Sanatçılarına Kefiller

Pinterest LinkedIn Tumblr +

585118_cover_rect[Cumhuriyet gazetesinden Ezgi Atabilen’in haberini paylaşıyoruz.]

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları (İBBŞT) yönetmenlerinden 29 isim, kurumda sözleşmeli olarak çalışan ve 15 Temmuz’un ardından gelişen süreçte “performans düşüklüğü” gerekçe gösterilerek işlerinden çıkartılan 20 sanatçıya dair kamuoyu açıklaması yaptı.

Performansları değerlendirecek asıl merci olan yönetmenlerin, meslektaşlarına ‘kefil’ oldukları açıklamada şu ifadeler kullanıldı: “Biz aşağıda imzası olan yönetmenler İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’nda görevine son verilen 17 oyuncu, 1 dramaturg, 1 müzisyen ve 1 koreograf arkadaşımızın mesleki yeterlilik ve performanslarına, meslek ahlâkı ve liyakatlarına tanık ve kefiliz.”

Açıklama üzerine yönetmenlerin görüşlerine başvurduk…

ENGİN ALKAN: ‘Bir taşla, hepsi’

“İşine son verilen meslektaşlarımın liyakatlerini tartışmak abesle iştigaldir. FETÖ ya da benzeri bir oluşumun parçası olduklarına inanmak da… ‘Performans yetersizliği’ ifadesinin başka bir şeye kulp bulmak üzere söylendiğinden kuşkuluyum. Peki neye kulp bulunmaya çalışılıyor? Ne amaçla? Kimlerce? Kuşkularımın genel çerçevesi şöyle: 1) Kadrolarda yapılması gereken gerçek temizlik operasyonunu “yapıldı” göstermek amacıyla asıl isimleri perdelemek. 2) Boşalan kadrolara deşifre olmamış karanlık isimleri alarak kadrolaşmaya devam etmek. 3) Bu durumun yaratacağı kaos ve hoşnutsuzluk ile üst düzey bürokratlardan bazılarını ekarte etmek ve yeni atamalara vesile olmak. 4) Sanatçıları sindirmek, kurumun kalifiye işlerinin sayısını ve dolayısıyla seyirci gücünü azaltarak kurumu yıpratmak. 5) Kurumun kamuoyundaki sorunlu imajını daha da kötüleştirerek kapanması için gerekli zemini hazırlamak. 6) Ya da bir taşla, hepsi…

ORHAN ALKAYA: ‘Bunu normalleştirmeyeceğiz’

“Söz konusu 20 kişi; son derece efektif, çok fazla oyunda, yüksek nitelikte görevler alan sanatçılar. Dolayısıyla ‘performans yetersizliği’ nedeniyle işten çıkartılmaları hiçbir biçimde kabul edilemez. Bir tiyatro sanatçısının performansını değerlendirmede çalıştıkları yönetmenler ana merciidir. Genel Sanat Yönetmenliği de yönetmenlerin vereceği raporlar doğrultusunda bir karar verme mercidir. Bunun dışında bir performans ölçme mekanizması yoktur, olamaz. Yönetmelik değişikliği yapıldığında büyük tepki vermiştik. Bugünkü durum, değişen yönetmeliğin uygulamaya konulmasının bir sonucu… Bu durum bizi bir tercih bırakmak zorunda bırakacak gibi görünüyor. Bu da işlerinden çıkartılan oyuncularımız yerine yenilerini hazırlayıp hazırlamamak tercihidir. Benim ve birçok meslektaşımın bu haksızlığı normalleştirmek yönünde davranmama kararımız var.”

HÜLYA KARAKAŞ: ‘Duygusal travma yarattı’

“Biz bir kulisin içinde şeffaf bir aile kurarız. Bizim meslekte insanların kendilerini saklaması mümkün değildir. Onlar bizim yol arkadaşlarımız. Onlar neyse biz de oyuz. Çünkü biz birbirimizi biliriz. Birbirimize kefiliz… Biz bu hafta provalara başlayacağız. Sezona perde açabilecek miyiz, bilmesek de bunu yapmak zorundayız. Ama bir yanımız eksik. Bu duygusal bir travma. Herkes bir listeye dahil edilebileceği travmasıyla yaşıyor. Bu yanlıştan geri dönülmeli.”

HALDUN DORMEN: ‘Bu hatadan dönülecektir’

“İBBŞT’de bu sezon ‘Şahane Züğürtler’i sahneye koyuyorum. 5 Ekim’de sezonun ilk oyunu olarak sahnede. Oyunda genç bir oyuncum var, Özgün Akaçça. Provalarda tanıştım. Fevkalade yetenekli bir oyuncu. Onunla çalışmaktan büyük keyif alıyorken, birdenbire çocuğu ‘performans eksikliğinden’ gönderdiklerini öğrendiğimde şoke oldum. Oyuncumun hiçbir siyasi faaliyeti yok, biliyorum. Bence Genco’ya (Erkal) yapılandan dönüldüğü gibi, bu haksızlığı da geri alacaklar. İnşallah inşallah inşallah!”

MACİT KOPER: ‘Yönetim Kurulu konuşmayacak mı?’

“Cemaatçilik başka şey, iktidara muhalefet başka bir şeydir. Bu ikisi aynı şeymiş gibi gösterilerek bir ekmek parası, bir işsizlik korkusu yaratılmaya çalışılıyor. Tiyatro tarikatların, cemaatçiliğin barınabileceği bir yer değil. Muhalefet ise sanatın asli görevlerinden biridir. Söz konusu sanatçı arkadaşlarımızı istihdam eden Şehir Tiyatroları Yönetim Kurulu’dur. Şimdi işlerinden atıldıklarında bir şey demeyi düşünmüyorlar mı?’

ARDA AYDIN: ‘Biz kandırılmadık kimseye de kanmadık’

İBBŞT’de kadrolu olarak görev alan ve KHK’ye dayanarak açığa alınan 7 isim arasında bulunan yönetmen ve oyuncu Arda Aydın: “Bizimle ilgili bu hataya düşenler beş sene sonra bu hatanın devlete maddi yük olabileceğini düşünmeliler. Çünkü biz işin peşini bırakmayacağız. İşlerimizi kaybedersek davalar açacağımız ve bu davalarda yüzde yüz haklı olduğumuzu kanıtlayacağımız, bizimle herhangi bir terör örgütü arasında hiçbir bağlantı bulamayacakları için bu davaları kazanıp devletten zararlarımızı tazmin edeceğiz. Bu, Türk halkına bir külfet olacak. Sadece biz değil, haksız yere işten atılan herkesle ilgili bu geçerli. Sapla samanı ayırmak gerek. Çıkıp bizim de hiç bağlantımız olmayan bir örgütle ilgili ‘kandırıldık’ dememizi mi bekliyorlar? Biz kandırılmadık, kimseye de kanmadık. Sadece hükümetin bazı icraatlarıyla ilgili muhalefet ettik, belki de sadece bu yüzden açığa aldılar bizi ve başka bir kılıf uydurdular, bilmiyoruz. Bu arkadaşlarımızın her birinin performansı sonuna kadar arkasında durabileceğimiz performanslardır. Hepsi üç kuruş maaşa, kadroluların haklarının neredeyse hiçbirine sahip olmadan, her an işlerine son verilebilir riskiyle senelerde bu tiyatroya emek verdiler. Kimler bu 20 arkadaşımızın işine son verdiyse, gerçek sebebi açık açık söylemelerini ve arkadaşlarımızın işlerine bir an evvel iade edilmelerini istiyorum.”

RAGİP YAVUZ: ‘Yalan söylüyorlar’

Açığa alınan isimlerden bir diğeri Ragıp Yavuz: “İşlerinden çıkartılan bu 20 sanatçının bir sürüsüyle çalıştım. Onlar benim oyuncularım. Çocuklara demişler ki ‘performans yetersizliği’. Performanslarından sonuna kadar memnunum. Yine olsa yine onlarla çalışırım, seyirci de memnun. Yalan söylüyorlar. Şu işin aslını bir söyleseler de öğrensek… Bu arkadaşların Şehir Tiyatrosu’ndaki en yenisi ikinci, üçüncü sezonunda. 10 yıldan uzun süredir çalışanlar var, performanslarının yetersiz olduğunun şimdi mi farkına varmışlar? Fethullah Gülen’in Türkiye için ne kadar büyük bir tehlike olduğunun farkına nihayet varabildiler…”

29 İMZACI YÖNETMEN

Orhan Alkaya, Ragıp Yavuz, Emre Koyuncuoğlu, Engin Uludağ, Haldun Dormen, Yücel Erten, Macit Koper, Taner Barlas, Engin Gürmen, Nurullah Tuncer, Ayşe Emel Mesçi, Mehmet Birkiye, Engin Alkan, Arif Akkaya, Naşit Özcan, Yıldırım Fikret Urağ, Yıldıray Şahinler, Aslı Öngören, Kemal Kocatürk, Ergün Işıldar, Bora Seçkin, Can Doğan, Hülya Karakaş, Yiğit Sertdemir, Hakan Yavaş, Ersin Umulu, Özgür Kaymak, Ali Gökmen Altuğ, Arda Aydın.

Cumhuriyet

Paylaş.

Yanıtla