Sanat Fonlarını Kesintilerden Koruyun

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Mimesis Çeviri – Kanada kentleri, bilançolarını temizlemek için önemli adımlar atıyor; Toronto kentinin 774 milyon dolarlık mali açığı kapatma girişimi de aleni bir örnek olarak sunuluyor. Fakat yasa koyucular, sanat fonlarına yönelik topyekûn bir kesintiye teşebbüs etmeden önce durup tekrar düşünmeli. Zira bütün Kanada’da, birçok farklı disiplin arasında, sanat hem ekonomik açıdan sürükleyicidir, hem de kültürel gurur ve üstünlük kaynağıdır. Sanat, kentleri bütün o gürültülerine, sıkıntılarına ve hengâmesine rağmen, yaşanılabilir kılar.

Globe and Mail, 18 Eylül 2011, Çeviri: Öykü Gürpınar

Toronto bugünlerde, 10.000$ altındaki bütün hibelerin kesilmesine yönelik öneriyi tartışıyor. Bu, oldukça az miktarda bir parayı kurtaracak, vasat bir fikir; bazen en küçük hibeler en büyük geliri sağlayabilir. Stratford Festivali’ni düşünün (Ontario’nun güneybatısında düzenlenen, ünlü tiyatro festivali); 1952’de cebinde sadece 125$ olan ve o parayla New York’a giderek oyuncu Laurance Olivier ile tanışmayı kafasına koyan Tom Patterson’ın fikir babalığını yaptığı festival. (Hedeflenen buluşma hiçbir zaman gerçekleşmedi, fakat Bay Patterson’ın New York ziyareti sırasında yaptığı başka görüşmeler festivalin kuruluşunda ona fazlasıyla yardımcı oldu.)

Toronto Uluslararası Film Festivali de bir örnek teşkil ediyor. TIFF, Kanada’nın en büyük şehri için her yıl 170 milyon dolarlık bir kâr sağlıyor ve tüm dünyadaki sinemaseverlerin aklına Toronto kentinin adını kazıyor – böylece Kanada’nın şöhretini arttırıyor. Festivalin kent yönetiminden aldığı 800.000$ bütçeyi fazlasıyla karşılayan bir kâr sağlıyor.

Bu durum, hükümetin tekdüzeliğine kendimizi bıraktığımızda yaratıcı olamayacağımız anlamına gelmiyor. Aksine, Toronto Valiliğinden sızan bir öneride olduğu gibi, doğrudan kamu yöneticileri tarafından seçilen topluluklar ve şirketlerin hibeleri azaltılırken, bağımsız, tarafsız ajanslara daha fazla sanat fonu ayrılabilir. Kent yönetimi tarafından desteklenen sanatçıların çoğunun, yerel yönetimlerin sanat etkinliklerini sahiplenip düzenlemelerine bel bağlamaları gerekmiyor; bazı etkinliklerden kâr sağlanılabilir veya etkinlik satılabilir. Kamu-özel sektör ortaklıkları ve programların birleştirilmesi, kamu bütçesinin üzerindeki baskıyı önemli ölçüde azaltabilir ve sanat şirketlerini daha girişimci olmaya teşvik edebilir. Ayrıca bazı sanatçıların yıllar boyunca aynı kaynağa geri dönmesine izin vermek de adaletsiz bir davranış olabilir.

Masrafların kısıldığı böyle zamanlarda, neyin vazgeçilmez olduğuna dair kısıtlı görüşe odaklanıp geri kalan her şeyi görmezden gelmek kolaydır. Toronto gibi kentlerin harcamalarını kısıtlaması gerektiği aşikar; fakat sanat fonlarına saldırmak hiçbir şeyi çözmüyor.

Paylaş.

Yanıtla