Bir Tiyatrocudan Yeni Başkanlara Öneriler

Pinterest LinkedIn Tumblr +

[Tiyatro Sanatçısı Yücel Erten’in Cumhuriyet gazetesinde yayınlanan yazısını okuyucularımızla paylaşıyoruz]Sayın Ekrem İmamoğlu, Sayın Mansur Yavaş, Sayın Tunç Soyer ve diğer demokrat Büyükşehir Belediye Başkanlarına açık mektup: 
Değerli yerel yöneticiler, başarınızı kutluyor, verimli ve uzun erimli olmasını diliyorum. Genelde düşünce ve taleplerimi kamuya açık biçimde dile getirmeyi seçerim. Bu açık çağrı, o bağlamdadır. Çağrımın herhangi bir bireysel beklenti barındırmadığını dikkate almanızı rica ederim.
Bilinir: “İnsana yatırım”, devletin yurttaşına karşı temel görevlerindendir. Bu alandaki siyaset yoksunluğunun ve ihmallerin, ülkemizi getirdiği durum ortadadır. Yurttaşını nesnel ve evrensel değerlerle beslemek yerine; dibi boş “milli ve dini hamaset”e figüran kılmanın, gerilemeye yol açtığı göz önünde. Bu nedenle önümüzdeki süreçte yerel yönetimlerimizin, yurttaşlarımızı bu gaflet uykusundan uyandırma görevi kaçınılmazdır.
İnsana yatırım odağından bakınca, sanat alanları bu yolda özgül ağırlığı en yüksek enstrümandır. Doğal ki yeşerttiğiniz umutlar, şimdi bütün sanat alanlarından üstünüze üstünüze gelecek. Herkes bir şeyler yapmanızı isteyecek. Talepler ve talipler kapınıza yığılacak. Siz de elinizden gelenin en iyisini yapmak isteyeceksiniz. Bu durumda tiyatro alanında yeni yapılanmalara gitmeniz kaçınılmaz görünüyor. Demek ki Ankara, İzmir ve diğer büyükşehirlerin artık yerel yönetim tiyatroları olacak; mevcutlar da daha rasyonel biçimde yeniden yapılandırılacak. Peki, ama nasıl bir yol tutmalı? 
Adımlar, etkinlikler, binalar ve kadrolar önemlidir. Ama gelecekten bakınca, yapılanmanın nasıl olacağı daha önemlidir. Bu yazımla sizlere, bir yeni yapılanmaya hangi yoldan ulaşılması gerektiğine dair önermede bulunmak istiyorum. 
Önümüzdeki günlerde kafanızdan çeşitli çözümler geçecektir:
“Zaten taşeron şirket aracılığıyla çalışan bir yapı var. Oraya biraz çekidüzen verelim, olanaklarını artıralım, yürüsün gitsin” diye düşünebilirsiniz. İşte onu yapmayın lütfen. 
Ola ki sevdiğiniz, beğendiğiniz, liyakat sahibi olduğunu düşündüğünüz bir tiyatrocu vardır. “O işi ona emanet edeyim, götürsün” diye düşünürsünüz. İşte onu da yapmayın lütfen. 
Ya da ateş gibi bir genç vardır, yetenekli, gönlünde sanatsal arslanlar yatan. “O bu işi başarır, imkân tanıyalım” diye düşünebilirsiniz. Yapmayın. 
Danışmanlarınıza yaslanmayı seçebilirsiniz. Öyle de yapmayın lütfen. Bir başka kentteki tiyatro yapılanmasından kopyala-yapıştır kolaycılığına da razı gelmeyin. 
Ünlü-ünsüz birilerinin kendi ufkuna ve özlemlerine göre biçilmiş önerilerini, tartmadan hemen kabul etmeyin. 
Çok önemli olan o ilk adımda “Ben o işten ne anlarım? İşi bir uzmanına bırakalım” demeyin. Sizin sanata ve sanatçıya saygınızdan doğan bir küçük yanılgı, zaman içinde gerçekle çarpışınca; harcanan emek ve kaynakların tıkız ve kısır kalmasına yol açabiliyor. Bir süre sonra dirimini yitirme, hantallaşma, edilgenleşme, memurlaşma, makama yapışma gibi sakıncalar baş gösterebiliyor. 
Özetle: İşiniz başınızdan aşkın olabilir, ama telaşlı bir adım atıp bu önemli işi birilerine emanet etmekle başarmış olacağınızı düşünmeyin lütfen.

Nasıl bir yapılanma! 
Türk tiyatrosuna yarım yüzyıl emek vermiş, düşünce üretmeye çalışmış bir yurttaş olarak, ricam ve önerim şudur: 
İlk iş olarak alanın deneyimli insanlarını bir toplantıya davet edip, “Nasıl bir yapılanma” sorusunu irdeleyin. Ama açılışta bulunup sonra gitmeyin lütfen, sonuna kadar kalın. Tiyatronun dallı budaklı sorunlarına girmeden; disiplinli bir biçimde “Uygar, verimli, etkili ve kalıcı bir tiyatronun kuruluşunu sağlayan yasal çerçeve nasıl olmalı?” konusunu tartıştırın ve dinleyin. Sonra değerlendirin ve ona göre davranın. 
İlkin, yapılanma üzerine görüş alışverişi lütfen. Nihayet bir gününüzü alır. Ama o bir günün sonunda, tutarlı bir ufuk çizgisi ve temel doğrular kristalize olabilir. Varılacak sonuçlar, yerel yönetimlere örnek olabileceği gibi, Türkiye’nin gelecekteki tiyatro hayatını aydınlatabilir, topluma soluk aldırabilir. 
Saygı, sevgi ve iyi dileklerle.

Cumhuriyet

Paylaş.

Yanıtla