Sahne müziği R. Strauss’ a ait olan neo-klasik bale “Sondan Önce” ile açıldı. Koreografi, sahne ve ışık düzenini David Sonnenbluck’un olan “Sondan Önce” sanatçının yıllar önce Belçika’da koreografisini yaptığı “Aşk Şarkısı’’ adlı balenin son bölümü olan pas de deux. Işık uygulamasını Taner Aydın’ın yaptığı, Melike Koper – Oliver Spence / Zeynep Serpen – Batur Büklü / Maia İto – Alican Güçoğlu çiftleri tarafından dönüşümlü olarak canlı müzikle icra edilen bu balede Fügen Yiğitgil’in eşliğinde arya söyleyen soprano Perihan N. Artan’ı da sahnede görüyoruz.İkinci neo-klasik eser, müziği P. İ. Çaykovski’ye, koreografi, sahne ve ışık düzeni gene Sonnenbluck’a ait olan “3 Aşk” dı. Kostüm uygulaması Çimen Somuncuoğlu, ışık uygulaması Taner Aydın’a ait olan ve dönüşümlü olarak sahnelenen eserde Altın Kadın rolünde Melike Koper / Gizem A. Tuncay, Yeşil kostümlü çiftte Gizem A. Tuncay – Melih Mertel / Julia Hartmann – Olcay Tunçeli/ Berfu Elmas – Çağatay Özmen, kırmızı kostümlü çiftte Deniz Kılınç – Batur Büklü / Zeynep Serpen – Mehmet N. Arkan / Asena Ökte – Can Bezirganoğlu; mavi kostümlü çiftte İlke Kodal – Mehmet N. Arkan / Melike Koper – Oliver Spence / Zeynep Serpen – Mutlu Cankup, üç çiftin iç sesi Ekru’da ise, Berfu Elmas – Deniz Özaydın / Maia İto – Alican Güçoğlu dönüşümlü olarak dans ediyor.
“3 Aşk” ve “4 Mevsim”de dans eden Gizem A. Tuncay, “3 Aşk’ta da ilk başrolüm “Korsan” ve ikincisi “Uyuyan Güzel” de birlikte dans ettiğim Melih Mertel ile dans ediyorum. Mertel, çok deneyimli bir balet, her anlamda teknik, rolü seyirciye iletme, mimik, hikaye anlatabilme gene bana çok yardımcı oldu, benim için çok büyük şans. İkimiz altın kadının ayırdığı diğerleri gibi bir çiftiz. O kadının içinin boş olduğunu fark edip bana döndüğünde diğer kadınlar gibi ben de bir daha onu istemiyorum, konu bu. Kendisi de duygusal bir insan olan David’in amacı danstan çok duyguyu seyirciye iletmekti, çalışırken bunu bize çok hissettirdi” diyerek bu eserde dans etmekten duyduğu mutluluğu ifade etti.
Son eser, Uğur Seyrek’in koreografi, sahne düzeni ve ışığını yaptığı, A.Vivaldi’nin ünlü müziğiyle aynı adı taşıyan modern bale “4 Mevsim’’ di. Işık Noyan ile librettoyu da yazan Seyrek, eserde dört solist çift ile aslında tek bir kadın ve erkeği, daha da doğrusu tüm kadın ve erkekleri temsil ediyor. Aşkın bazen kavurucu, bazen dondurucu, gelgitlerle dolu birbirini izleyen mevsimlerini anlatıyor. Seyrek, “ Baş koreograf Ayşem Sunal Savaşkurt’un Vivaldi önerisiyle yaratma süreci başladı. Müziği defalarca dinledim, üzerinde epey çalıştım, 45 dakikalık müziğin içinden mevsimler kadınlara ait olarak çıktı… Yaşamdaki gibi, flörtle başlıyor, aşklar gelişiyor sonra kendilerine dönüyorlar, sonra ayrılıklar başlıyor, hüzünlü bir şekilde bitiyor. Çok hareket var, hareketi müzikle birleştirmek zordu. İki sene önce yaptığım Fındıkkıran’ın da grupları biraz hızlıydı onun katkısı oldu. Solistler zaten harika ama grup kızları müthişti. Aslında solistlerin yapabileceği hareketleri çoğu çok yeni olan grup kızlarının benim tekniğime uygun, bu hızla yapmaları inanılmazdı ” sözleriyle bu çalışmanın gelecekte genç dansçılar ve İDOB için büyük kazanç olduğunu ifade etti.
Kostüm tasarımını Çimen Somuncuoğlu’nun, ışık uygulamanın Taner Aydın’n yaptığı gene dönüşümlü olarak sahnelenen balede; “İlkbahar” Gizem A. Tuncay – Deniz Özaydın / Asena Ökte – Cem Çelik, “Yaz” Deniz Kılınç – Batur Büklü / Melike Koper – Deniz Özaydın, “Sonbahar” Julia Hartmann – Olcay Tunçeli / Berfu Elmas – Alican Güçoğlu, “Kış” İlke Kodal – Egemen Kement / Ebru Cansız – Oliver Spence / Berfu Elmas – Melih Mertel dönüşümlü olarak dansediyor.
Onlara keman için bestelenmiş müziğin güçlüklerle dolu yoğun temposunda on balerin ve beş balet başarıyla eşlik etti. Yazda aşkı canlandıran baş balerin Deniz Kılınç, “ Ben uzun zamandır Uğur abi ile çalışmadım. Tekrardan onun koreografisine kavuşmak benim için büyük keyif oldu. Eskiye geri döndüm. Bizim bölüm yaz mevsimi olduğu için de biraz daha hızlı ama ona rağmen müziğin içinde aşkı yansıtabilmek, bu eserde dans etmek çok büyük keyif ” diyor. Kılınç da, ilk defa çıkardıkları bu eserin klasik bale olmadığını, bu yüzden çok çalışıldığını, milim hesaplayarak aynı anda dans eden grubun işinin solistlerden daha zor olduğunu ve çok başarılı olduklarını anlatıyor.
Kadıköy Süreyya Operası’nda sahnelenen balenin temsil günleri 2-3-5-9-11-13 Mayıs 2017.
