Tiyatro Eleştirisi ve Eleştirmenlik

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Serkan Fırtına

Kıyı Ege ve Ege Tiyatrolar Birliği (Ketib) tarafından organize edilen Urla Tiyatro Kampı 7-8-9 Eylül tarihlerinde atölyeler, söyleşiler ve oyun gösterimleriyle dolu dolu bir programla gerçekleşti. Birlik Koordinatörü Metin Güler başta olmak üzere emeği geçen bütün tiyatro sevdalılarını yürekten kutluyorum. Sezon öncesi çok güzel bir buluşmaya imza atan iki yüz tiyatro tutkunu çok güzel paylaşımlar gerçekleştirdiler. Bende “Tiyatro Eleştirisi ve Eleştiri” başlığı altında bir atölye gerçekleştirme fırsatı buldum. Sizlerle atölyede öne çıkardığım bazı konu başlıklarını ve anlatımlarımı paylaşmak istiyorum.

Tiyatro Eleştirilerini okumak, onların kitap haline gelmesi ve arşivlenmesi tiyatromuzun hangi süreçlerden geçtiğini ve nasıl bir tiyatro birikimimiz olduğunu anlamamız açısından çok önemlidir. Ama ülkemizde arşivciliğe ve bu tarz yayınlara gereken önem verilmediği için yeterli bir birikime ulaşamadığımız ortada. Özellikle Türk Tiyatro Tarihi üzerine çalışma yapanların yazılarına baktığınızda, o dönemlerde yayınlanmış tiyatro eleştirilerinden yararlandıklarını görürüsünüz. Bu anlamla eleştiri, araştırmacılar için önemli bir kaynak teşkil etmektedir.

Ancak birçok oyun izlenemediği ve değerlendirilemediği için, niteliği ve tiyatro tarihindeki yeri tam olarak saptanamıyor. Ve bu çalışmalar maalesef suya yazı yazmış olmaktan ileriye gidemiyor.

Bildiğiniz gibi tiyatro eyleminin seyirci ile birlikte canlı bir şekilde gerçekleşmesi, onu diğer sanat dallarından ayıran benzersiz yanıdır. İşte bu toplumsal töreninin şimdisini belgeleyen ve geleceğe aktaran kişiye tiyatro eleştirmeni denir.

Özdemir hocanın belirttiği gibi eleştirmen, seyirci nasıl tiyatro çevirimin yarı küresi ise, seyirci yarı küresi ile sahne yarı küresi arasında köprü olan bir tiyatro adamıdır.

Tiyatro eleştirisinin aynı zamanda seyircilerin eğitimini de sağlayan bir işlevi vardır. Oyun nasıl değerlendirilir, nelere dikkat edilir gibi birçok şey yazı yoluyla seyircilere iletilir.

Kültürler, disiplinler ve metinlerarası ilişkilerin günümüz sanat incelemelerinde önemli bir yer teşkil etmesi sonucunda tiyatro artık eskiden olduğu gibi sadece klasik bir alan içi tanımlaması yapılamayan bir sanat dalına dönüşmüştür. Sanat dalları arasındaki ilişkinin iç içe geçtiği, yeni performansların ortaya çıktığı günümüz tiyatrosunda bir eleştirmeninde, tıpkı tiyatro sanatçısı gibi sanat alanları arasındaki disiplinlerarası ilişkileri, metinlerarası ilişkileri ve göstergeler arası ilişkileri anlayabilmeli ve çözümleyebilmelidir.

Bir eleştirmende ele alacağı sanat dalları ve ilişkileri dışında bilgisi olması gereken ana başlıklar ise şunlardır:

Sosyoloji, felsefe, psikoloji, halkbilim, göstergebilim, edebiyat, ekonomi ve tarih’tir.

Sadece oyun metni üzerine yapılan tiyatro eleştirisinin diğer edebiyat eleştirisinden ayrılan yanı, eleştirmenin incelediği eseri sahnede oynanıyor gibi canlandırma ve hayal etmesidir.

Sıradan seyirci, sahneye konulan herhangi bir eşyanın bir iskemlenin farkına varmayabilir. Fazlalıklar ya da eksiklikler sıradan seyircinin gözünden kaçabilir. Kimi seyirci bir şeyler sezer ama nedenini bilemeyebilir. Oysa bilgili ve deneyimli bir göz (eleştirmen) ufacık bir fazlalılığın ya da eksikliğin sahne plastiğinde dengesizlik yarattığını görür. Bu yönden eleştirmenin sahne deneyimi olması kendi açısından bir artıdır.

Sıradan seyirci tiyatroya iyi vakit geçirmek için gittiğinden akademik eleştiriden sıkılabilir. Onlar yalın, esprili ve kısa cümlelerle kurulu bir yol gösterme yazısını tercih ederler.  Bu yüzden Özdemir Nutku hocamızın tanımıyla, tiyatro eleştirisini akademik eleştiri ve pratik eleştiri olarak ikiye ayırmamız gerekmektedir.

Eleştirinin sağlıklı bir şekilde gerçekleşmesi için akademik veya pratik eleştiri olsun,  öncelikle o eserin metni okunmalıdır. Basılı halde bulunmuyorsa yazarından ve yayıncısından istenmelidir.

Akademik eleştiri hem oyun metninin yapısal çözümlemesini hem de sahnelemenin ayrıntılarını ele alır. Pratik eleştiri ise günlük bir gazetede, seyirciye yol göstermek için yazılan yazılardır. Bu yazılar bir aksiyon yazısıdır. Daha ilk cümlesi ile okurun dikkatini çekmesi gerekmektedir. Akademik eleştiri hakemli dergiler ve tiyatro dergilerinde yayınlanırken, pratik eleştiri ise kültür sanat edebiyat dergileri ve günlük gazeteler ve haftalık dergilerde yayınlanır.

Eleştiri Yazısı Yazarken Dikkat Edilmesi Gerekenler:

1-Bu yazıyı hangi yayında okuyucularla buluşturmayı planlıyoruz. Günlük gazete mi? Tiyatro Dergisi mi? Kültür sanat ve edebiyat dergisi mi? Haftalık bir haber dergisi mi? Yoksa kişisel bir blog veya sosyal medyada mı?

2-Hangi ekip bu oyunu sahneliyor? Amatör / yarı profesyonel/ profesyonel. Ayrıca kurum tiyatrosu mu? Ödenekli veya herhangi bir kurum belediye destekli mi? Halk eğitim, üniversite tiyatrosu, gençlik merkezi destekli mi? Özel tiyatro mu? Bu tiyatro ekibi ilk defa mı bir araya geliyor yoksa daha önceden sürekliliği olan bir tiyatro mu? Sivil toplum kuruluşları adına gerçekleştirilen sosyal sorumluluk projesi mi ?

2-Oyun izlenilmeden önce metninin okunması gerekmektedir. Çünkü oyunun nasıl sahnelendiği, yazarın metninden hangi ölçüde ayrıldığı, gerekli ya da gereksiz bir budama işlemi yapılıp yapılmadığı veya oyuna yapılan eklemelerin işlevselliği gibi birçok şey ancak böyle anlaşılabilir.

3- Çocuk / gençlik / yetişkin oyunlarından hangisi? Bu saptandıktan sonra bir yol haritası çizilir.

4- Oyunculuğun eleştirisi (amatörler mi profesyoneller mi oynuyor?) Dramaturgik olarak saptanan verilere oyuncuların katkısı ne yönde? Karakter çözümlemesi başarılı bir şekilde yapılmış mı? Tüm bunların oyunun yorumuna olan ilişkisi ne yönde?

5– Sahne Tasarım – sahne plastiği: (dekor, aksesuar, kostüm, ışık) profesyonel mi amatör bir çalışma mı? Oyunun dramaturgisine ve yorumuna ne derece katkı veriyor.

6- Müzik: Orijinal oyun bestesi var mı yoksa hazır bir parça mı kullanılmış oyuna etkisi ne yönde? Orkestra var mı, varsa işlevsel mi?

7- Reji-sahneleme, oyunun dramaturgisi ile nerede uyum içinde, yeni bir yorum var mı? Oyun ilk defa sahnelenmiyorsa, önceki sahnelemelere ne ölçüde benziyor. Yeni bir yorum var mı? Varsa bu yorumun başarısı ya da başarısızlıkları saptanır.

8- Genel değerlendirme ve sonuç. İzleyicilere bu oyunu neden izlemeleri gerektiği anlatılır. Veya başarısız bir yorumsa bu açımlanarak seyirciye nesnel bir bilgi verilir.

-Eleştirmen yazısında öznellik-nesnellik dengesini iyi oluşturmak zorundadır. Pratik eleştiri mi / Akademik bir eleştiri mi yazacak ona karar vermelidir. Sağlam, tutarlı bir akademik eleştirinin bakış açısını ve yöntemini belirleyen bir kurama dayanması gerekmektedir.

-Eleştirmenin seyircileri merak ettirerek, oyunu izlemelerine neden olabilecek bir dil oluşturması gerekmektedir. Oyunun tümünden/sürprizlerinden bahsetmemelidir. (Özellikle pratik eleştiri yazılarında)

-Eleştirmenin olmazsa olmazlarından biriside, kişisel, dini, milli politik ya da edebi ön yargılardan sıyrılmış olması gerektiğidir.

-Oyunun ilk gösterimi (prömiyeri) sonrasında eleştiri yazısı yazmak yanlıştır. Çünkü hepimiz biliyoruz ki bir oyunun oturması ve istenilen seviyeye gelmesi için birkaç gösterim yapmış olması gerekmektedir.

-Eleştirmen oyunda yer alan tüm ekibi, uygulayıcı sanatçılar dışında teknik ekibi, afiş tasarımcısını, oyunda emeği geçen herkesi oyun künyesi kısmında belirtmelidir. (emeğe saygı göstermek adına)

Tiyatro Eleştirisi Eğitimi ve Günümüzde Eleştirinin Basın Yayın Organlarındaki Yeri

Bu alanda üniversite eğitimi veren kurum İstanbul Üniversitesi Tiyatro Eleştirmenliği ve Dramaturji Bölümü’dür. Bunun dışında Güzel Sanatlar Fakültelerinin yazarlık-dramaturgi bölümü mezunları da bu alanda çalışma yapabiliyor. DTCF tiyatro bölümünde de bu alanda dersler ve çalışmalar yapılmakta. Ayrıca farklı alanlardan alaylı olarak tiyatro eleştirisine gönül vermiş kişiler ve gazetecilerde tiyatro eleştirmenliği yapıyor.

DTCF Tiyatro bölümü tarafından İnternet ortamında yayınlanan, Tiyatro Araştırmaları Dergisi, İstanbul Üniversitesi Tiyatro Eleştirmenliği ve Dramaturji Bölümü tarafından yayınlanan bölüm dergisi, SDÜ Güzel Sanatlar Fakültesi tarafından yayınlanan ART’E dergisi tiyatro eleştirisine yer veren akademik dergi örnekleridir.

Yazılı basındaysa sürekli olarak tiyatro eleştirisi yayınlayan yerler: (Cumhuriyet Gazetesi, Birgün Gazetesi, Aydınlık Gazetesi,  Evrensel Gazetesi,  Hürriyet Gazetesi (bazı ekleri) Haber Türk, Tiyatro Gazetesi, Yeni Tiyatro Dergisi, Sahne Dergisi, Kulis Dergisi, Mimesis, Milliyet Sanat, Oyun. Haftalık Nokta Dergisi)

Ayrıca; Varlık, Kitap-lık, Mesele, Berfin Bahar, Yaşam Sanat, Kıyı Edebiyat, Edebiyatta Üç Nokta, Kurşun Kalem, Sözcükler ve Hürriyet Gösteri gibi dergilerde zaman zaman tiyatro eleştirisine yer veriyor.

Tiyatronlaine, Tiyatro Dünyası, Mimesis Sahne Sanatları Portalı, Tiyatro Tiyatro Dergisi (artık basılı yayınlanmıyor) internet aracılığıyla yayınlanmaktadırlar.

Bu alanda Türkiye’deki tek mesleki kuruluş, (TEB) Türkiye Eleştirmenler Birliği’dir.

Basın yayın organları, genellikle tiyatro eleştirisini yayın organının satışını/takip edilmesini arttırmadığından yararsız görüyorlar.  Tiyatro eleştirmenlerinin büyük bir çoğunluğu İstanbul ve Ankara’da yaşadıkları için Anadolu’nun birçok kentindeki sahne uygulamalarına (özel davetler dışında) katılamıyor. Bu durum eleştirmen eksikliğimizin önemli yanlarından birisini oluşturuyor. Büyükşehirler dışında da eleştirmenlerin yetişmesi bu kentlerdeki tiyatro ekipleri ve oyunlarında duyulmasına neden olacak ve ülke tiyatro tarihine eklemlenmelerini sağlayacaktır. Tiyatro ödül jürilerinde yer alan eleştirmen ve tiyatrocuların genelde İstanbul merkezli bir ödül yapılanması içinde yer almaları, Anadolu’daki tiyatrocuların yalnız bırakılmasına neden olmaktadır. Çünkü bu eleştirmenler ve tiyatrocular belirli şehirler dışındaki tiyatro pratiklerini tanımamakta ve izleyememektedirler. (Direklerarası ve Tiyatro Gazetesi Ödülleri gibi bazı ödülleri dışarıda tutuyorum)

Bir eleştirmen adayı ve eleştirmen bu yayınlar dışında çağımızın önemli iletişim araçlarından facebook, ve kişisel bloglarından da eleştiri yazısı yayınlayabilir ve kitlelere ulaşabilir. Basılı yayınları takip eden kitleden çok daha fazla insan, artık sosyal medya ve internet yayıncılığını takip ediyor.  İyi ve dikkat çeken tiyatro eleştirisi yazısıyla insanların dikkati tiyatroya çekilebilir. Günümüzde eleştirinin en önemli misyonlarından biriside budur. Tiyatroya gelmemek için bir sürü bahane ileri süren kentli seyircileri (Televizyon, hızlı kent yaşamı, ekonomik kaygılar) tiyatroya tekrar çekmenin yollarından biriside tiyatro eleştirmenlerinin, etkileyici ve dikkat çeken yazılarıdır.

Atölye kapsamında sanatçı ve eleştirmen ilişkisine ağırlıklı olarak değindik. Bunun bambaşka bir yazı konusu olduğunu düşündüğüm için daha sonraki yazılarımda yer vermeyi düşünüyorum.

Tiyatro Gazetesi’nin Ekim 67.sayısında yayınlanmıştır.

Paylaş.

Yazarın bütün yazıları için: Serkan Fırtına

5 yorum

  1. serap uçurum Tarih:

    merhaba
    11.10.2016 tarihli yazını geç de olsa okudum.
    iyi bir tesbit
    senin kadar iyi cevap veremem ama kalemine sağlık diye yazarak sana cevap verebilirim

    teşekkürler

  2. Feride Yonar Tarih:

    Merhaba,
    yazınızı okudum.Çok güzel özetlemişssiniz.
    Tiyatro izleyici olarak ; bu vurguladığınız kriterleri gözönünde bulundurmamız gerekirdi.Bilinçli izleyici olurduk.

    Ellerinize sağlık…

    Saygılar

    Feride Yonar

  3. Feride Yonar Tarih:

    çok faydalandım.Yarın bir eser izleyeceğim bu uygulamaları yapacağım.
    teşekkürler

Yanıtla