Sacit Hadi Akdede
Giriş
Politik ekonomi alanının en önemli çalışma veya inceleme konusu gelir dağılımıdır. Gelir dağılımı konusu makro düzeyde incelenebileceği gibi sektörel düzeyde hatta meslekler düzeyinde de incelenebilir. Örneğin, eğitim sektörünün milli gelirden aldığı pay ya da eğitim sektörünün milli gelire yaptığı katkı önemli iken, sektörün kendi içinde milli gelirden alınan payın nasıl dağıldığı da çok önemli olmaktadır. Aynı şekilde sağlık sektöründe kim ne kadar ve nasıl gelir elde ediyor konusu da olukça verimli tartışmalara vesile olmaktadır.
Makro düzeyde gelir dağılımı ücret, kâr, faiz ve rant gelirleri birbirinden ayrıştırılarak incelenebilir. Bu gelirlerin içinde örneğin kâr ve ücretler üretime, kafa yorarak, terleyerek ya da risk alarak, katkıda bulunanların gelirleri olurken rant geliri ne kafa yorarak ne terleyerek ne de risk alarak elde edilen bir gelir türüdür. Buradaki sınıflamamız ve tariflerimiz aslında anaakım iktisadın tarifleridir. Yoksa Marksist teoriye göre her üretim aslında dolaylı olarak da olsa emeğin üretimidir, ücret dışındaki diğer gelirler emeğin payından “çalınan” gelirlerdir. Biz burada anaakım iktisadın kabul ettiği kavramsallaştırmayı kullanarak devam edip, oyuncular arasındaki gelir dağılımı konusunu bu kavramsallaştırmaya göre inceleyeceğiz. İşin açıkçası bütün gösteri sanatları alanında çeşitli meslek gruplarına mensupların ne kadar gelir elde ettiği değil, sadece oyuncular arasında gelirin nasıl dağıldığı bu makalenin konusu olacaktır. Oyuncular arasındaki gelir dağılımını incelemeye geçmeden önce rant gelirleri hakkında biraz bilgi vermek faydalı olacaktır.
Rant
Rant gelirini en kaba biçimiyle hiç emek vermeden, çalışmadan, terlemeden, kafa yormadan, risk almadan, sadece herhangi bir şekilde herhangi bir gelir kaynağına ve o kaynağın herhangi bir şekilde kullanımından elde edilen gelire sahip olmak olarak tanımlamak çok yanlış olmayacaktır. Eğer o gelir kaynağına da talep yüksek ve o kaynağın arzı da kısıtlı ise, rant geliri artacaktır. Şehrin önemli bir yerinde dededen/babadan kalma bir arsası olan birisi rant elde ediyor demektir. Tarlaların imar planlarıyla arsaya dönüştürülmesi, eğer arsalar da yüksek fiyatlarla alıcı buluyorsa, arsa sahipleri sadece idari bir kararla zengin oluyor, rant geliri elde ediyor demektir. Bugün şehir ekonomisinin çok önemli bir ögesidir rant gelirleri. Sadece gayrimenkul kaynaklı da değildir şehir rantları. Örneğin bir taksi hattının fiyatı rant gelirlerine işaret ediyor olabilir.
Aynı şekilde bir firmanın sadece bir siyasi partiye yakın olması sonucu devletten ihale alması, imtiyaz sahibi olması söz konusu ise, o firmaya rant geliri aktarılıyor demektir. Bu durumun da hem Türkiye’de hem de başka ülkelerde yüzlerce örneği vardır. İşin açıkçası halkın vergilerinin siyasi mekanizma aracılığı ile (devlet eliyle) tek özelliği siyasi karar alıcılara yakın olması olan gruplara aktarılması siyasi rantın en güzel örneğidir. Hayat bu türden siyasi rantlarla doludur.
Rant her meslek grubu için ortaya çıkabilir ya da herkes rant peşinde koşabilir. Hele yaşadığımız çağda ve Türkiye’de yüksek tüketim kalıplarına alıştırılan insanların o tüketim kalıplarını koruyabilmek için rant peşinde koşması çok şaşırtıcı olmayacaktır. Hiç rant elde edemeyecek konumda olan, hemen herkesin yapabileceği, çok özelliği olmayan bir işte çalışan bir işçinin torpille işe girmesi, “tamamlanmamış sözleşmelerin” (incomplete contracts) de yaygın olduğu bir ortamda, çalışırken “çaktırmadan” kaytarması o işçinin kendi ölçeğinde rant elde etmesidir. Keşke bütün rantlar bu işçinin elde ettiği kadar olsaydı. Halkın deyimiyle “deveyi hamutuyla” götüren ya da Fikret’in dediği gibi “Yiyin efendiler yiyin; bu doyumsuz sofra sizin; Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!” durumunda olan insanları görünce işçinin rantı çok masum kalmaktadır. Sanatçıların elde ettiği rant da böyle masum olabilir bir bakıma. Bunun yanında sanatçılar arasında da çok yüksek rant elde edenler vardır. Onlar piyasada “parsayı toplarlar”. Piyasada “parsayı toplamak” (winner-takes-it-all) daha önceki yazılarımızda da vurguladığımız gibi üç ana faktöre bağlıdır. Bunlar
Ölçeğin büyük olması (Seyirci sayısının çok olması)
Sanatçının çok yakın ikamesinin bulunmaması
Şans ve bağlantılar (connections)
Ölçeğin büyük olması talebin yüksek olması demektir. Talep yüksek olacak ki sanatçının üretilmesine yardımcı olduğu ürünün (sanat eseri olmayabilir bu her zaman) fiyatı da yüksek olacak ve o ürünü çok sayıda insan tüketecek; elde edilen gelir de sanatçının da içinde bulunduğu grupta paylaşılacak… Böyle bir durumda sektör içinde pazarlık gücüyle orantılı olarak rantlar taraflar arasında paylaşılacaktır.
Yakın ikamesi olmaması durumu özellikle sanat alanı için çok belirgindir. Bir sanatçı tektir, onunla tıpatıp aynı olan başka bir sanatçı yoktur. Bu bakımdan çok kolay ikame edilemeyecektir. Bu ikamenin kolay olmaması rantı arttırır. Bu durumda şans ve çeşitli bağlantılar da (siyasi, kültürel, ana baba vs) rantın oluşmasına ve artmasına yol açar.
Sporcuların, özellikle futbolcuların, elde ettiği rant da yukarıdaki açıklamalara uyar. Bununla birlikte bazı nüansları burada vurgulamakta yarar vardır. Örneğin neredeyse aynı yetenekte olan iki futbolcudan biri süper lig diğeri de bir alt ligde oynuyor olsa, ikisinin aldığı ücretin farklı olması durumunda, ki öyledir; süper lig oyuncusu kıyas kabul etmeyen bir oranda rant elde ediyor demektir. Buradaki rant aslında ölçek etkisinden ve bağlantılardan kaynaklanmaktadır çünkü yetenek farkı çok değilse iki oyuncu birbirinin yerine kolaylıkla ikame edilir. Bu oyunculardan süper ligdekinin elinden biri tutmuştur, doğru zamanda doğru yerde olmuştur, herhangi bir bağlantı kurulmuştur.
Başka bir örnek olarak da iki klasik müzik piyanistini düşünebiliriz; biri Viyana filarmonide diğeri de örneğin İstanbul Senfoni orkestrasında çalıyor olsun. Bu iki piyanist bir perdenin arkasında sırayla aynı notaları çalsalar, muhtemelen çok az insan ikisi arasındaki farkı ayırt edecektir. Eğer durum böyle ise bu ikisi yakın ikamedir. Eğer Viyana filarmonide çalan daha yüksek ücret (enflasyon ve yaşam koşulları dikkate alındıktan sonra) alıyorsa bu durum ölçek etkisinden (Viyana filarmoni daha fazla insana ulaşıyor) bir de çeşitli bağlantılarla ya da doğru zamanda doğru yerde, Viyana’da iş bulabilmiş olmakla ilgilidir.
Oyuncular arası gelir dağılımı
Oyunculuğun politik ekonomisi, serinin daha önceki yazılarında da vurgulandığı gibi oyuncuların herhangi bir şekilde içinde yer aldığı sektörün (reklamcılık, sinema, TV, seslendirme, diziler, tiyatro) nihai ürünlerinin üretimi, dağıtımı ve tüketimi ile ilgilidir. Bu saydığım iktisadi faaliyetlere elbette oyuncuların elde ettiği gelirler de dahildir. Örneğin TV ve dizilerde nihai ürün tiyatrodaki nihai üründen çok farklıdır. İlgili paydaşlar da farklılaşır. TV, diziler ve sinema genellikle kapitalizme ya da piyasa mekanizmasına entegre olmuş seyirci bakımından büyük ölçeklere ulaşan, çoğunlukla ve genellikle ya da ortalama olarak eğlence sektörüne ait olan nihai ürünler üretir. Tiyatro ise daha çok sanatsal ürünler üretir. Sahnede canlı anlatım her ne üretiliyorsa onu daha sanatsal yapar çünkü eğer hata yapılırsa geri dönüp düzeltme olanağı yoktur; özellikle oyuncu bakımından. Bu yüzden sahne anlatımları daha sanatsal yetenek gerektirebilir.
Yapımcı firmalar, medya sektörü, reklamcılık sektörü, inşaat, enerji, gayrimenkul, vb. gibi ilgisiz görünen sektör temsilcileri medya ve TV sektöründeki yatırımcılar, TV, dizi ve sinema sektörünün ana paydaşlarıdır. TV, dizi, sinema, seslendirme, reklamcılık sektöründeki oyuncular da sistem tarafından kapitalizmin vitrinine yerleştirilirler ve kapitalizmin iktisadi ve toplumsal ilişkiler ağının içine daha derinlemesine çekilirler, en azından sadece tiyatro yapan oyuncularla karşılaştırıldıkları zaman, daha fazla kapitalizmin içindedirler. Sadece tiyatro oyuncuları ise ikinci iş yaptıklarından dolayı ilk işleri olan tiyatro nedeniyle değil de ikinci işleri nedeniyle piyasa mekanizması ve kapitalizmin içine girerler. Bu yüzden sadece tiyatro yapanlar, muhtemelen kapitalizmin “cafcaflı” yüzünü, dizilerde oynayan oyuncular kadar hissetmeyebilirler. Bu iki ana grup oyuncular arasında herhangi bir hiyerarşiyi ima etmeden birçok fark olduğu söylenebilir. Gelir bakımından ise genellikle söylenebilir ki TV/dizi oyuncularından en çok kazanlar tiyatroda en çok kazananlardan genel olarak daha fazla kazanırlar ve bu kazanç farkı da ranttır. Kısaca rant (göreli rant) aynı yetenekte iki oyuncudan birinin daha az diğerinin daha fazla gelir elde etmesi sonucu bu iki gelir seviyesinin farkından doğmaktadır.
Veri ve bazı tanımlayıcı istatistikler
Bu yazı dizisinin daha önceki yazılarında daha önce de vurgulandığı gibi buradaki veriler oyunculara uygulanan bir anketten gelmektedir. Anketi 176 oyuncu doldurmuştur. Anket hakkında daha ayrıntılı bilgi edinmek isteyenler bir önceki yazıya bakabilirler. Oyunculara, gelirlerinin düzeyine ilişkin sorulan soruya bütün oyuncular yanıt vermemiş, 154 oyuncu gelir sorusunu yanıtlamıştır. Bununla birlikte burada kısaca bilgi vermek gerekirse, anketi dolduran çok az sayıdaki oyuncu dizilerde oynamaktadır. Anketi dolduran oyuncuların hemen hemen hepsi tiyatro oyuncusu ama bir kısmı çeşitli gerekçelerle TV/dizilerde oynamak durumunda kaldıklarını bildirmişlerdir.
Tablo 1. Oyuncuların Yıllık Gelir (TL)
Yıllık gelir | Görülen sıklık | Yüzdesi | Kümülatif
yüzde |
Görülen sıklık x Yıllık gelir | En zengin yüzde 5’in gelirden aldığı pay
(En çok kazanan 10 oyuncu) |
En zengin yüzde 10’un gelirden aldığı pay
(En çok kazanan 17 oyuncu) |
0 | 10 | 6.49 | 6.49 | 0 | ||
100 | 1 | 0.65 | 7.14 | 100 | ||
350 | 1 | 0.65 | 7.79 | 350 | ||
400 | 1 | 0.65 | 8.44 | 400 | ||
600 | 1 | 0.65 | 9.09 | 600 | ||
5000 | 1 | 0.65 | 9.74 | 5000 | ||
10000 | 6 | 3.9 | 13.64 | 60000 | ||
18000 | 1 | 0.65 | 14.29 | 18000 | ||
20000 | 4 | 2.6 | 16.88 | 80000 | ||
25000 | 1 | 0.65 | 17.53 | 25000 | ||
30000 | 5 | 3.25 | 20.78 | 150000 | ||
40000 | 3 | 1.95 | 22.73 | 120000 | ||
47000 | 1 | 0.65 | 23.38 | 47000 | ||
50000 | 10 | 6.49 | 29.87 | 500000 | ||
58000 | 1 | 0.65 | 30.52 | 58000 | ||
60000 | 7 | 4.55 | 35.06 | 420000 | ||
70000 | 4 | 2.6 | 37.66 | 280000 | ||
80000 | 2 | 1.3 | 38.96 | 160000 | ||
90000 | 2 | 1.3 | 40.26 | 180000 | ||
100000 | 17 | 11.04 | 51.3 | 1700000 | ||
106800 | 1 | 0.65 | 51.95 | 106800 | ||
114000 | 1 | 0.65 | 52.6 | 114000 | ||
120000 | 4 | 2.6 | 55.19 | 480000 | ||
140000 | 2 | 1.3 | 56.49 | 280000 | ||
150000 | 6 | 3.9 | 60.39 | 900000 | ||
154000 | 1 | 0.65 | 61.04 | 154000 | ||
170000 | 1 | 0.65 | 61.69 | 170000 | ||
180000 | 1 | 0.65 | 62.34 | 180000 | ||
200000 | 3 | 1.95 | 64.29 | 600000 | ||
250000 | 9 | 5.84 | 70.13 | 2250000 | ||
300000 | 6 | 3.9 | 74.03 | 1800000 | ||
320000 | 1 | 0.65 | 74.68 | 320000 | ||
350000 | 2 | 1.3 | 75.97 | 700000 | ||
400000 | 4 | 2.6 | 78.57 | 1600000 | ||
420000 | 1 | 0.65 | 79.22 | 420000 | ||
450000 | 2 | 1.3 | 80.52 | 900000 | ||
500000 | 6 | 3.9 | 84.42 | 3000000 | ||
550000 | 3 | 1.95 | 86.36 | 1650000 | ||
600000 | 4 | 2.6 | 88.96 | 2400000 | ||
675000 | 2 | 1.3 | 90.26 | 1350000 | 1350000 | |
750000 | 2 | 1.3 | 91.56 | 1500000 | 1500000 | |
800000 | 1 | 0.65 | 92.21 | 800000 | 800000 | |
900000 | 1 | 0.65 | 92.86 | 900000 | 900000 | |
950000 | 1 | 0.65 | 93.51 | 950000 | 950000 | |
1000000 | 2 | 1.3 | 94.81 | 2000000 | 2000000 | 2000000 |
1200000 | 2 | 1.3 | 96.1 | 2400000 | 2400000 | 2400000 |
1230000 | 1 | 0.65 | 96.75 | 1230000 | 1230000 | 1230000 |
2000000 | 2 | 1.3 | 98.05 | 4000000 | 4000000 | 4000000 |
2500000 | 1 | 0.65 | 98.7 | 2500000 | 2500000 | 2500000 |
3100000 | 1 | 0.65 | 99.35 | 3100000 | 3100000 | 3100000 |
1.20E+07 | 1 | 0.65 | 100 | 12000000 | 12000000 | 12000000 |
Toplam | 154 | 100 | 54559250 | 27230000 | 32730000 | |
0.49909 | 0.599898 |
Bu veriler Ocak-Şubat 2025 tarihinde uygulanan anketin sonuçlarından yazar tarafından derlenmiştir. Bu bakımdan gelir rakamları 2024 yılında elde edilen yıllık gelirler olarak düşünülmelidir.
Tablodan da görüldüğü gibi ankete yanıt veren 154 oyuncudan 10 oyuncu sıfır gelir beyan etmiştir, diğer bir deyişle o ilgili dönemde hiç gelir elde etmemişlerdir. Bu analize gelir sorusunu çok kişisel bir soru olarak görüp özellikle yanıtlamayacağını bildirenler eklenmemiştir. Gelir bildirenlerin en yüksek gelir elde eden yüzde beşi zaten kazanılan gelirin yarısını (0,499) kazanmaktadırlar. Gelir beyan edenlerden en yüksek gelir elde eden ilk yüzde 10 kişinin geliri toplam gelirin yüzde 60’ını (0.599) kazanmaktadır. Geriye kalan yüzde 90 oyuncu (137 oyuncu) geriye kalan yüzde 40 düzeyindeki geliri kendi aralarında paylaşmaktadır. Bu tipik bir “kazanan parsayı toplar” durumudur. Aslında sanat sektöründe yapılan analizlerde, özelikle rock müzisyenleri arasında yapılan bir çalışmada da kazanan parsayı toplar durumu bulunmuştur ( Krueger, 2019).
Tablo 2’de üç farklı istihdam durumundaki oyuncuları gelirlerine bir göz atmak faydalı olacaktır.
Tablo 2. Farklı Oyunculuk Platformlarındaki Oyuncuların Gelirleri (TL)
Değişken | Gözlem | Ortalama | Std. Sapma | Min | Max |
Sadece Tiyatro Oyuncuları | 79 | 230384.2 | 250591.1 | 0 | 1200000 |
Tiyatro Oyuncuları Ama Dizilerde Rol Alıyorlar | 52 | 374209.6 | 635448.5 | 0 | 3100000 |
Sadece Dizi ve Sinema Oyuncusu | 23 | 734782.6 | 2491114 | 400 | 12000000 |
Bütün Oyuncular | 154 | 354280.8 | 1043433 | 0 | 12000000 |
Kaynak:Yazarın kendi derlemesi
Tablo 2’den de gözleneceği gibi her oyuncu aynı/benzer gelir seviyelerinde değiller. Beklentilere uygun olarak sadece sinema, TV ve dizilerde oynayan oyuncular diğerlerine göre daha yüksek gelirler elde etmektedirler. En düşük gelir seviyesinde sadece tiyatrolarda oyunculuk yapan oyuncular vardır. Bu veriler bir kültür politikası oluşturulması sırasında yardımcı olabilecek niteliktedir.
Yukarıdaki Tablo1’deki verileri normal bir dağılıma sıkıştırmaya çalışınca aşağıdaki grafik elde edilmiştir. Oyuncular arası gelirin beklendiği gibi normal dağılmadığı görülmektedir. Bu durumda EKK (En küçük kareler) yöntemiyle geliri belirleyen faktörlerin neler olduğunu belirlemeye çalışmak çok anlamlı olmayacaktır. İlgili yazındaki geliri belirleyen faktörlerin regresyona eklenmesi sonucunda yaptığımız EKK analizi de beklendiği gibi anlamlı sonuçlar vermemiştir.
Grafik 1 Oyuncular arası gelir dağılım
Bu gelir dağılımını yazında belirtilen faktörlerin (deneyim, eğitim, çalışma durumu, vb.) nasıl etkilediğini anlamak için EKK yerine Kantil (Quantile) regresyon analizi yapılmıştır. Sadece uç kantil değerlerinde (Q(97) ve Q(5)) regresyon sonuçları anlamlı çıkmış diğer bütün olağan kantillerde sonuçlar anlamsız çıkmıştır. Bu durum gelirin beklendiği gibi çok dengesiz dağıldığına bir işarettir. Yüksek kantillerde sinema ve dizilerde oynayan tiyatro oyuncuları, sadece tiyatrolarda oynayan oyunculardan daha çok gelir elde etmektedir. Düşük kantillerde de tam tersi bulgulara ulaşılmıştır. İlgili okuyucular talep halinde regresyon sonuçlarına yazardan ulaşabilirler. Bu yazının doğası gereği regresyon tabloları buraya alınmamıştır.
Bu bölüme sonuç
Bu tanımlayıcı istatistiklerden elde ettiğimiz bilgilere göre eğer kültür politikaları hakkında karar alıcılara öneride bulunmak istesek, iktisat bilimi nasıl kılavuzluk yapacak. Kültür politikası olduğuna göre devletin herhangi bir şekilde müdahalesi, yönlendirmesi, teşvik etmesi gerekecek demektir. Devlet tiyatroyu bir sanat dalı olarak desteklemenin mekanizmasını oluşturmalıdır. Herhangi bir şekilde ayırt etmeksizin bütün oyunculara maddi yardım tiyatroyu desteklemek değildir. Eğer öyle olursa, bütün işsiz öğretmenler, işsiz mühendisler, işsiz avukat ya da hukukçular, kısaca işsiz herkes devletten gelir beklentisi içine gireceklerdir. Bu durum çalışma hayatında var olan ahlaki sorunların daha da derinleşmesine neden olur. Herhangi bir şekilde “parsayı toplayanları” ayırt edecek mekanizmalar oluşturulmalıdır ve bunun için iktisat biliminin elinde oldukça gelişmiş araçlar vardır. Devlet öncelikle bağımsız tiyatro olarak adlandırılan tiyatroları desteklemelidir çünkü o tiyatrolar daha çok kamusal alan yaratmakta, daha çok pozitif dışsallıklar üretmektedir. Ayrıca bizim anketten de çıkan sonuç daha düşük gelir elde eden oyuncular genellikle bağımsız tiyatrolarda oyunculuk yapmaktadırlar. Bu tiyatroların nasıl destekleneceği, hangi yönetim birimleri (merkezi yönetim ve yerel yönetim) tarafından destekleneceği gibi konular bu makalenin konusunun dışındadır ve daha önceki yazdıklarımdan bulunabilir.
Kruger, A. (2019) Rockonomics : a backstage tour of what the music industry can teach us about economics and life, Penguin Random House LLC, New York.