 Genco Erkal, ‘yol göstericim’ dediği Brecht’i, Ben  Bertolt Brecht kabaresiyle sahneye taşıyor. Erkal’a göre Brecht, insana  yaraşır bir dünyanın kurulması yönünde, izleyiciye doğru sorular soran  bir yazar
Genco Erkal, ‘yol göstericim’ dediği Brecht’i, Ben  Bertolt Brecht kabaresiyle sahneye taşıyor. Erkal’a göre Brecht, insana  yaraşır bir dünyanın kurulması yönünde, izleyiciye doğru sorular soran  bir yazar
Şimdi Bertolt Brecht zamanı” diyor usta tiyatrocu Genco Erkal. Haksız da sayılmaz usta. Çünkü, bölgesel de olsa savaşların sürdüğü, yoksul ve varsıl arasındaki uçurumun arttığı, ekonomik krizlerin faturasının hâlâ dünyada halka çıkarıldığı, adaletin tartışmalı olduğu bir dünyada Brecht’i hatırlamamak olur mu? Peki unutulmuş muydu? Bu soruya ‘evet’ demek zor. Ama Türkiye’de isminin sık sık zikredilmediği de bir gerçek. Epik tiyatronun kurucusu Brecht, tiyatroya farklı bir açılım getirmekle kalmayıp kendinden sonraki birçok tiyatrocuyu da etkileyen 20. yüzyılın önemli aydınlarından biri. Tiyatronun boş zaman aktivitesi olmadığı, seyirciyi düşürdürmeye teşvik etmesi gerektiği yönünde bir düşüncesi vardı. Brecht’e göre tiyatro, toplumsal ve politik konuları ele almalı, dünya üzerinde olup bitene dair seyirciye bilgi vermeli ve onun fikir yürütmesini sağlamalıydı. Genco Erkal da Brecht’i yakından tanıyan tiyatroculardan. Tanışıklıkları, 1960’larda AST’ta Artura Ui’nin Önlenebilir Yükselişi oyununda ilk kez bir Brecht oyununda rol almasıyla başlıyor. Daha sonra Dostlar Tiyatrosu kurulduktan sonra Brecht’le ve epik tiyatroyla sıkı bir etkileşim içerisine giriyor. Ama 15 yıldır Erkal da Brecht’siz…
ŞİİR VE ÖYKÜ KOLAJI
Aradan bunca zaman geçtikten sonra Genco Erkal, eski dosta bir kez daha selam çakıyor. Dört aydır üzerinde çalıştığı Ben Bertolt Brecht kabaresini  Erkal, önceki gün sahnelemeye başladı. Brecht’in şiir, öykü ve  şarkılarından bir kolaj yapan Erkal, Tülay Günal ile birlikte rol alıyor  kabarede. Genco Erkal “Yapılan anketlere göre çağımızda Shakespeare’den  sonra en çok oynanan yazar Brecht. Özellikle 20. yüzyılın son otuz  yılında. Bunun bir nedeni var elbet. İzleyicinin kafasını, yüreğini  derinden etkileyen bir yazar. İnsanın toplumla olan ilişkilerine çarpıcı  yorumlar getiren, daha insana yaraşır, savaşsız, sömürüsüz bir dünyanın  kurulması yönünde izleyicisini aydınlatan, doğru sorular soran bir  yazar” diyerek Brecht’in ‘önemini’ ve eserlerinin güncelliğini hep  koruduğunu anlatıyor. Tabii, 15 yıldır Genco Erkal’ın Brecht’in bir  oyununu sahnelememesi usta tiyatrocuda bir eksiklik hissi uyandırmış.  “Tiyatro yaşamımı derinden etkileyen yazarlarım var. Yıllar boyu ne ben  onların peşini bırakırım, ne de onlar beni. Bunlardan biri Nazım Hikmet,  biri Aziz Nesin, biri de Brecht” diyen Erkal, Brecht’in dünya  görüşüyle, tiyatro kuramıyla kendisine ve Dostlar Tiyatrosu’na hep yol  gösterdiğini söylüyor.
BU OYUN BARIŞA ÇAĞRI
Peki Brecht, yaşasaydı içinde bulunduğumuz zamanları nasıl yorumlardı?  Cevap ‘Ben Bertolt Brecht’im diyen Genco Erkal’dan geliyor: “Gelecek  Kuşaklara adlı şiirinde Brecht ‘Gerçekten yaşamaktayım karanlık bir  çağda’ diyor. Ben de öyle görüyorum. ‘İnsanların nasıl alınıp  satıldığını gördüm insan pazarlarında’ diyor, ben de görüyorum. ‘Halkın  ekmeğidir adalet. Bozuk adalet, yeter artık. Acemi ellerde yoğrulan, iyi  pişmemiş adalet, yeter’ diyor. Aynen katılıyorum. Savaş tamtamlarının  yeri göğü inlettiği bir coğrafyada yaşıyoruz. Her zamandan çok barışa  ihtiyacımız var. Bu oyun barışa çağrı, savaşa karşı yürekli bir uyarı.”
BERTOLT BRECHT’E YAKINDAN BAKIN
Genco Erkal, Brecht’i yeniden gündeme getiriyor. Ama eğer yazarı daha yakından tanımak isterseniz Habitus Kitap’tan çıkan Yeni Başlayanlar İçin Bertolt Brecht adlı  çizgi kitap tam size göre… Kitapta bugün bile çoğu tiyatro akımını ve  tiyatrocuyu etkileyen Brecht’in, yaşamı, eserlerini ortaya koyduğu  süreç, yaşadığı dönemdeki tiyatronun nefes almasını sağlayan epik ya da  diğer bir tanımlamayla diyalektik tiyatronun ortaya çıkışı, yazarın  yaşadığı çalkantılı dönemin atmosferiyle birlikte aktarılıyor. Ki bu  önemli. Çünkü Brecht bir Alman olarak iki dünya savaşına tanıklık ettiği  gibi, ülkesindeki Nazi iktidarına karşı olan muhalefetiyle de ülke  yönetiminin sevmediği sanatçılardan biri olarak ön plana çıkmıştı.
 
								
				 
					 
						
		
 
	
											 
	
											