Sinema ve Tiyatro Müzesi Beyoğlunda Açıldı

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Kavacık`taki yerinden Beyoğlu`na taşınan Türker İnanoğlu Vakfı Sinema ve Tiyatro Müzesi açılışı Devlet Bakanı Hayati Yazıcı ile Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış`ın katılımıyla gerçekleşti. Sinema ve tiyatro sanatçılarının da katıldığı törende sergiyi gezenler duygu dolu anlar yaşadı. Hayati Yazıcı, bu müzeyi hak ettiği mekana, Beyoğlu`na getirdiklerini söyledi.

Türk sinema ve televizyon sektörlerinde 53 yıldır faaliyet gösteren Türker İnanoğlu`nun kurduğu Sinema-Tiyatro Müzesi ve Sanat Kitaplığı, Beyoğlu`ndaki yeni adresine taşındı. Açılış törenine Hayati Yazıcı, Egemen Bağış, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ve çok sayıda oyuncu katıldı.

Hayati Yazıcı yaptığı konuşmada, yıllar boyu Türk sinemasına üretici, yapımcı olarak büyük katkılar sağlayan Türker İnanoğlu`nu tebrik etti. Sinema ve tiyatro müzesi sanatçıların hak ettiği mekanda Beyoğlu`nda yerini aldığını ifade eden Yazıcı, `Bu müzeyi birlikte açıyoruz. Bir yapının müzenin, Türkiye`ye kazandırılmasında katkısı olan İstanbul Avrupa Kültür Başkenti Ajansı`na teşekkür ediyorum. Bu faaliyetler sinema ve tiyatro faaliyetleri geçmişi geleceğe bağlayan değerlerimizi genç kuşaklara aktarılmasında önemli rol oynuyor.` dedi.

Sergiyi dolaşan Hülya Avşar, daha önce de geldiğini ve hüngür hüngür ağladığını anlattı. Müzeyi sinemanın kalbinin attığı yer olarak tanımlayan Avşar, Türker İnanoğlu`na teşekkür etti. Erol Günaydın ise sergiyi çok beğendiğini ifade etti. Geleceğin güzel bir şey olduğunu söyleyen Günaydın, geleceğin şimdi yaşandığını aktardı. Gençlerin oyunculuklarını beğenmediğine de değinen Günaydın, kendilerinin yüreklerini koyduğunu fakat gençlerin bu şekilde davranmadığını belirtti.

Açılışın ardından çıkışta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Egemen Bağış, sergide bulunan heykellere ve eserlere dikkat çekti. Sanatçıların hiçbir ayrım gözetmeksizin, etnik kökeni inancı ne olursa olsun herkesi ortak bir duyguda buluşturabildiğini söyledi.

TÜRKİYE DOĞRU YOLDA YAVAŞLAYAN AB`DİR

Türkiye Avrupa Birliği`yle (AB) ilgili bir yol ayrımında mı? Sorusuna egemen Bağış, AB süreciyle ilgili fasılların açılması dönem başkanlıklarının çok etkisi olmadığını söyledi. Belçika dönem başkanlığında rekabet faslının açılması için çalıştıklarını aktaran Bağış, Avrupa`da Noel nedeniyle çalışan siyasetçi olmadığını belirtti. Noel ile aynı konumda olan Kurban Bayramı`da harıl harıl çalıştıklarını söyleyen Bağış, `AB ortak uzlaşı sağlayamıyorsunuz. Bir takım ülkelerin farklı beklentileri olabiliyor. Avrupa`nın en sağlıklı ekonomisi olan şuan Avrupa`nın en sağlıklı ekonomisi olan en hızlı büyüyen ekonomisini riske atmadık. Ulusal ekonomik gücünü bir fasıl açmaktan daha önemli bulduk. Bugün de aynı şeylere inanıyoruz. Rekabet faslını açmak için yapabileceklerimizi Avrupalılarla müzakere masasında paylaştık. Onların farklı beklentisi varsa onları da biz sadece fasıl açılmış olsun diye ülkemizin ekonomik gücünü riske atmayız. Bir fasıl açıldığında boyumuz uzamıyor, ülke olarak bir şey kazanmıyoruz. Ama bu fasıl açılmasına yönelik kriterleri yerine getirdiğimizde AB standartlarına kavuşmuş oluyoruz.` diye konuştu.

Fasıllar açılması bürokratik bir süreç olduğunu hatırlatan Egemen Bağış, insanların yaşam standartlarını yükseltmeyi daha çok önemsediklerini aktardı. Ulusal programlarında 2013ün sonuna kadar Türkiye`nin kanunlarını, yönetmeliklerini, anayasasını AB standartlarına getirmek için çalıştıklarını söyleyen Bağış sözlerini şöyle tamamladı: `2013`ün sonunda Türkiye bugünden daha demokratik çağdaş bir ülke olacak. 33 fasıl var 13ünü açmış bulunmaktayız. Geride kalan 20 fasıldan 17`sinde siyasi engel var. İstesek de açamıyoruz. Bu yüzden bizim rekabet gibi ekonomi üzerinde yük getirecek bir fasla zorluyorlar. Biz de onların dediği gibi değil, bizim önerdiğimiz gibi açılması için müzakereler yürütüyoruz. Biz diklenmiyoruz ama dimdik duruyoruz. AB ilerleme raporunda 33 faslın 33`ünde de son bir yıl içerisinde AB ülkeleri bize teslim ettiler. Türkiye doğru yolda yavaşlayan varsa AB`dir. O da kendi ulusal çıkarlarını gözeterek birliği ihtiyaçlarını gözeterek artık kararı vermesi gerekir.`

Tümgazeteler

Paylaş.

Yorumlar kapatıldı.