Drag Queen Nir Paldi Neden İsrail-Filistin Sorununu Ele Alıyor?

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Mimesis Çeviri / Sanatçılar genelde İsrail-Filistin meselesine kafa yorarken dans grupları ve drag queen* kullanmazlar. Ancak bu tam olarak İsrail doğumlu Nir Paldi’nin yeni, tartışmalara yol açan şovunun yaptığı şey.

Guardian. 18 Şubat 2014, Çeviri: İlke Albar

Ballad of the Burning Star, Nir Paldi far right‘Drag queen olmak o kadar büyük bir özgürlük sağlıyor ki’…. Ballad of the Burning Star [Yanan Yıldızın Türküsü], yazan Nir Paldi, sahnenin en sağında. Fotoğraf: Alex Brenner

İsrail-Filistin sorunu ele alınırken epik, umutsuz, neredeyse sessiz sinemadan, uzlaşmaz politikalara dair bitmek bilmez destanlara dek pek çok sanat formu kullanıldı; peki ya altın lame bir gece elbisesi giymiş bir adam tarafından yönetilen, göz kamaştırıcı, gülünç ve kışkırtıcı bir kabare?

Karşınızda Ballad of the Burning Star [Yanan Yıldızın Türküsü], işgalin İsrailli ve Filistinli insanlar üzerinde psikolojik etkilerinin anlaşılması yolunda yoğun duygu yüklü bir deneme. Şovun geçen yaz Edinburgh Festivali’ndeki başarılı gidişatı sırasında da bazı tartışmalar yaşandı, bazı insanlar Yahudi düşmanlığı sezdiklerini iddia ederek gösteriyi terk etti ve bir seyirci tartışabilmek için sahnedeki akışı durdurmaya çalıştı.

Burning Star bir İngiltere turuna başlarken, -oyunun yazarı, yönetmenlerinden biri ve başrolü- Nir Paldi oyunun düşmanca algılanabileceği konusunda iyimser görünüyor: “Bu benim için İsrail ve Filistin hakkında konuşmak değil, hayatım, büyüdüğüm yer ve gerçekliğim üzerine konuşmak.”

İsrail’de doğup büyümüş olan Paldi daha sonra İngiltere’de yaşamaya başlıyor ve birine nereli olduğunu söylemenin “havaya bir arı kovanı atmak” gibi olduğunu fark ediyor: “İnsanlar size durum hakkında ne düşündüklerini anlatmak istiyor ve sizden de düşündükleriniz hakkında açık olmanızı bekliyorlar.” Paldi, hiçbir zaman böyle bir özgüveninin olmadığını söylüyor. “Küçük bir çocuk olduğum zamandan beri, olup bitenlerin bu denli aptalca oluşuna karşı bir öfke, bitmeyen bir acı ve hayalkırıklığı duyuyorum. Ancak bir saniye sonra, duygularım daha ben onları tanımlayamadan değişiveriyor.”

“Önce İsrailli politikacılara ve hiçbir şey yapmayan insanlara kızardım ve çok suçlu hissederdim. Ama bir saniye sonra, fırsatları harcayan ve otobüsleri patlatan Filistinlilere kızar dururdum. Ama yine bir saniye sonra, ‘Füzeler İsrail’in topraklarına düşüyor, neden misilleme yapmasınlar ki?’ diye düşünürdüm. Bu iç seslerim beni delirtirdi.”

Burning Star, Paldi’nin bu çelişkileri çözme mücadelesi. Şov için çalışmalar 2012’de altı hafta süren konuşmalarla başladı. Bu konuşmalarda Paldi İsrail’deki deneyimlerini, Ad İnfinitum Theatre’daki partneri ve sanat yönetmeni George Mann’a aktarıyordu. Paldi bu noktada uzun bir araştırmaya gereksinim duyduklarını belirtiyor: Pek çok yüzyıla yayılan referanslara dayanmadan, İsrail hakkında bir şey söylemek imkansızdı.

Paldi’nin bu çalışmaların sonucu olarak ortaya çıkardığı 20 dakikalık otobiyografik solo ona iki şey öğretti. Birincisi: “Burada durup hayatım hakkında sızlanamam-İsrailli bir Yahudi olarak, normal bir hayat sürdüm.” O 80’lerin ortasında işgal edilmiş topraklarda yaşadı (ebeveynlerinin durumdan ekonomik olarak faydalandığını itiraf ediyor), ama gençlik yıllarını kozmopolit bir şehir olan Tel Aviv’de geçirdi. Hatta askerliği bile sorunsuzdu: yoksul çocuklara tiyatro öğretiyordu. Peki ya ikinci ders? O drag queen olarak sahneye çıkmak istiyordu. “Size o kadar çok özgürlük veriyor ki,” diyor- ve bu özgürlük tam da Burning Star’a havailik, uçuculuk kazandıran Star karakterinin tadını çıkardığı bir şey: “Eğer o birinin alındığını görürse, hiç de umrunda olmaz.”

Nir Paldi in Ballad of the Burning Star“Bağlantı kurmak istediğim şey karmaşanın ta kendisiydi” – Ballad of the Burning Star, Nir Paldi. Fotoğraf: Alex Brenner

Star karakterinin iyice bilenmesi için iki uzun prova süreci daha gerekliydi, Star, Camp David isimli bir müzisyenle ve dans grubu Starlets’le – bu grup askeri üniformalar giyiyor ve otoriter Star tarafından sürekli acımasızca cezalandırılıyordu- sahneye çıkıyordu. Geçen yılın ilk zamanlarında şov Londra’da arka arkaya dokuz gün sahne aldı ve her performanstan sonra Paldi seyircilerin tepkisini öğrenmek için fuayeler düzenledi. Bir gece, yaşlı bir Alman Yahudi kadınla karşı karşıya geldi. Paldi onun ne kadar kızgın olduğunu anlatıyor: “Dedi ki, ‘Bütün ailem Auschwitz’de öldü.’”. Paldi’nin ailesi de Doğu Avrupa’dan İsrail’e 20. Yüzyılın başında göç etmişti, büyük büyük babalarından biri İsrail’in en tanınmış ressamlarından biriydi. “Bu beni gerçekten sarstı-aynı zamanda da kararlı hissettirdi. İyileşmeye ve yolumuza devam etmeye başlamalıyız, kendimize kurbanlar değil iyileşen insanlar olarak bakmalıyız. Filozof Yesyahu Leibowitz Katliamın Almanların problemi olduğunu hissetti ve haklı: bu çok doğru bir tespit ancak İsrail’de kimse bunu görmüyor. Ortada süregelen bir körlük var”

Paldi, Başbakan Yitzhak Rabin’in, onun barışa giden hareketinden dehşete düşen sağ kanat bir Siyonist tarafından 1995’te katledildiğinden beri İsrail’in eskisi gibi olmadığını söylüyor. “Gösteride, suikast komik bir üslupla ele alınıyor. Ancak bu ülke için korkunç bir travmaydı. Her şeyin iyiye doğru gideceğine doğru bir umut filizlenirken, bum! Umutsuzluk geliverdi.” Paldi hala İsrail’deki ailesini yılda iki kez ziyaret ediyor ve her gittiğinde “havadaki baskı ve acı”yı hissediyor. Ne olması gerektiği konusunda oldukça açık görüşleri var: “İşgali durdurun, eğer bu her gün otobüsler patlayacak anlamında gelse bile, bu bizim için, insanlar için daha iyi.”

Paldi şovu İsrail’e de taşımak istiyor, ancak destekleyecek bir tiyatroya ihtiyacı olacağını da biliyor. Bu arada Paldi, şovun kendi başına bir şeyleri çözmeye kalkışmamasından da oldukça memnun: “Belli bir duygu ya da düşünceyi ifade etme arzumu yitirdim-bağlantı kurmak istediğim kargaşanın ta kendisiydi.” Tartıştığı noktanın bu kadar dengeli oluşu da, Burning Star’ın en büyük gücü.

* Ç.N.- drag queen: Kadın kıyafetleriyle sahne alan biyolojik erkek sanatçı.

Paylaş.

Yanıtla