“13 Yıldır İşçilerle Oyunlar Sergiliyor Derdimizi Anlatıyoruz”

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Fatma Sibel Gül ve Eren Saran’ın Evrensel’de yayınlanan söyleşisini paylaşıyoruz.

Petrol İş Sendikası Aliağa Şubesi bünyesinde kurulan ve 13 yıldır çalışmalarına devam eden Ayak Takımı Tiyatro Topluluğuyla yeni oyunları öncesi söyleştik. Bu sezon Aziz Nesin’in yazdığı “Başarılarımı Karılarıma Borçluyum” adlı oyunu sahneleyen Ayak Takımı Tiyatro Topluluğu, kuruluşundan bugüne Aliağalı emekçilere sahneden sesleniyor.

Petrol İş üyesi işçilerin nefes egzersizleri ve beden dili çalışmaları ile başlayan ve bugün işçilerin, işçi eşlerinin, emeklilerin ve gençlerin bir arada çalıştığı bir topluluk olan Ayak Takımı ismini dönemin başbakanının “Ayaklar baş olursa” söyleminden alıyor.

“TİYATRO OYNAMAK ÇOK GÜZEL BİR DUYGU”

Eşi PETKİM’de çalışan Sibel Sevim 13 yıldır çalışmalara katılıyor. Önceleri kızı ile birlikte oynadıklarını ifade eden Sevim, “3 yıldan beri eşim de aramızda. Tiyatro oynamak çok güzel bir duygu ben daha önce bir insan ile karşılıklı konuşmada çekinen, endişe duyan birisiydim. Kendimi ifade etmem konusunda tiyatronun çok faydası oldu. Her şeyden önce bize büyük bilgi birikimi sağladı” diyor. Eşi ve kızı ile birlikte oynayan Belgin Çetincan her zaman tiyatro yapmak istediğini, Ayak Takımı ile kuruluşundan bugüne birlikte çalıştığını ve sahneye çıktığı ilk günden bugüne kendisindeki değişimden mutlu olduğunu söylüyor.

“HER KADIN KENDİNE HAS ÖZELLİKLER TAŞIR”

PETKİM İşçisi Ebru Er ise politik bir topluluk olduklarını ve oyunlarını da işçileri, emekçileri anlatan muhalif oyunlardan seçtiklerini ifade ediyor. Sezon başında birkaç oyun okuyup kendilerini yansıtan en doğru oyunu bularak yola devam ettiklerini söyleyen Er, “Bu sene komedi oynamak istedik, uzun süren okumaların sonucunda Aziz Nesin oyununa karar verdik. Biz bu eseri sergilerken nasıl yorumlamalıyız ne anlatmalıyız diye hâlâ tartışıyoruz. Oyunumuz kadına şiddetten bahsediyor ve bizim de iyi yorumlamamız gerektiğini düşünüyoruz. Normalde her erkeğin kafasında bir kadın figürü var, eş seçerken, kız arkadaş seçerken de öyle. Bir erkek karısı güzel olsun ister, işveli cilveli olsun ister, yemek yapmasını bilsin ister, namuslu olsun ister. Yani birçok özelliği kafasında kurar. Başrolde yer alan Ziya karakterinin her bir karısı bu özelliklerden sadece birini taşıyor. Biz bu oyun ile hiçbir erkeğin kafasındaki bütün özellikleri barındıran bir kadın yok. İdeal kadın yok. Her kadın kendine has özellikler taşır” diyerek oyunun neye vurgu yaptığını anlatıyor. Habib Kılıç şiddet gören kadınların toplumda karşı karşıya kaldıkları zorlukları vurgulandığı bir oyunu tercih ettiklerini belirtiyor ve ekliyor, “Şiddete karşı toplumsal tepkinin artması gerektiğini düşünüyoruz. Oyunda da bunları anlatmaya çalıştık.”

Söyleşinin devamı için tıklayınız:

Evrensel

Paylaş.

Yanıtla