Sanattan Korkanlar Bizi Yönetiyor

Pinterest LinkedIn Tumblr +

[ÖYKÜ ÖZFIRAT-BirGün]TAKSAV’ın düzenlediği Uluslararası Ankara Tiyatro Festivali’nin bu yılki Onur Ödülü’nün sahibi usta oyuncu Levent Ülgen, “Bu ülkeyi yönetenler, sanatın toplumları birleştirici gücü olduğundan haberleri olsa, işleri daha kolay olur bence” diyor.

Ankaralıların her yıl sabırsızlıkla beklediği 23. Uluslararası Tiyatro Festivali başladı.

TAKSAV’ın bu yıl 23’üncüsünü düzenlediği festivalin dün akşam gerçekleşen açılış töreninde Onur Ödülü’ne layık görülen tiyatro ve sinema oyuncusu Levent Ülgen’e ödülü takdim edildi. Ülgen ile ödülü ve Başkentlilerin tiyatroya ilgisi hakkında konuştuk.

TAKSAV’ın düzenlediği 23.Uluslararası Ankara Tiyatro Festivali’nde “Onur Ödülü”ne layık görüldünüz. Neler düşünüyorsunuz?

Öncelikle kendime şu soruyu sorarak başlamak istiyorum; “Böyle bir ödülü hak edecek kadar emek vermiş miyim tiyatroya?” Beni bu ödüle layık görenlere sonsuz teşekkür ediyorum. İnanın, hiç böyle onurlandırılmamıştım. Doğduğum, büyüdüğüm, eğitim gördüğüm, sevdalısı olduğum bu şehrin, en önemli tiyatro festivalinden bu ödülü almak, bir şehrin, bir mesleğin bir insana verebileceği en değerli şey bence. Böyle bir şekilde takdir edilmenin tarif edilemez heyecanını ve şaşkınlığını yaşıyorum.

Kim götürdü beni, ilk kez “Sakıncalı Piyade” oyununa hatırlamıyorum ama iyi ki götürmüş. İyi ki bir yaz günü, yolum Menekşe sokağa düşmüş. İyi ki, “Ankara Halk Tiyatrosu” nun önünden geçerken, tüm cesaretimi toplayıp, girip içeri, “Ben tiyatrocu olacağım” demişim. İyi ki, Erkan Yücel ile tanışıp, onun öğrencisi olmuş, onunla sahne paylaşmışım. Sonrasında, Ankara Sanat Tiyatrosu ve Rutkay Aziz, peşi sıra Ankara Devlet Konservatuvarı ve Ankara Devlet Tiyatrosu…Böylelikle 40 yıla yaklaşmışım…

“Bu güveni sarsmamak için elimden geleni yapacağım”

Ben, hep tiyatronun beni daha iyi ve daha doğru bir insan yapacağına inandım, hep bunu umut ettim. Bana layık görülen bu ödülü, bu yolda bir destek, bir onay olarak görüyorum. Ve bana gösterdiğiniz bu güveni sarsmamak için elimden geleni yapacağıma söz veriyorum.

Türkiye’nin kültür ve sanat alanında tiyatro festivallerinin önemi nedir sizce?

Ülkemizde, sanatın bu denli yıpratılmaya çalışıldığı bir başka dönem olduğunu sanmıyorum. Baleyi, operayı, resim sanatını, heykeli, tiyatroyu, karikatürü bilmeyen, tanımayan, sevmeyen hatta onlardan korkan kişiler tarafından yönetiliyoruz. Oysa, sanatın toplumları birleştirici, eğitici, kardeşleştirici gücünü, becerisini bilseler, toplumsal barışın mayasının sanat ve kültür olduğundan haberleri olsa, işleri daha kolay olur bence. Bu bağlamda, ben festivallerin gücüne ve gerekliliğine çok inanıyorum. Festivaller süresince izleyiciler arasında çok farklı bir bağ, bir çeşit akrabalık oluşuyor. Bu, festivale katılan topluluklar için de geçerli oluyor. Bu süreçte, aldığımız eğitimlerimizden, deneyimlerimizden çok daha fazla şey öğreniyoruz. Ulusal ve uluslararası katıldığım festivallerden o kadar çok şey öğrenip, öyle güçlü dostluklar kurdum ki… Birkaç festival komitesinde aktif görev aldığım için biliyorum. Bir festival düzenlemek, gerçekten çok zor, zahmetli, yorucu ama bir o kadar da eğlenceli ve gurur vericidir. Bu yüzden, emeği geçen herkesi yürekten kutluyor ve kolay gelsin diyorum.

Ankara seyircisinin tiyatroya olan ilgisini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bu soruya biraz eğlenceli bir yanıt vereceğim, izninizle. İlkin, Ankara izleyicisinin, ülkemizdeki tiyatro dünyasında çok farklı bir yeri vardır. Ankara’da, çok eğitimli, tiyatroyu bilen, tanıyan, kültürlü ve aydın bir izleyici kitlesi vardır. Oyunculuğa başladığımdan beri, duyduğum bir söylem vardır; “Ankara’ya turneye gelen topluluklar, Ankara seyircisinden çekinir.” Gariptir, Ankara’da oyunculuk ve seyircilik yaptığım yıllarda bunu hep hissettim ve tanık oldum. Sanki turneye gelen gruplara, biraz farklı davranıyorduk. Ukalalıktan değil ama, “Hadi oynayın da, görelim” hissini yaşıyorduk. Şimdi de ben turneye geldim. Aynı şeyi bana da yapar mı acaba Ankara izleyicisi? Yok canım, yapmazlar. Ben, ne de olsa Ankaralıyım, Ankara oyuncusuyum…

Travis Pine – Halktan Biri

Sam Bobrick’in yazdığı Bahtiyar Engin’in yönettiği oyunda Levent Ülgen ve Galip Erdal rol alıyor. Dekor tasarımının Barış Dinçel’e ait olduğu oyun; dünyanın pek çok ülkesindeki gibi, bazı liderlerin, insanların saflığından ve zayıflıklarından faydalanarak onları nasıl kandırdıklarını, karşı çıkanları ise nasıl baskı altına alıp, sindirmeye çalıştıklarını, iktidarlarını korumak adına nasıl ısrarcı, baskıcı ve zalim olabileceklerini gözler önüne seriyor.

BirGün

Paylaş.

Yanıtla