, dramanın ve tiyatronun kavramsal olarak mercek altına alınması ve çocuk ve yetişkin eğitimindeki pedagojik gücünün bilimsel temellerinin kapsamlı ve derinlikli olarak incelenmesi çok önemlidir.

Oyun-Tiyatro-Drama İlişkisi: Kuram ve Uygulama adlı eser yukarda söz konusu edilen irdelemeyi bilimsel bir bakış açısıyla ve derinlikli olarak yapmak peşindedir. Dr. Bülent Sezgin’in uzun süreli ve incelikli çalışmalarının ürünü olan bu kitapta, drama ve tiyatronun asal unsuru olan oyun ve oyun kuramları kapsamlı bir şekilde incelenmiş, oyun ve drama sürecindeki öğrenme deneyimi ele alınmış ve drama ve tiyatro arasındaki girift ilişki estetik ve pedagojik bağlamda irdelenmiştir.

Bilindiği gibi drama ve tiyatronun asal unsuru oyundur ve her ikisi de oyun yoluyla paylaşılan canlı bir deneyime dayanır. Bu paylaşımın odağı seyirci (tiyatro seyirci ile paylaşılan deneyimi koyar hedefine) ve katılımcı (dramada katılımcıların kendi aralarında paylaştıkları deneyimdir öncelikle hedeflenen) olarak değişir elbette. Ancak gerek tiyatro sahnesinde oyuncuların kendi aralarındaki paylaşım gerekse drama etkinliklerindeki tiyatro odaklı çalışmalarda seyirci konumundakilerle gerçekleşen etkileşim aslında bu iki alanın deneyim ve paylaşım niteliklerinin birbirinden tümüyle farklı olmadığını, çokça kesişim alanının olduğunu gösterir.

Yenilikçi Bir Bakış Açısı

Drama ve tiyatronun önemli bir kesişme noktası öğrenme ortamı oluşturma olanaklarıdır. Özellikle katılımcının ve sürecin öneminin vurgulandığı çağdaş tiyatro uygulamaları seyirciyi de üretim sürecine dâhil eden çeşitli uygulamalarla tiyatronun herkes için bir deneyim, gerçek bir yaşantı alanı olmasını diler. Oyunu odağa alan bu alanlar katılımcının isteyerek yer aldığı gönüllü etkinlikleri içerir. Öğrenmenin etkili olarak gerçekleştiği ortamlardır bunlar. Oyunlar ve oyunsu etkinliklerle oluşturulan drama ve tiyatro çalışmaları grup bilinci ve dramatik ortam oluşturma, içinde yaşanılan ortama ve kültüre yönelik aşinalık ve farkındalık yaratma, toplumsal bir birey olarak insanın kendinin ve dünyadaki yerinin farkına varma, empati ve yaratıcılık geliştirme, “şeyler” e başka türlü bakabilme ve sembolik düzenleri kavrama yetisi kazandırabilme gibi olanakları taşır bağrında.

Yazar eserinde yenilikçi bir bakış açısıyla oyun ve drama sürecindeki öğrenme deneyimini eleştirel pedagojinin dilinden sorgularken aynı zamanda tiyatro ve drama yoluyla toplumsal değişime ve eleştirel pedagojinin gelişmesine katkıda bulunmak isteyen eğitimci ve sanatçılara ait farklı model önerilerini de sunmaktadır. Bu bağlamda tiyatro ve drama uzmanları Bertolt Brecht, Augusto Boal, Dorothy Heathcote ve Gavin Bolton’un estetik, pedagojik ve politik perspektifleri karşılaştırmalı olarak incelenmiş.

Özellikle drama ve tiyatronun kesişme noktalarında- hem kuramsal hem de uygulama bağlamında -dolaşmak isteyen ve farklı bakış açılarını merak edenler için. Otoriter paradigmanın “oyun mu oynuyorsunuz siz” nidalarına, “evet biz kendi oyunumuzu kurduk, şimdi ve buradayız” diyebilmek umuduyla! İyi okumalar.

* Prof. Dr., Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi

OYUN-TİYATRO-DRAMA İLİŞKİSİ

kapak-on

Kuram ve Uygulama

Bülent Sezgin

Bgst Yayınları, 2015

286 sayfa, 23 TL.

Radikal Kitap

Paylaş.

Yazarın bütün yazıları için: Tülin Sağlam

Yanıtla