Karton Bardaklarda Lekeler: Gloria

Pinterest LinkedIn Tumblr +

(Emre Yüksel’in GazeteDuvar’da yayınlanan Tiyatro Yanetki’nin  oyunu Gloria hakkındaki yazısını paylaşıyoruz.)

Tiyatro Yanetki’nin bu sezon seyirciyle buluşan oyunu Gloria da beyaz yakalıların -az çok bildiğimiz- gerilimli hayatlarına sürükleyici bir hikâye ile yaklaştırıyor bizi. Oyunda yer alan 13 karakteri Tuğçe Tanış, Evrim Doğan, Murat Eken, Sinem Reyhan Kıroğlu, Kutay Kunt ve Tayfun Yılmaz’ın canlandırdığı Gloria, sürükleyici hikayesi ve ele aldığı mesele ile başarılı oyunculuk performanslarıyla birlikte bu sezonun iddialı yapımlarından biri.

 Sözlükteki tanımına göre beyaz yakalı “Üretim sürecinde bedensel gücüyle çalışmayıp düşünsel etkinlikte bulunan, maaş veya ücret karşılığında çalışan memur, teknik personel” anlamına geliyor. Bugün boş arazilerin üstünde ansızın yükselen plazaların bir katı onlarca beyaz yakalıya iş ortamı sağlıyor. Her gün sabahtan akşama dek aynı masanın başında, aynı insanların yanında üstelik düşük ücretle çalışan bu fikir işçileri, haliyle çeşitli psikolojik ve fiziksel rahatsızlıklarla karşı karşıya kalıyor. Tiyatro Yanetki’nin bu sezon seyirciyle buluşan oyunu Gloria da beyaz yakalıların -az çok bildiğimiz- gerilimli hayatlarına sürükleyici bir hikâye ile yaklaştırıyor bizi. Amerikalı yazar Branden Jacobs-Jenkins tarafından 2015 yılında yazılan Gloria’yı Serkan Üstüner rejisiyle Toy İzmir’de izledik.

Yaklaşık iki yıllık bir zaman dilimini iki perdede anlatan Gloria’nın ilk perdesi Manhattan’daki ünlü bir derginin ofisinde başlıyor. Branden Jacobs-Jenkins’in daha önce çalışanı olduğu New Yorker dergisinde yaptığı gözlemleri başarılı bir olay örgüsüyle kalemine yansıttığı oyun, kapitalizmin etkisine, plaza yaşantısına ve yayıncılık sektörüne doğrudan eleştiriler sunan mizahi bir dile sahip. Bilgisayarı iyi kullanabilen, alkolik, alışveriş bağımlısı, Starbucks bardağını elinden düşürmeyen çalışanların bulunduğu bu dergide, çalışanların sosyal yaşantılarındaki davranışlarının nedenlerini irdeleme fırsatı buluyoruz. Çalışma yaşamından büyük ölçüde etkilenen bu oyun kişileri, günün birinde ellerinde tutukları Starbucks bardaklarında kolayca silinmeyecek lekeler bırakacaklardır.

Oyunun ikinci perdesinin geçtiği Starbucks dükkanı, oyuna adını veren ve ilk perdede çok az görme fırsatı bulduğumuz dergi çalışanı Gloria’nın dergideki diğer çalışanlarla olan ilişkisine ve bu ilişkinin yarattığı etkilere dair derinlikli bir anlatıma sahip. Oyuna ismini veren kişi Gloria olsa da, seyirciler olarak Gloria hariç her çalışanın hikayesine odaklanma fırsatı buluyoruz. Bu durum, oyunun tanıtım yazısında yer alan “Bir hikâyenin gerçek sahibi kimdir?” sorusuyla doğrudan bağlantılı. Çalışanların duygusal ve fiziksel dışavurumlarının gerçekleştiği bu dükkanın, kapitalizm ile olan bağını da aklımızın bir köşesinde tutmakta fayda var. Oyunda yer alan 13 karakteri Tuğçe Tanış, Evrim Doğan, Murat Eken, Sinem Reyhan Kıroğlu, Kutay Kunt ve Tayfun Yılmaz’ın canlandırdığı Gloria, sürükleyici hikayesi ve ele aldığı mesele ile başarılı oyunculuk performanslarıyla birlikte bu sezonun iddialı yapımlarından biri.

GazeteduvaR.

Paylaş.

Yorumlar kapatıldı.