Şehir Tiyatroları ve Devlet Tiyatroları’nda Son Durum

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Savaş Aykılıç

Önce şehir tiyatrosunda açığa alınmalar şimdi de DT’de “artık DT’de yabancı oyun oynanmayacak” yalan haberleri… Tiyatromuzun ve tiyatro kurumlarımızın itibarsızlaştırılma hamleleri ne zaman son bulacak…

Bu kaos ortamında bilerek bilmeyerek kim neye hizmet ediyor belli olmuyor.

Önce Şehir Tiyatrolarından yedi kadrolu sanatçının açığa alındığı, içlerinden kimi en çok on kimi iki yıldır oyunlarda sahneye çıkan yirmi sözleşmeli oyuncunun taşeron şirketçe sözüm ona “performans” gerekçesi ile işlerine son verildiği (sanki tiyatrodan çok anlarlarmış, performans ölçütlerine ve yetkisine sahiplermiş gibi) haberi geldi.

Yapılan açıkça yanlış ve yasalar nezdinde (gerekçesiz açığa alınmalar ve Fetocu oldukları suçlaması?) hukuksuzluk ve haksızlık.

Eğer suçları varsa cumhuriyet savcıları yapar gerekeni, dünya görüşü yüzünden ya da muhalif olduğu için işten atmalar, açığa almalar akıl karı değil.

Değil çünkü bu halkın yarısı muhalifti son seçimde (15 Temmuzdan sonra Cumhuriyet tarihinin son yarım yüzyılında olmadığı kadar birleştik), sanatçı desen zaten doğuştan muhalif.

Açığa almaya seçilenler (kurbanlar) kalanlara gözdağı vermek için mi?

Yöneticiler bugün var yarın yok. Ama kurumlar hep var. Yıkmak kolay yapmak zor. Yanlış hesaplar Bağdat’tan dönüyor olsa bile kayıplar kayıp olduğu ile kalıyor yerleri asla doldurulamıyor.

Zaten konu yargıya intikal ediyor. Oyuncular Sendikası yapılan bu hukuksuzluklar için Şehir Tiyatrolarını mahkemeye vermeye hazırlanıyor.

Arkadaşlarımızın en kısa zamanda görevlerine geri dönmelerini umuyor, diliyor ve talep ediyoruz.

Sonra Devlet Tiyatrolarında Yabancı Oyun Yasağı vb. diye deli saçması bir haber yayıldı sosyal medyadan.

Sonradan gerçi sözüm ona konunun bir yanlış anlamadan kaynaklandığı, sadece 1 Ekim’de perdeler açılırken yerli oyunlarla perde açılacağı, gerek geçen yıldan kalan pek çok yabancı oyunla bu yıl provası başlanan pek çok yabancı oyun olduğu ortaya çıktı.

Oysa bu haberlerin iyi niyetli olmadığı çok açık.

Bu haberler henüz durulmuş değil ve kötü haber çabuk yayılır deyimi misali mikrop gibi yayılmaya ve Devlet Tiyatrolarının kurumsal kimliğine zarar vermeye devam ediyorlar.

Olan Devlet Tiyatrosuna oluyor.

Ne yapılmaya çalışıyor? Gerçekten anlamıyorum.

Yarın öbür gün Devlet Tiyatrosu kaldırılmaya çalışılırsa; herhalde bu ve benzeri itibarsızlaştırmalar, toplumu bu karara yadırgatmamaya ve bu fikre alıştırmaya payanda olacak.

Onun için herkesin sorumluluk içinde olmasında yarar var.

Paylaş.

Yazarın bütün yazıları için: Savaş Aykılıç

Yanıtla