Misantrophe’un Giriş Yazısından

Molière

Bu metin, Mimesis Tiyatro/Çeviri-Araştırma Dergisi’nin 1. sayısında (Ocak 1989) yayınlanmıştır.

Çeviren: Özgür Ulusoy

Edebi kullanım, önem taşıyan her oyunun, klasik yapılara uyum göstereceğini, yüksek sınıf insanlarıyla uğraşacağını, temadaki kabalık ve yöntemdeki bayağılıktan sakınacağını, böylece dizeler halinde, beş sahneden oluşmuş bir oyun ortaya çıkacağını savunur. Çok iyi! Her yerde dalga geçtiğim halde, koşullar gerektiriyor diye bu yapılara uyum göstereceğim. Oyunumu zaman, uzam ve konunun sınırlarına teslim edeceğim; geleneksel farsın kalıplaşmış tiplerinden, cuckolds (karısı tarafından aldatılan erkek), pedantlar (bilgiçlik taslayan, de­taylar üzerinde duran), doktorlar, genç bayanlarla evli yaşlı baylar, karşı koyma çağında hırçın aşıklar, efendilerini taklit eden ya da her dediklerine kafa sallayan uşaklar, gülünç aksanlarıyla kaba taşralı­lar, gösterişçi fikirleriyle burjuvalardan vazgeçeceğim; gülünç olay­lara, rastlantılara, tertip-düzenlere, eşek şakalarına, gouloiserielere, şaşkınlık uyandıracak machinelere, duyumsal zevkler içeren müzik ve dansa yer vermeyeceğim; size kibar, kültürlü bir toplumun, çağın elverdiği ölçüde uygun muhitlerin soylu ve servet sahibi insanlarının resmini göstereceğim; onları adilane bir dağıtım ve uygun oranlarla akıl, güzellik, merhamet duygusuyla donatacağım; ve siz bu insanla­rın ne olduklarıyla ne olmak istediklerini, ne amaçladıklarıyla, kazan­mak için içlerinde neler barındırdıkları arasındaki karşıtlıkları göre­ceksiniz: bir şey söylerken başka bir şey anlattıklarını duyacak, tarafsızlıklarını ilân ederken, çıkar için birbirlerini itip kaktıklarına, kar­şılaştıkları anda, erdeme kalpsiz ve kayıtsız kalarak ikiyüzlülük ve gurur içinde birbirleriyle yarıştıklarına tanık olacaksınız, soyluluğun kısıtlamalarının, usullerinin ve öğretilmiş davranışlarının farkına va­racaksınız; ve gözlemlediğim bu kuklaların, yaratıkların yaşamlarının öyle bir benzerini çıkaracağım ki karşınıza; aptallıklarına güldüğünüz halde kederlenmekten kaçamayacak, kahkahalar attığınız halde, kal­biniz boş yaşamları için merhametle çarpacak. Sonuçta benim kah­ramanım aynı anda hem eğlence unsuru, hem duygunun ve aklın in­sanı, olayın kuklası hem de çelişkilerini kendi içinizde de barındığınız bir birey olacak.