TAKSAV Festival Yönetmeni Yener Aksu: Festivaller Dayanışmayı Sağlar Yalnızlığımızı Ortadan Kaldırır

Pinterest LinkedIn Tumblr +

[Derya Aydoğan]Tiyatro Gazetesi tarafından bu yıl 4.sü verilen Anadolu Tiyatro Ödülleri’nde “En İyi Tiyatro Festivali Ödülü” verilen Toplumsal Araştırmalar Kültür ve Sanat Vakfı (TAKSAV) festeval yönetmeni Yener Aksu ile vakfı ve festivallerin sorunlarını konuştuk. Aksu, “Açıkçası 22 yıldır aralıksız düzenlenen bir festival ve özellikle kendi içerisinde çok özgün, bağımsız bir festivali yaşattık biz TAKSAV olarak ve bu bizim için festivali yaşatabilmek en büyük ödül bizim için. Tiyatro camiasının bu durumu gözlemleyip TAKSAV’A Tiyatro Gazetesi tarafından düzenlenen “En İyi Tiyatro Festivali Ödülü”ne layık görmeleri de bizim için hoş bir onurdur” dedi.

TAKSAV’ın 22 yıldır sürdürdüğü temel disiplin nedir?
Festivaller nedir diye baktığımızda binlerce yıl önce de buna benzer etkinlikler yapar. Yani toplumun bir araya geldiği aynı havayı teneffüs ettiği aynı noktaya bakıp gülüp eğlendiği daha doğrusu bir dayanışma mantığıdır aslında festivalin özü. Biz festivalimize bu gözle yaklaştık ve bu gözle sürdürdük. Amatör tiyatroların, apartman bodrumunda, çatı katında sanat yapmaya, tiyatro yapmaya çalıştığı dönemde biz vakıf olarak bu sorunları nasıl tartışabiliriz nasıl tartıştırabiliriz, nasıl bir şemsiye oluşturabiliriz dedik. Bizim asıl amacımız tiyatro yapmak değil, çünkü tiyatroyu tiyatrocular yapar ama bizim toplumsal bir yanımız var TAKSAV’ın kuruluş sürecinde, tüzüğünde, şu var, alternatif bir dünya nasıl olabilir? 22 yıl önce atmış olduğumuz bir slogan var “Yaşanılır bir dünya için sanat!” 2 yıl önceden aynı sloganı kullandık bugün de aynı sloganı kullanıyoruz. Ülkemiz gittikçe hızla yaşanılamayacak bir duruma geliyor. Resim çok açık. Ve biz nefes alacak alanlar yaratabilir miyiz? in peşine düştük. Yeni yazarları teşvik edebilir miyiz? Yeni oyun yönetmenleri keşfedilebilir mi? Yeni oyuncuları teşvik edebilir miyiz? gibi bir niyetle çıkmıştık yola. Her yıl yaklaşık 50 tiyatroyu festivalde ağırladık. Nerdeyse bir milyona yakın izleyiciye ulaştık.

Dayanışma dediğimiz olay şöyle, bir sahne var karşısında da 400 kişi birlikte yan yana duruyor. Aynı anda gülüyoruz aynı anda heyecanlanıyoruz ve sağımıza solumuza bakıyoruz ve bir olduğumuzu görüyoruz. Bu yalnızlık hissini ortadan kaldıran bir şeydir. Günümüzde de egemenlerin topluma dayattığı şey yalnızlaşın, örgütlenmeyin, bir araya gelmeyin, gelmeyin, gelmeyin! Bizim yaptığımız şey de bunun tam tersidir, hayır bir araya gelelim. Bana sorarsanız festivalin özü budur.

Festivalin sosyal sorumluluk projeleri neler?
Hiç tiyatro izlememiş insanlara oyun seyrettirmek istedik ve 7-8 senedir bununla uğraşıyoruz. Sosyal sorumluluk projesi altında bu amacımızı gerçekleştirmek istedik ve 5 yılda 10 bin izleyici diye hedef koymuştuk kendimize ama biz 15 bin izleyiciye yaklaştık. Her yıl 2 bine yakın insan TAKSAV’la ilk defa tiyatroya gidiyor. Sadece bu bile başlı başına bu festivalin amaçları kapsamında baktığımızda benim içim rahat. Yaptığımız işten hepimiz vakıf olarak huzurluyuz. Ülkemizin aydınlık geleceğine küçük de olsa pencereler açmaya çalıştık.

Karşılaştığınız ve festivallerin devamının gelmesini engelleyen temel sorunlar nedir?
Öncelikle tiyatro ile ilgili ufak bir şey söylemek istiyorum. Tiyatronun olabilmesi için oyunun oynanabileceği sahne olması, izleyicinin oturabileceği salonun olması ve ışık sisteminin olması gibi temel şeyler vardır. Biz Ankara’da bu konuda kısmen şanslıyız. Biz Ankara’daki Devlet Tiyatroları’nın salonlarını sınırlı da olsa uzun yıllardır kullanıyoruz. Bu bizim için müthiş bir nimet. Belediyeler son zamanlarda belki bu festivallerin de katkısı oldu, çok zorladık çünkü, mesela bir iş merkezi, bir Avm ya da bir kültür merkezi yapılıyor ve içerisine 300 kişilik bir toplantı salonu yapıyorlar. Küçük bir yükseltisi olan salonlar yapılıyor. Biraz daha çok amaçlı yapılması lazım. Yenimahalle Belediyesi yapmış olduğu Nâzım Hikmet Kültür Merkezi’nde bu amaca yönelik salon yaptı. Çankaya Belediyesi de bir kültür merkezi açtı ve yaklaşık bin kişilik salon yapıyor ki tam bir tiyatro sahnesi olsun diye planlamışlar. Bu açıdan Biz Ankara’da kısmen şanslıyız. Anadolu’da tiyatro festivali yapan arkadaşlar için bu çok zor bir durum. Salon yok. Var olan salonlar şehirde ve almak, kiralamak çok zor. Siyasi iktidarın yanında olmayan festivaller açıkçası çok ama çok zorluk içindeler. Sahne sorunu en büyük sorun. Festivaller 2 sene devam ediyor sonra ‘X’ belediye başkanı iyi niyetli yardım etmiş, yapmış ama sonra yerlerine gelen belediye başkanım yardımını kestiği zaman festival de bitiyor. Biz sırtımızı hiçbir yere dayamadık. Bizi ayakta tutan izleyici ve tiyatrolardır.

Birgün

 

Paylaş.

Yanıtla