Uluslararası Festivale ‘Absürd Tiyatro’ Damgası!

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Yaşam Kaya

20. Uluslararası İstanbul Tiyatro Festivali 3 Mayıs Salı günü Stüdio Oyuncuları’nın oynadığı Godot’yu Beklerken oyunuyla açıldı. Bu seneki açılışını Uniq İstanbul’da gerçekleştiren İKSV Tiyatro Festivali, 28 Mayıs’a kadar birbirinden farklı konsepte oyunlarla seyircilerini selamlayacak. Festivalin ilk iki gününde Samuel Beckett ve Jean Genet oyunlarını izledim. Gerçi festivalin hemen hemen tamamını seyretmeyi planlıyorum. Absürd Tiyatro’nun dünyaca ünlü iki yazarının festivalin ilk iki gününde sahnelerde boy göstermesi, sanatsal anlamda kaliteli bir tiyatro kitlesi oluşturduğumuzu kanıtlıyor. Tatbikat Sahnesi’nin oynadığı ‘Hizmetliler’ gösterisi festivalin açılış oyunundaki ‘farklı’, ‘heyecanlı’ tarzın yansıması olarak devam eden bir algı. Her iki oyunun kritiğini detaylı olarak irdeleyip, önümüzdeki günlerde hangi oyunlar var, bir göz gezdireceğim. Ama bu eleştiride önceliği “Godot’yu Beklerken” oyununa ayırıyorum. Türkiye’nin içinden geçtiği politik olgularla benzerlikler gösteren eser, despotlukla sıkışan iki insanın özgürlüğünü aramasını anlatıyor. Birilerinin boyunduruğu altında can çekişen yığınları aktaran Beckett, kişinin kalbinde yatan demokrasi gücüne bol bol göndermeler yapmış.

Şahika Tekand “Godot’yu Beklerken” Neler Yapmış?

Absürd Tiyatro’nun kurucularından diyebileceğimiz Samuel Beckett’ın tüm dünyada büyük ses getiren Godot’yu Beklerken adlı oyununu Şahika Tekand yönetiminde, Studio Oyuncuları güncel bir düşünceyle sahneye koymuş. İmgelerden yola çıkıp, kişinin derinlemesine yaşadığı çelişkilerle beraber politik argümanlarını sorgulayan eser, kendi çapında şimdiye dek yazılmış bir başyapıt! Bireyin varlığını ortaya koymasında bir başkasına sığınmayı amaçlamasının saçmalığını, savaşlarla beraber psikolojik bunalıma giren insanları, ezen-ezilen sınıfların yönlendirdiği bireylerin kendisini aldatmaktan başka bir yaşamı olmadığını anlatan oyun, sonu gelmeyen ve eziyet dolu bir bekleyiş sürecini detaylı biçimde işler.

Konuda Vladimir ve Estragon Godot’yu beklerler. Godot gelmez. Godot’yu beklerken, iki arkadaş arasında sıradan, saçma biçimde nitelendirilebilecek konuşmalar geçer ama bu konuşmalar asla anlamsız değildir. Beckett, diyaloglar arasında geçen saçma konuşmaların arkasında saklanmış, okuyucuya ileti göndermeye ve onların hayatın gerçekte ne olduğunu anlamalarına yardım etmeye çalışmaktadır. İşçi sınıfından iki insan düzeni sorgular, ama faşist güce boyun eğmekten başka çareleri yoktur. Düşünmek bile gücün emrettiği kadar hayata yansıyabilir. Konuşurken düzene karşı sistemli eleştiriler sunarsanız cezalandırılırsınız. Beckett’ in dine, politikaya, kapitalizme mükemmel saldırısı iki karakterin beklediği kurtarıcı Godot’yla pekişir; ama beklenilen kurtarıcı asla gelmeyecektir. Sonuçta kişi kendisini sorgulayarak içinde bulunduğu çarpıklığa son verebilir.

Şahika Tekand’ın oyuna eklediği güncel bir takım öğelerle beraber, günümüz insanına bol bol mesaj gönderilmesi, Godot’yu Beklerken oyunundaki çarpıcı bölümlerden. Elinde tablet/akıllı telefon tarzı bir aletle Vladimir ve Estragon’un yanına gelen şahıs, Godot’un gelmeyeceğini söylediğinde, iki arkadaşın yüzüne hiç bakmaması, teknoloji ile beraber düzenin istediği her şeyi insanlara dikte ettiğini bizlere anlatmış. Fonda gösterilen dairesel şekiller ve ince çizgi şeklindeki görselliğin ne olduğuna dair ise fikrim yok. Rejinin kafasında yansıyan düşünceler güncellik açısından güzel, ama sahnenin kullanımı açısından pek iç açıcı değil. Özellikle böylesi bir oyunda, güncel siyasi olayların daha derinlemesine ve sert biçimde konuya eklenmesi yerinde olurdu.

Onur Berk Arslanoğlu, Cem Bender, Sedat Kalkavan, Nilgün Kurtar, Mehmet Okuroğlu ve Yiğit Özşener gösteride mükemmel performans sergileyen isimler. Godot algısının oluşmasında, sistemin kendisini devam ettirdiği sahnelerde, Beckett diyaloglarının anlamlaşmasında ekibin oyuna katkısı dört dörtlük!

İKSV 20. Uluslararası İstanbul Tiyatro Festivali’nin açılışında çok doğru bir oyun tercih edilirken, Şahika Tekand’ın bazı politik bölümleri görmezden gelmesi sonucu, “Godot’yu Beklerken” tam olarak zihinlere yansımadı. Beckett korkusuzca toplumu ezen her olguya cesurca saldırmış, ama oyunun yönetmeninden bu algıda bir eser sahnelere konulmamış.

 

Festivalde Bu hafta Neler İzleyebilirsiniz?

9 Mayıs Pazartesi

E-MÜLTECİ.COM – Üsküdar Stüdyo Sahne 20:30

Oyun Salonu: BÜYÜKANNEM BİR TAŞ – Salon İKSV 20:30

ŞİZO ŞEYKS – Kumbaracı50 20:30

10 Mayıs Salı

E-MÜLTECİ.COM – Üsküdar Stüdyo Sahne 20:30

VİBRATÖR OYUNU – Caddebostan Kültür Merkezi 20:30

11 Mayıs Çarşamba

ÜÇ KIZ KARDEŞ – Üsküdar Tekel Sahnesi 20:30

VİBRATÖR OYUNU – Caddebostan Kültür Merkezi 20:30

KIYAMETE KADAR KAPATTIM KALBİMİ – Moda Sahnesi 20:30

12 Mayıs Perşembe

KIYAMETE KADAR KAPATTIM KALBİMİ – Moda Sahnesi 20:30

ÜÇ KIZ KARDEŞ – Üsküdar Tekel Sahnesi 20:30

14 Mayıs Cumartesi

ŞİZO ŞEYKS – Kumbaracı50 18:00

NEFRET RADYOSU – Zorlu PSM Stüdyo 20:30

15 Mayıs Pazar

NEFRET RADYOSU – Zorlu PSM Stüdyo 15:00

ŞİZO ŞEYKS – Kumbaracı50 18:00

KAHRAMANIN EL KİTABI – Talimhane Tiyatrosu 18-00

NEFRET RADYOSU – Zorlu PSM Stüdyo 20:30

LifeArtSanat

Paylaş.

Yazarın bütün yazıları için: Yaşam Kaya

Yanıtla