Bizi Biz Yapan Hikayeler

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Bahar Çuhadar

Kadıköy Emek Tiyatrosu ‘Bellek’ temalı festival kapsamında beş kuvvetli kalemden çıkan bir kısa oyunlar serisi sunuyor. Bağımsız veya bütün olarak izlenebilecek oyunlar beş kadın üzerinden kolektif ve bireysel belleklerimize dair düşündürüyor.

Bizi biz yapan hikâyeler

Bağımsız bir tiyatro mekânı olarak geçenlerde dokuzuncu yaşını kutlayan ve tüm tiyatrolar gibi bir senedir seyircisiyle ‘uzaktan’ iletişimde kalarak pandemi koşullarına direnen Kadıköy Emek Tiyatrosu, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü ‘Bellek’ başlıklı dijital festivalle kutlamaya devam ediyor. Geçen hafta boyu dijital mecralarda oyun gösterimleri, söyleşiler, konserlerle süren festival seyirciye beş kadın öyküsünden oluşan bir kısa oyunlar serisi hediye etti. Bellek teması etrafında yazılmış birbirinden hem bağımsız hem de birbirinin ardına eklenen bu beş oyun, beş yazarın elinden çıkmış.

Dibe itilenler

‘Uzakların Aynası’, ‘Onlar Burada’, ‘Kafamda Çıtırlar’, ‘Eys’, ‘Eller, Ayaklar ve Kalpler’ başlıklı oyunlarda sırasıyla Alis Çalışkan, Aslı Ceren Bozatlı, Beliz Güçbilmez, Burçak Çöllü ve Deren Çıray’ın imzaları var. Özge Erdem’in yönettiği her oyun bizi birbirinden bağımsız kadın karakterlerle buluştuyor. Her bir kadın, oyunların merkezinde duran, hafızaya etki eden bir ilacı kullanmış; şimdi ekranın karşısındaki ilaç firması temsilcisiyle (Aslı Menaz) ilacın etkilerine dair bir video görüşme yapıyorlar. Karşılarındaki mentor kadın analitik sonuçlara ulaşmak niyetiyle kadınların tek tek deneyimlerini dinlemek, topladığı verileri istatistiklere girmek üzere orada. Berfu Aydoğan, Gözde Kocaoğlu, Defne Halman, Ezgi Bakışkan ve Banu Çiçek Barutçugil’in canlandırdığı kadınlarsa ilaç vesilesiyle zihinlerinde beliriveren, geçmişten ve bugünden gelen kırıntıları birleştiriyor. Ve belleklerinden süzülenleri hikâyeleştiriyor. Bugünle dün, yaşantıyla hayal, kolayca hatırlananlar ve unutulsun diye dibe itilenler birbirinin içine geçiyor.

Her bir yazar, kadın aklına ve kalbine çok zarifçe dokunmuş, sabit bir kamera önündeki oyuncu performansları da seyircinin hikâyeden uzaklaşmasına mahal vermeyecek kadar akıcı, ikna edici. ‘Dünyanın yükünü ceplerine dolduran ne çok kadın var. Neyin ne zaman patlayacağı hiç belli değil; bir ilaca, bilemedin bir cinnete bakar’ diye geçirdim içimden izlerken. Unutturulan hakikatimizi, tarihimizi, bizi biz yapan hikâyelerimizi çağırıp yerine koymanın, parçaları kuşaklar sonra bile olsa birleştirme çabasına girmenin ne kıymetli olduğunu anımsattı oyunlar bana. Finalde kadınların durumunun bir şekilde buluşmasını ya da belki ilaç firması tarafından bir nokta konulmasını bekledim yalnızca. Bir de Defne Halman’ı izlemeyi ne çok özlemişim!

Söyleşileri not edin!

Festival kapsamında bu akşam 20.30’da Zoom üzerinden Nilipek’in canlı konseri var. Akademisyenler Fakiye Özsoysal ve Elif Candan’ın ‘Tiyatro Oyunlarımıza Feminist Eleştirel Yaklaşımlar’ başlıklı buluşması da Spotify üzerinden dinlenebilir. Füsun Erbulak, Ayşenil Şamlıoğlu ve Berfin Zenderlioğlu’yla yapılan söyleşiler de Kadıköy Emek Tiyatrosu’nun YouTube kanalında.

Hürriyet

Paylaş.

Yazarın bütün yazıları için: Bahar Çuhadar

Yanıtla