İzmir Bağımsız Tiyatro İnisiyatifi, Kentin Sanat Hayatına Damga Vuracak!

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Serap Atkan’ın Yılmaz Tüzün ile yaptığı ve İz Gazete’de yayınlanan söyleşisini paylaşıyoruz.

İzmir Bağımsız Tiyatrolar İnisiyatifi (İzmir BTİ) üyeleri ile gerçekleştireceğimiz 6 soruluk söyleşi serimizin bu haftaki konuğu “Öteki Beriki Tiyatro Topluluğu” İzmir Bağımsız Tiyatro İnisiyatifinin niçin kurulduğunu ve merak edilen soruları cevapladı.

İzmir’de aktif faaliyet gösteren ve her yıl düzenli olarak kentin tiyatro hayatına katkı sağlayan on altı bağımsız tiyatro topluluğu, Öteki Beriki Tiyatro Topluluğu kurucusu Yılmaz Tüzün’ün çağrısı ile İzmir Bağımsız Tiyatrolar İnisiyatifi (İzmir BTİ) çatısı altında bir araya geldi. İzmir BTİ, çatısı altında birleşen on altı tiyatrodan biri olan Öteki Beriki Tiyatro Topluluğu kurucusu ve oyuncusu olan Yılmaz Tüzün ile keyifli söyleşi yaptık.

Pandemi döneminde yaşanılan sorunların belirlenmesi ve yeni projeler üretilmesi adına Öteki Beriki Tiyatro Topluluğu kurucusu Yılmaz Tüzün’ün çağrısı ile 16 bağımsız tiyatro topluluğu, İzmir Bağımsız Tiyatro İnisiyatifi İzmir (BTİ) çatısı altında birleşme kararı aldı. Eşitlik, oybirliği ve şeffaflık yöntemiyle hareket ettiklerini vurgulayan Öteki Beriki Tiyatro Topluluğu kurucusu Yılmaz Tüzün, “Oybirliği yöntemiyle karar alan İzmir Bağımsız Tiyatrolar İnisiyatifi, 16 tiyatroyla çıktığı yolda, kısa zamanda düzenli perde açan, telif ödeyen, insanlığın genel geçer etik kaygılarına duyarlı, nice yoldaşlarımızın katılımıyla daha da büyüyecek ve özelde, kentin genelde sevgili ülkemizin sanat hayatına katkı sağlayacaktır” dedi.

SORU 1-Sizce tiyatro nedir ve neden değerli?

Doğduğumuz andan itibaren her şeyi oynayarak öğreniyoruz. Kültür denen yapının oluşumunda, aktarımında da oynamak-oyun çok belirleyici. Zaten bu sebeplerden beş bin yılı aşan bir geçmişi var mesleğimizin. Böylesine etkin ve eski bir gelenek olan tiyatro doğaldır ki olabildiğince değerlidir. Oynayarak öğrendiğimiz gibi, eğleniriz de. Bu hem seyirci hem de oyuncu için geçerlidir. Yazarından, teknik elemanına, seyircisine, yönetmenine, oyuncusuna… Trajik bir oyundaki duygulanımlarda ilk kuramcıların dediği gibi eğlence kapsamına girer Nedenine gelecek olursak bence genelde sanat özelde tiyatro yaşam yeterince doğru ve güzel olmadığı için insanlığın genomunda olan, güzele ulaşma arzusunun yansıması olan bir üstyapı kurumudur.

SORU 2-Tiyatro beklediği önemi görüyor mu ve gençlerin tiyatroya ilgisi nasıl?

Hiçbir şey beklediği önemi görmüyor ki artık günümüzde gelinen noktada. Şiir, edebiyat, nezaket, empati duygusu, yurt sevgisi, aşk, öz saygı, dürüstlük, gençler, doğa, hayvanlar, kadınlar, insanlık, demokrasi. Vandal bir hoyratlığın içinde yaşıyoruz. Sanat tiyatro arzulanan önemi görebilir mi böyle bir durumda. Çok izlenen televizyon bile gereken önemi görmüyor. Dizilere bakmamız yeterli bu savrukluğu, önemsiz özensizliği, önemli saçmalamayı görmeye. Youtube bulamacı gibi hayatlar yaşanıyor. Kâğıdın kokusunu unutmuş genç nesiller kitap okumazken, tiyatroya ne diye ihtiyaç duyacak ki. TV skeçlerini tiyatro zannediyor. Onların bile tiyatroda güzeli yapıldı bu coğrafyada geçmişte. DevekuşuKabere serüvenini analım bu noktada. Avangarde oyunları bazen izliyorlar ama klasikleri izlememiş bir gencin tiyatroyu talep etmesi beklenemez. Bu kendini donatmak arzusuyla ilgilidir. Kimse anasının karnından sanat alıcısı doğmaz. Klasik müzik dinleyerek kulağınızı eğitir ve zamanla seversiniz. Bir heykele resime ikinci baktığınızda ilkinden değişmişsinizdir. Velhasıl istemekle alakalıdır. Kimse sanatı sevdirmeye çalışamaz bunun ihtiyacını hisseder ve sanat alıcısı olursunuz. Bu modern dünyanın gereğidir ve de insan olmanın koşullarından en önemlisidir.

SORU 3-Oynadığınız oyunlar toplum meselelerine dâhil oluyor mu?

Söyleşinin devamı için tıklayınız: İz Gazete

Paylaş.

Yanıtla