[Arda Özarda’nın Teatra Jiyana Nü grubuyla yaptığı BirGün Gazetesi’nde yayınlanan söyleşiyi okuyucularımızla paylaşıyoruz.]
‘Tene Ez’ isimli Kürtçe oyunu Kültürpark İzmir Sanat Kültür Merkezi’nde oynayan, Teatra Jiyana Nü grubunun oyuncuları BirGün’ün sorularını yanıtladı
TAKSAV 8. Uluslararası İzmir Tiyatro Festivali kapsamında Cihad Ekinci’nin Charlie Chaplin’in ‘Büyük Diktatör’ filminden uyarladığı ‘Tene Ez’ isimli Kürtçe oyun Kültürpark İzmir Sanat Kültür Merkezi’nde oynandı. Teatra Jiyana Nü grubunun oyuncuları BirGün’ün sorularını yanıtladı.
‘Tene Ez’, Charlie Chaplin’in Büyük Diktatör filminden uyarlanmış bir oyun ve Kürtçe dilinde oynanıyor. Teatra Jiyana Nü grubu bu tarz festivallere Türkiye’nin ihtiyacı olduğunu söyledi. TAKSAV 8. Uluslararası İzmir Tiyatro Festivali sürecinden bahseden Teatre Jiyana Nü grubu oyuncusu Rugeş Kırıcı, “Festivali çok takip etme şansımız olmadı. Çünkü geliyoruz, oyunumuzu oynayıp geri dönüyoruz. Gönül ister ki tüm festivali takip edebilelim. Biz yıllardır TAKSAV festivallerine katılan bir grubuz. Farklı dillerin, farklı kültürlerin katıldığı çok önemli bir festival olduğunu düşünüyoruz. Türkiye’nin içinde geçtiği bu süreçte otoriteleşmenin sivrildiği düzende bu tür festivaller çok önemli” dedi.
TÜRKİYE’DE ÇOK UZUN YILLARDIR BİR KÜRT FOBİSİ VAR
1991 yılından bu yana Kürt tiyatrosu yaptıklarını, tüm muhalif tiyatroların baskı görürken içinde Kürt kelimesi geçenlerin 2 kat baskı gördüğünü söyleyen Teatra Jiyana Nü grubu oyuncusu Ömer Şahin, “Bizim oyun serüvenimiz biraz Kürtlerin serüveni ile paralel. 1991 yılından beri tiyatro yapan bir grubuz. O dönemden bu döneme sadece isimler değişti, uygulamalar aynı kaldı. 1991 dönemlerinde dil yasaktı ve biz baskılara maruz kalıyorduk, şuan dil yasak değil ve biz yine baskılara maruz kalıyoruz. Sahne bulamama, karakoldan izin alma, polis eşliğinde oyun oynama gibi zorluklar çekiyoruz. Aslında derdi olan, bir şey söylemek isteyen tüm tiyatrolara baskı var. Ama konu Kürt tiyatrosu olunca bu baskı iki kat artıyor. Biz uzun yıllardır İstanbul’da tiyatro yapan bir ekibiz. Metropollerde sahne bulduğumuz zaman seyircimiz de oluyor. Türkiye’de çok uzun yıllardır bir Kürt fobisi var ve bu hiçbir zaman değişmedi. ‘Kürtler de tiyatro yapabiliyor mu?’ gibi üstten bir bakış açısı ile tepkiler alıyoruz. Farklı dillerdeki, farklı kültürlerdeki kaynaşmalar yaşandıkça ülke daha da ileri gidecektir. Muhalif tüm tiyatroların cesaretli olması gerekir” diye konuştu.
İNSANLAR TELEVİZYONDAN KAÇIYOR
Tiyatroya artan talep hakkında konuşan Teatra Jiyana Nü grubu oyuncusu Cihad Ekinci ise şunları söyledi:
“Tiyatroya talep son dönemde artışta. Televizyonun yarattığı yozlaşma artık gözle görülür hale geldi. İnsanlar bir kaçış haline girdi. Bu dönemde insanları tiyatronun iyice içine çekmek gerekir. Alternatif her sesin susturulduğu bir dönemde insanlar biraz daha canlı işlere yöneliyor. İnsanlar sinema ve televizyon sektöründe yaşanan kısırlaşmadan, gereksiz oto sansürden bıkmış vaziyette. Genç nesil sahne sanatlarına çok ilgili. Tüm bu gelişmeler tiyatrodaki talebi de arttırıyor.”
