Klasik Müzik Kuklayla Buluştu

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Biri kukla sanatçısı, biri de piyanist. Yakın bir zamanda güçlerini birleştirip TRUP’u kurdular. Amaçları çok basit ve anlaşılır: Farklı disiplinlerdeki sanatçıları bir araya getirmek ve ortak üretimlere olanak sağlayacak bağımsız bir platform yaratabilmek… Şimdi de kukla sanatıyla klasik müziği buluşturan ‘Küçük Bir Kukla Süiti’ adlı performansla ‘merhaba’ demeye hazırlanıyorlar. Performans, Barok ve Klasik dönemlere damgasını vurmuş beş bestecinin, Vivaldi, Handel, Bach, Mozart ve Beethoven’ın hayatlarını sahneye taşıyor. Çağrı Yılmaz ve K. Batu Ekmekçi’yle TRUP’u ve Küçük Bir Kukla Süiti’ni konuştuk.

Trup nasıl doğdu?

Çağrı: TRUP, Ortaçağ ve sonrasında dini yasaklar yüzünden ya da azınlık oldukları için gezmek, dolaşmak zorunda kalan, oyuncu, müzisyen, dansçı ya da en genel anlamıyla performansçılardan oluşan gezici topluluklara denirdi. Günümüze gelene kadar da gezici olsun olmasın, tiyatro gruplarını karşılayan bir terime dönüşmüş. Oysa bugün tiyatro ve performansla uğraşan pek çok grup ya devlete bağlı ya özel kişilerin himayesinde ya da bir biçimde kurumsallaşmış yapılar. Bunu belirleyen asıl etkenin ekonomik ve elbette politik olduğu yadsınamaz bir gerçek. Biz de bir yandan kelimeyi gerçek anlamına kavuşturmak bir yandan da sanatçıların ortak üretimlerini bağımsız bir alanda oluşturabilecekleri bir platform yaratmak amacıyla bu isimle yola çıktık.

İlk projeniz de klasik müzikle kukla sanatını buluşturan bir oyun.

Çağrı: Aslında ortaya çıkan iş ‘oyun’ olarak tanımlansa da aslında bir performans izliyoruz. TRUP’u kurarken ve ‘Küçük Bir Kukla Süiti’ni yaratırken altını ısrarla çizdiğimiz şey de yaptığımız işin bir performans olduğuydu.

Oyunda hiç söz yok; yalnızca hareket ve müzik kullanıyorsunuz. Neden böyle bir yöntemi tercih ettiniz?

Batu: Müziğin de kuklanın da kendi dilleri var. Biz sadece bu dillerin olanaklarını buluşturmak istedik.

Klasik müzik ve kukla sanatı gibi iki farklı disiplini buluştururken nasıl bir kurgu izlediniz?

Batu: Kurgu sürecini, “Önce müzikleri seçelim, sonra ona uygun kukla yapalım” deyip de birbirinden ayrı tasarlayıp geliştirmedik. Aylarca süren masa başı çalışmaları ve bunun sonucu gelişen ortak dil, kurgu aşamasını da kendiliğinden çözdü. Çalışma sürecinde, kukla ve müzik kurgusu birbirini çok fazla etkileyip dönüştürdü. Mesela, başlangıçta çok minimal bir sahne düşünmüştük ama provalar ilerledikçe bunun bir hayli dışına çıktık.

TRUP’un bundan sonraki projeleri neler olacak?

Çağrı: ‘Küçük Bir Kukla Süiti’nin bitişinde bundan sonraki projeye dair bir ipucu veriyoruz zaten… Ama TRUP, statik bir yapı değil; başka sanatçılara ve projelere de açık bir platform. Bu yüzden zaman içinde kendini belirleyecek, değişecek, dönüşecek ve değdiği insanların artmasıyla yeni yeni işler üretecek.  (trup.perform@gmail.com)

Küçük Bir Kukla Süiti, bu akşam 20.30’da Mekan Artı’da, 28 Mart’ta ise Maya Sahnesi’nde.

Radikal / Mehmet Uğur Yüksel

Paylaş.

Yorumlar kapatıldı.