Yaşar Kemal’in Anadolu’da efsaneleşen Çakırcalı Mehmet Efe eseri, bale sahnesine ayak basmaya hazırlanıyor.
Yaşar Kemal’in ölümsüz eserine de konu olan Çakırcalı’nın yaşamının dans tiyatrosuna aktarıldığı “Çakırcalı Efe”, 12 Mayısta dünya prömiyeriyle seyirci karşısına çıkacak.
Yaşar Kemal’in 1972 yılında kaleme aldığı “Çakırcalı Efe”, Ankara Devlet Opera ve Balesi Birim Dans Tiyatrosu (BDT) Sanat Yönetmeni İhsan Bengier’in koreografi ve rejisiyle dans sahnesine gelecek. Müziklerini Cem İdiz’in hazırladığı eserde orkestrayı Şef Sunay Muratov yönetecek. Dekor ve kostümlerini Gürcan Kubilay’ın hazırladığı eserin ışık düzeni de Emin Saraçoğlu’nun imzasını taşıyor.
Eserde, Çakırcalı Mehmet Efe’yi dönüşümlü olarak Emre Onuk ile Serhat Elifer, annesini Ayfer Alpan, İzmir Valisi Kamil Paşa’yı Tufan Kaytmaz canlandıracak. Eserde, Özge Kınıklı, Deniz Ertürk, Çağdaş Yurdakul, İhsan Bengier, Adnan Güllü, Göktürk Arıkan, Aslı Elat, Serhat Elat, İdris Aydın, Ali Cömert, Mert Türkoğlu, Handan Kırılmaz ve Ateş Selçuk de rol alacak.
Yapıtı sahneye koyan ve koreografisini hazırlayan BDT Sanat Yönetmeni Bengier, eserle ilgili AA muhabirine bilgi verirken, “Çakırcalı Efe” adlı yapıtı sahneye koyma fikrini Cem İdiz ile birlikte geliştirdiklerini söyledi. Yaşar Kemal ve Sabahattin Ali’nin Çakırcalı’nın yaşamına ilişkin eserleri bulunduğunu ve sonunda Yaşar Kemal’in eserinde karar kıldıklarını anlatan Bengier, Ebru Saçar’ın eser metnini yazdığını ifade etti.
Daha önce eserin opera sahnesine gelmesinin düşünüldüğünü, ancak bunun çeşitli nedenlerle gerçekleştirilemediğini dile getiren İhsan Bengier, “Çakırcalı, zamanında İngiltere’deki Lordlar Kamarasında dahi konuşulmuş. Bu kadar büyük bir konu olunca ve bu kadar da çok kişi, yazıda biraz karakterleri azalttık, yine fazla geldi. Birim Dans Tiyatrosu çok kalabalık bir topluluk değil. Azalta azalta sonuçta öyle bir yere geldik ki, yönetmen, koreograf, koreograf yardımcısı, asistan, repetitör de sahneye çıkmak durumunda kaldık” dedi. Eserde kendisinin de bir eşkıyayı canlandırdığını aktaran Bengier, yapıtın sahneye geliş sürecini de şöyle aktardı:
“Karakterler o kadar dağıldı ki, bir ölen bir daha canlandı, sahneye çıktı, sakal değiştirdi, çünkü o kadar elemanımız yok, çok da fazla karakter var. Ben de hem yönetir, hem de oynar duruma geldim. Koca bir yaşamı kalkıp 1.5 saate sığdırmak, yüzlerce, binlerce kişiyi aynı esere koymak zor oldu. Ama bir yere gelindi. Dünya prömiyeri yapmaktan da mutluluk duyuyoruz, çünkü ilk defa yapılıyor. Operasını yapmaya çalıştılar olmadı, bir yere vardık sonuçta. Biz, Çakırcalı’nın daha çok yaşamındaki Robin Hood’luğu almaya çalıştık. Çünkü Çakırcalı Efe eşkıya değil, düşünün bunun sonrasında gelen Kurtuluş Savaşındaki efeleri oluşturuyor. Bizce Çakırcalı Efe ölmedi, vuruldu ama ölmedi bizim için. Ana fikir olarak öldürmedik Çakırcalı Efe’yi…”
Birim Dans Tiyatrosu’nun Ankara Devlet Opera ve Balesi bünyesinde belirli bir yaşın üzerindeki bale sanatçılarından oluştuğunu anımsatan Bengier, “Bale sanatında 40 yaşında bale yapma imkanları gidiyor. Ama dans sanatı uçsuz bucaksız. Biz de burada dans tiyatrosu sanatını kullanarak bir yere gidiyoruz. Aynı zamanda oynayabiliyorlar, o aktörlükleri işe yarıyor” diye konuştu.
Eserin gelecek sezon da sahnede olacağını ifade eden Bengier, “Birim Dans Tiyatrosu olarak yaşlıların oynadığı eser diye söylenmesi bizi rahatsız etmeye başladı. Çünkü arkadaşlarımızın performansları birçoğundan daha fazla, diğer topluluklardan fazla. Ankara Devlet Opera ve Balesinin bir birimi olarak bizi görsünler istiyoruz” sözleriyle BDT’ye ilişkin değerlendirme yaptı. (aa)
