Osman Çaklı’nın Gazete Duvar’da yayınlanan haberini paylaşıyoruz.
İzmir depreminde çocukların yaşadığı, yaşayabileceği travmaları azaltabilmek, çocukları deprem bölgesindeki atmosferden uzaklaştırabilmek için sokak, performans, pandomim sanatçıları Sokak Sanatları Atölyesi çatısı altında deprem alanlarını gezerek çocuklarla oyun oynuyor ve yüz boyuyorlar. Sokak Sanatlar Atölyesi’nden Erdal Çoban, 3 günde bine yakın çocuğa ulaştıklarını ve durumlarının çok kötü olmadığını söyledi.
İzmir depreminde bu sabah itibariyle ölenlerin sayısı 109’a yükseldi. 138 kişinin ise hastanelerdeki tedavisi devam ederken, enkazdan sağ çıkarılan çocuklar herkesi sevindirdi. Depremden dolayı evlerine giremeyen, evleri tahliye edilen insanlar kurulan çadırlarda günlerini geçiriyor. Çocuklarda travmalara sebep olabilecek ortamın olduğu bölgede ‘Sokak Sanatları Atölyesi’ gönüllü olarak çocuklarla etkinlikler düzenliyor.
GÖNÜLLÜ SANATÇILAR DEPREMDEN ETKİLENEN ÇOCUKLARLA İLGİLENİYOR
Enkaz altında olan insanları, kurtarma çalışmaları devam eden İzmir’de depremin etkileri hala çok taze. İzmir’in gösterdiği dayanışma ise bütün Türkiye’de takdir ediliyor. Depremin etkilerini ve yaratacağı travmaları bir nebze de olsa azaltmaya, hafifletmeye çalışan sanatçılar, Sokak Sanatları Atölyesi çatısı altında buluşup enkaz alanlarını, çadır kentleri gezerek çocuklarla etkinlikler düzenliyor. Sokak Sanatları Atölyesi’nden Erdal Çoban 3 gündür deprem alanında gönüllü olarak faaliyet yürüttüklerini dile getirerek, “Aşık Veysel Rekreasyon Alanı’ndaki çadır kente geldik. Buradaki çocukların deprem travmasını atlatabilmeleri için sokak, pandomim, balon, performans ve müzisyen sanatçılarından oluşan ekiple kolektif çalışmayla, çocuklara yönelik bazı etkinlikler yapıyoruz” dedi. Çocukların enerjilerini bir şekilde atmalarına yardımcı olmaya çalıştıklarını söyleyen Çoban, “Kasvetli ortamdan çocukları uzaklaştırmaya çalışıyoruz. Sadece Aşık Veysel’de değil gezici bir ekiple bütün çadır alanlarına gitmeye çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.
Çalışmalarda gönüllülerin değiştiğini ama etkinliklerin baki kaldığının altını çizen Erdal Çoban, “İnternet üzerinden örgütlenen insanlar, Sokak Sanatları Atölyesi çatısı altında, toparlanıyor” diyerek şunları kaydetti; “Devlet ve şahıslar yeteri kadar yardım yapıyorlar. Ancak ihmal edilen ya da eksik kalan şey ise insanların ve çocukların moral ve motivasyonları. Çocukların bu travma ortamından çıkabilmeleri içinde bir şeyler düşünülmeliydi.”
‘3 GÜNDE BİN ÇOCUĞA ULAŞTIK’
Pandemi koşullarının da unutmadıklarını, kullandıkları materyalleri defalarca sterilize ettiklerini söyleyen Erdal Çoban, “Çocukların durumu aslında çok kötü değil. Fakat bu tarz felaketlerden en çok etkilenen çocuklar oluyor. Biz 3 günde bine yakın çocuğa ulaştık, vakit geçirdik” dedi. Çoban, insanların getirdiği hediyelerin çocuklara dağıtıldığını söyleyerek, “Biz de yüz boyama ve çeşitli boyama etkinlikleri yapıyoruz. Çocuklarla sohbet edip oyunlar oynuyoruz. Çocuklar da bize olumlu yaklaşıyor. Ekibimiz profesyonel, daha önce de Mardin’de mülteci çocuklarla, Elazığ depreminde keza aynı şekilde etkinliklerimiz oldu. Ekip olarak çorbada tuzumuz olsun istiyoruz. Herhangi bir destekçimiz yok. Sponsor da kabul etmiyoruz. Sadece sokakta yaptığımız gösterilerde biriktirdiklerimizle buradayız. Burada her şey düşünülmüş ama çocukların ve ailelerin bu atmosferden uzaklaşmaları düşünülmemiş. Bunun içinde zaman gerekiyor zannedersem. Biz tecrübeli olduğumuz için direk alanda bu ihtiyacın olabileceğini düşünüp geldik. AFAD da bize destek oldu, sorun çıkarmadı. Belediyeler de bizi arayıp ‘buraya da gelir misiniz?’ diyorlar” diye konuştu.
