Korkular ve Tavizler Bizi Esir Alırsa Geriye Ne Kalır

Pinterest LinkedIn Tumblr +

imparatorluk kuranlar[Birgün Gazetesi’nden Gülsen Candemir’in haberini okurlarımız için paylaşıyoruz.] Edinburg Fringe Festivali programında sahnelenen ilk Türkçe tiyatro oyunu ‘İmparatorluk Kuranlar Yahut Şümürz’ İzmirli izleyiciyle buluştu
Yurt dışında ülkeyi temsil ederek, olumlu eleştiriler ile dönen Hayal Perdesi oyuncularının ‘İmparatorluk Kuranlar Yahut Şümürz’ oyunu İzmirli tiyatroseverlerden büyük ilgi gördü. TAKSAV 4. İzmir Uluslararası tiyatro festivali kapsamında İzmir Sanat’ta oyununu sahneleyen Hayal Perdesi oyuncuları BirGün’e oyunu anlattı. 1959’da Cezayir savaşından sonra Boris Vian’ın yazdığı Aleksandar Popovski’nin rejisini yaptığı oyunun gösterimi öncesi kuliste gazetemize konuşan Hayal Perdesi sanat yönetmeni Selin İşcan, oyuncular Ayşe Lebriz Berkem ve Reha Özcan oyunun ülkemiz insanının ruh hali ile olan benzerliklerini anlattı. Mayıs 2014’ten bu yana 80 defa sahnelenen oyun İzmir’de ilk kez sahnelendi. Festivalleri çok önemseyen tiyatrocular, İzmir’de olmaktan çok mutluydu.

Korkularımız esir aldı
Zaman zaman duydukları gizemli bir ses nedeniyle korkup kaçmaya başlayan bir ailenin hikâyesine odaklanan oyunda Şümürz’e hayat veren oyunun sanat yönetmeni de olan Selin İşcan oyunu şöyle anlattı: “Her korktuklarında bir üst kata taşınan aile ile birlikte hareket eden bir karakter Şümürz. Aile ona şiddet gösteriyor, zaman zaman da görmezden geliyor, bir tek evin küçük kızı onu görüyor ve ona şiddet uygulamıyor. Aile korkuları ile yukarı katlara çıktıkça anılarını, eşyalarını ve ailenin bir ferdini de yitiriyor. En son bir tavan arasına gelindiğinde Leon ve Şümürz yalnız kalır. Oyun biraz bizim ülkemizdeki insanların ruh hallerini de anlatıyor.

“Benim için de ilginç yolculuklara çıktığım bir oyun oldu diyen oyuncu Reha Özcan ise, oyunun yazıldığı 1950’li yıllarla günümüz arasında bir yakınlaşma sağlandığını söylüyor. Gelecek yüzyıllara da ışık tutan bir eser olduğunu sözlerine ekleyen Özcan ise oyuna ilişkin şunları söyledi: ‘Uzun zamandır ülkede yaşanan büyük sıkıntılar var. Bu durumlarda genelde sanatla beslenir insan. Ancak bizde bu böyle olmuyor. Oyun, korkularımızı ve kendi korkularımızı nasıl beslediğimizi, nasıl paranoya haline getirdiğimizi anlatıyor. Bizim evimizin içini anlatıyor diyebiliriz. Oyun içinde hayatımızla hesaplaşıyoruz.”

Belleksiz bir toplum
Oyunda anne karakterini canlandıran Ayşe Lebriz Berker ise, rolünü şöyle anlattı. “Kızlarının sorgulayan yanına karşı, her şeyin yolunda olduğunu hiçbir sorunun olmadığının altını çizen, her şeyi kapatmaya çalışan bir karakteri oynuyorum. Bir anne rolü ama arka planında belleksizlik var. Çok büyük sorunlar olmasına rağmen hiçbir şey olmuyormuş gibi bir tablo çiziyor. Bazen kızlarının hatırlatmaları karşısında hiçbir şeyi hatırlamıyor. Çocuklarımızı her şeyden korumak adına her şey unutuyoruz. Belleksiz bir toplum haline geldik ama buradan çıkış yok, bir üst kata çıksak da göreceğimiz şey en sonunda yıkıntılar olacak.”

Birgün

Paylaş.

Yanıtla