Sahne Sanatlarında Bu Hafta – Aziz Nesin Yüz Yaşında

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Piri Kaymakçıoğlu

Aziz Nesin Yüz Yaşında. Edebiyat ve mizah dünyamızın en önemli isimlerinden Aziz Nesin’in yüzüncü yaş günü Nesin Vakfı yararına düzenlenen gecede anıldı. Hikayeleri, romanları, şiirleri, tiyatro oyunları, anıları, gezi ve köşe yazıları, çocuk kitapları ve hatta çizgi romanlarıyla çok yönlü bir sanatçı olan Aziz Nesin’i rahmet ve saygı ile anıyorum. Onun üretkenliğinden ve çalışkanlığından feyzalmamız gerek.

Aziz Nesin hayatı boyunca sansüre karşı hikayeler, yazılar yazmıştı. Aziz Nesin’in yüzüncü yaşında sansür ve otosansür hala devam ediyor. Kayhan Yıldızoğlu Evrensel’den Hakan Güngör’e verdiği röportajda sansür hakkında şöyle diyor: “Biz bugüne dek son derece ahmakça, gerizakalı insanların koyduğu kurallar yüzünden ciddi sansür koşullarıyla karşılaştık. Doğal olmayan, insanları yabancılaştıran bir anlayış hakimdi. Şimdi de sansür olayları yaşanıyor. …Birileri yasaklar koyabilir. Ancak unutmamak gerekir ki, medeniyeti, yasakları koyanlar değil o yasakları aşanlar yaratır.”

Yasakları aşanların, Sokrates, Galileo ve Vanzetti ile Sacco’nun sorgulandığı ve soruşturulduğu bir oyun: “Adalet, Sizsiniz”. Fırat Kuyurtar, Taner Barlas ile Rutkay Aziz’in oynadığı “Adalet, Sizsiniz” hakkında yazdığı köşeyazısında iktidarı sorguladıkları için sorgulanan bu kişilerin oyun içindeki iade-i itibar davaları ile aklanmalarına değiniyor ve şunu sorguluyor: Peki geç gelen adalet adaleti sağlar mı?

* * *

Sanatçılar yaşanan çatışmalara ve yaşam hakkı ihlallerine tepkilerini dile getiriyor: Haluk Bilginer operasyon ve çatışmalarda hayatını yitiren çocuk ve gençlerin isimlerinin yazılı olduğu bir listeyi sosyal medya üzerinden paylaştı ve “Sözün bittiği yer” dedi. Sezen Aksu Cumhuriyet’teki yazısında şiddeti değil birarada yaşamayı savunuyordu: “Şiddet dili ile değil diyalogla, bireysel inanç ve fikirlerden sıyrılıp herkesin hayrına, ortak hareket etmekten geçiyor insan olmanın yolu… Bir yol var: Yaşamak ve yaşatmak…” Levent Üzümcü ise olayların insanların gözünün önünde cereyan ettiğini belirterek “Hiç kimse vicdansızlığına kulp aramasın. Herkes vicdansızlığını bir nedene bağlamaya çalışıyor. İnsanın hayatlarının, isteklerinin önüne hiç kimse geçemez.” şeklinde tepki gösterdi.

Sokağa çıkma yasakları ve çatışmalar insanların en temel hakkı olan yaşama hakkını gaspediyor… Çatışma dönemlerinde vicdanlarımız yavaş yavaş kuruyor, ölümler toplumsal hayatın yeni normları haline geliyor ama yaşananlar normal değil. Seksen yaşındaki Ramazan İnce ile torunu Miray bebeğin bugün yaşamıyor olması hiç normal değil…

Paylaş.

Yazarın bütün yazıları için: Piri Kaymakçıoğlu

Yanıtla