Görgülü’den “Cebimizdeki Cinnet”

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Serkan Fırtına

Psikolog, pedagog, oyun yazarı ve yönetmen M. Ümit Görgülü’nün “Cebimizdeki Cinnet” adlı oyunu, tiyatro yayıncılığına yeni bir soluk getiren Sıfırdan Yayınları tarafından okuyucularla buluştu. Kitabın girişinde; oyun yazarı, oyuncu, yönetmen Halit Karaata’ın “cebimiz ve cinnetimiz” başlıklı konu ile ilgili açımlayıcı bir yazısı bulunuyor. Karaata yazısında cinnetin; sosyolojk çaresizlik, duygusal ve psikilojik çaresizlik, cinsel çaresizlik, biyolojik çaresizlik, ekonomik çaresizlik, aşırı kıskançlık, ağır şüphe gibi baş edilemeyen çaresizlikler sonucu oluştuğunu vurguluyor. Yazısında cinnetin diğer nedenlerine de eğilen Karaata, sadece bireysel değil toplumsal cinnetinde öneminden ve etkilerinden bahsediyor.

Karaata’nın da belirttiği gibi; eğer cinnet belirtileri göstermekteysek, psikoloğa gideriz. Peki, psikolog da cinnet geçirmekteyse kime gideceğiz? Kurduğunuz ve pek bayıldığınız sisteme gideceksiniz diyor Ümit Görgülü. Psikolog cinnet hali yaşayan bireyleri tedavi içindir. Ama asıl önemli olan insanlarımızı cinnet hali yaşayacak duruma getirmemektir. Yani önemli olan cinneti tedavi etmek değil, yok edecek bir sistematiği kurmaktır. Yoksa psikoloğunuzdan hasta, oyunda olduğu gibi, muayenehaneden çıkar çıkmaz karşıdaki bara gidip birini öldürecek, seans parası ziyan olacaktır.

Gazetelerin üçüncü sayfa haberlerini dolduran cinnet olaylarına hepimiz aşinayızdır. Bu haberleri okurken hep şöyle düşünürüz: “bir insan bunu nasıl yapabilir?” diye kendi kendimize sorarız. Görgülü; aynı zamanda bir psikolog olduğu için, meseleye biraz içeriden bakabilme avantajına sahip olduğunu “Cebimizdeki Cinnet” oyunuyla başarılı bir şekilde ortaya koyuyor. Mesleğin çelişkilerini de korkusuzca ele alıyor.

Kara komedinin sularında yüzen bir oyun olan, Cebimizdeki Cinnet; aslında bir nevi hepimizin, cebinde cinnet taşıyan ve harekete geçmesi muhtemel bireyler olduğumuzun trajedisini gözler önüne seriyor. Bireysel ve toplumsal cinnet konusunu ilginç bir kurguyla tiyatro oyunu haline getiren yazar, “Doktor”,”Ü”, “komiser” ve“danışman” adlı karakterlerle oyun içinde oyun kurgusunu kullanarak seyircinin ilgisini her sahnede diri tutuyor ve merak öğesini başarıyla kullanıyor. “Doktor” ve “Ü” çeşitli rollere girerek, psikodrama seansları üzerinden “cinnet” kavramanı farklı şekilleri ile görünür kılıyor. Oyunda kullanılan dil, karakterlerin yapılandırılmasına uygun bir şekilde inandırıcı bir işlev kazanarak, yapay sahne dili kullanımlarından ayrılıyor. Yazarın, hiçbir sansüre uğratmadan oluşturduğu belli olan karakterlerin konuşma örgüsünü, seyircinin ve okuyucunun çok beğeneceğini düşünüyorum.

Oyunun açık biçim olarak kurgulanmasından dolayı, seyirciye-okuyucuya aralarda düşünme ve sorgulama payı bırakması, ele alınan konunun ve verilmek istenen mesajla doğru orantılı bir kullanım olduğunu düşünüyorum

Oyunda; “Doktor” ve “Ü” arasında, yine bir “oyun” sahnesinde geçen bölüm, başlı başına bir aydın(!) eleştirisini kapsıyor. “Ü”nün uzun tiradının tiyatro bölümlerine hazırlanan öğrenciler için harika bir parça olacağını düşünüyorum. Bazı aydın görünümlü kişiler tarafından solun tarihsel birikimlerinin –örneğin Nazım Hikmet-  içi boşaltılarak yararlanıldığının, içki sofralarına, sahnelere meze yapıldığının anlatıldığı bölümde; Marks ile ilgili bir oyunun bilet fiyatlarının hiçbir işçinin gidemeyeceği düzeyde pahalı olmasının yarattığı ironi gözler önüne seriliyor.(s.28)

Yazar; Doktor ve Danışman’ın yer aldığı ikinci perdenin beşinci sahnesini seyirciyi tokat gibi çarpacak bir realite ile bitiriyor. Sistemin çarkının dışına çıkan veya çıkmayı düşünen kişilere oynadığı oyunu gözler önüne sererek, kara komedinin doruğuna yükseliyor.

Oyun, özellikle yerli oyun yazarlığına getirdiği yenilikleri ile öne çıkan bir çalışma. Cebimizdeki Cinnet’in, klasik konu ve kurgu kalıplarından sıkılan okuyucu ve tiyatro izleyicileri için ayrıksı bir metin olduğunu düşünüyorum.

Ayrıca oyunun yapısı itibariyle yönetmenlere, yaratı ve yorum olanağı konusunda çok farklı imkânlar sunduğu da göz ardı edilmemeli.

Ümit Görgülü, Cebimizdeki Cinnet, Sıfırdan Yayınları, 2015, 79 s.

Paylaş.

Yazarın bütün yazıları için: Serkan Fırtına

Yanıtla