“Ben Varım” Diyen Bir Kadın Sahnede

Pinterest LinkedIn Tumblr +

İstanbul, Paris, Atina’da sürdürdüğü tiyatro serüvenini yeniden İstanbul’a getiren Esen Özman büyük tiyatroların zorlandığı günlerde tek kişilik bir oyunla sahneye çıkıyor.

Kendi kendine yetememek, hep daha fazlasını istemek, daha iyi olmayı istemek. Bir diploma var, ikincisini koymak üzerine, bir başarı, yenisini. Bir ülke, bir başka ülke; bir dil, bir başka dil. Esen Özman’ın tiyatro ve yaşam serüvenini okurken yoruluyor insan. NDS’den okuldaşız. Bizi orada çok çalışmaya, yetinmemeye odakladılar. Tiyatro sanatçısı Esen Özman, Andreas Flourakis’in Yapraklar oyununu sahneye koyup oynamaya nasıl karar verdiğini şöyle anlatıyor: “ ‘Yapraklar’ çok bekledi bende. Tiyatroya ara verip de içe döndüğüm süreçte ‘Yapraklar’ filizlendi içimde. Hani doğru yer ve zaman dendiği üzere. Hayat engelleri de girdi araya. Belki, ‘Yapraklar’ daha da kök salsın diye. Yeşillendi ‘Yapraklar. Doğur beni küllerimden’ dercesine… ‘Yapraklar’ doğum-ölüm arasındaki bir nefeslik döngünün oyunu bana kalırsa.”

Doğru zaman şimdi mi? Demek öyle! Tabii bu biraz da deli işi! Yerleşik tiyatrolar sahnelerini açamaz, özel tiyatrolar belediye ve devlet desteğiyle ayakta durmaya çalışır, açılanlar yarım koltuk kapasitesiyle suyun üzerinde kalmaya uğraşırken, tek başına bir kadın, şirketi bile yok, kendi olanaklarıyla, kendi birikimiyle ben varım deyip oyun koyuyor ve oynayacak! Bence bu haber değeri taşıyor ve onun için oyunu bile görmeden yazıyorum! Oyun  24 Ekim’de Moda Sahnesi’nde prömiyer yapacak. Sonra da Kumbaracı’da.

FRANSA VE YUNANİSTAN

İstanbul’da konservatuvarı bitirip iki yıl Devlet Tiyatrosu’nda oyuncu ve yönetmen olarak çalıştıktan sonra bursla Fransa’ya gidip tiyatro master’ı yapan, orada da hem oyunlarda oynayıp hem oyun sahneleyen sanatçı, Yunanca’ya merak sarar. Bu kez Yunanistan’da yaşayarak Yunanca öğrenir. Andreas Flourakis’in oyunlarını kendi dilinden okur ve oynamak ister. Ama kendisinin de dediği gibi zamanını bekler. “Yazar Andreas Flourakis de bekledi benimle. Onu daha da tanıyayım, diğer oyunlarına da yoğunlaşayım diye. Yunan dili de köklenince içimde, kolları sıvayınca Flourakis’in diğer oyunlarını da çevirmeye…”

KADIN ÖYKÜSÜ

Yapraklar, bir kadın öyküsü. Ana kız ilişkisi, kadınlık, üremek, büyümek, aşklar, hayal kırıklıkları, yalnızlık anlatılıyor. İçimizden biri o kadın. Yapraklar ise bir bir kopup düşen takvim yaprakları olmasın? Esen Özman, ana temasını, “Büyüyünce, bir kadın olarak yalnız da kalsan korkularınla baş etmeyi öğreneceksin.” Diye özetliyor. Bir başka vurgusu ise “Anne olmak hayatta istemediğim şeydi. Ben zaten çocuktum”! Çocukluğumuza mı sığınmak, korkularımızdan mı kaçmak, oyunu izleyince göreceğiz.

Cumhuriyet

Paylaş.

Yanıtla