Tiyatro yayıncılığı alanında çalışmalarıyla da bilinen BGST Yayınları iki kitap seti ile okuyucuların karşısına çıkıyor. Şimdiye kadar yayınladıkları 10 oyun metnini içeren Tiyatro Oyunları Kitap Seti çoğunluğu BGST-Tiyatro tarafından sahnelenmiş oyun metinlerinden oluşuyor. Diğer kitap setinin başlığı ise Kültürel Çoğulcu Tiyatro Seti. Kültürel çoğulcu tiyatro alanında çalışmalar ve araştırmalar sonucunda ortaya çıkmış bu kitaplar, Türkiye’deki tiyatro ortamının tarihi ve kültürel çoğulcu yapısı hakkında sağlam bir kaynak niteliğine sahip. Kitap setleriyle ilgili daha ayrıntılı bir değerlendirmeyi aşağıda bulabilirsiniz.
BGST Yayınlarına yayınevinin instagram sayfası üzerinden ulaşabilirsiniz.
Tiyatro Oyunları Kitap Seti
BGST Yayınları’nın “Tiyatro Oyunları Kitap Seti”, hem sahne profesyonellerine hem de edebiyatın ve dramatik yazının gücüne inanan okurlara kapsamlı bir kaynak sunuyor. On farklı oyundan oluşan bu koleksiyon, Türkiye tiyatrosunun farklı damarlarını bir araya getirerek, zengin ve çoğulcu bir panorama sunuyor.
Set, isimlerini tiyatro dünyasının yakından tanıdığı yazarlara ait, farklı temaları ve anlatı dilini merkezine alan oyunlardan oluşuyor. Toplumsal cinsiyet rollerini sorgulayan “Bir Kadın Uyanıyor” ve “Kadın Oyunları”ndan, toplumsal hicvin güçlü örneklerini sunan “Pilavdan Dönenin Kaşığı Kırılsın” ve “Biz Siz Onlar”a; bireyin içsel hesaplaşmalarını konu edinen “Aydaki Canavar” ve “Otobüs”ten, tarihsel ve kültürel bir perspektif sunan “Zabel”e uzanan geniş bir yelpazede, okuyucuyu düşündürmeyi ve hissettirmeyi amaçlayan metinler bu külliyatta bir araya geliyor.
BGST Yayınları’nın bu setle, tiyatro edebiyatına dair kapsayıcı bir arşiv sunma kaygısı taşıyor. Özellikle amatör tiyatro toplulukları, öğrenci grupları ve oyun yazarlığına ilgi duyanlar için bu set, paha biçilmez bir kaynak niteliğinde. Set içindeki oyunların, farklı dönemlerde sahnelenmiş ve ödüller almış olması da metinlerin sağlamlığının ve sahnelenebilirliklerinin bir göstergesi.
Kültürel Çoğulcu Tiyatro Seti
BGST Yayınları’nın beş kitaplık “Kültürel Çoğulcu Tiyatro Seti”, çoğu zaman resmî anlatıların gölgesinde kalmış, görmezden gelinmiş veya unutturulmuş kayıp katmanları gün yüzüne çıkarmayı amaçlayan, titizlikle hazırlanmış bir çalışma. Bu set, yalnızca bir tiyatro tarihi derlemesi değil, aynı zamanda Osmanlı’dan modern Türkiye’ye uzanan kültürel çoğulculuğun izini süren sosyolojik bir belge niteliği taşıyor.
Set, modern Türk tiyatrosunun kurucu babaları olarak anılan, ancak etnik kökenleri nedeniyle uzun süre anaakım tarih yazımında hak ettikleri yeri bulamamış Ermeni tiyatrocuların, yönetmenlerin, kumpanyaların ve ailelerin hikâyelerine odaklanıyor. “Osmanlı ve Türkiye Tiyatrosunda Şahinyanlar” ve “Vartovyan Kumpanyası ve Yeni Osmanlılar” gibi çalışmalar, bu isimlerin yalnızca sahne sanatlarına yaptıkları teknik katkıları değil, aynı zamanda dönemin sosyo-politik ortamında nasıl bir kültür köprüsü işlevi gördüklerini de detaylarıyla ortaya koyuyor. Özellikle Vartovyan (Güllü Agop) Kumpanyası’nın, Batılı anlamda tiyatronun Osmanlı topraklarında kurumsallaşmasındaki rolü ve İbrahim Şinasi gibi Yeni Osmanlı aydınlarıyla olan etkileşimi, tarihin sanatla nasıl iç içe geçtiğini gösteren çarpıcı örnekler sunuyor.
“Venedik’ten İstanbul’a Modern Ermeni Tiyatrosunun İlk Adımları” adlı kitap, hikâyeyi daha da geriye götürerek, modern Ermeni tiyatrosunun diasporadaki filizlenişine ve İstanbul’a nasıl taşındığına dair akademik düzeyde, ancak her okurun anlayabileceği sade bir dille yazılmış kıymetli bir kaynak. “Sivri Dilli Dahi” ve “İster Ağla İster Gül” ise, bireysel portreler ve oyun incelemeleri üzerinden, dönemin entelektüel ve artistik iklimine dair son derece renkli ve insani ayrıntılar barındırıyor.
BGST Yayınları’nın bu kapsamlı seti, Türkiye tiyatro tarihi yazımında önemli bir boşluğu dolduruyor. Sadece tiyatro tarihçileri, akademisyenler veya sahne sanatları öğrencileri için değil, Osmanlı’nın son dönemi ve erken Cumhuriyet dönemindeki kültürel çoğulculuk, azınlık tarihi ve toplumsal hafıza gibi konulara ilgi duyan her okur için vazgeçilmez bir başvuru kaynağı niteliğinde. Bu set, sahnenin tozlu perdesini aralayarak, bizlere unutturulmaya çalışılan ortak bir geçmişin aslında ne kadar renkli ve zengin olduğunu hatırlatıyor.
