Düzen Sırf Sizin Hatırınız İçin Var…

Pinterest LinkedIn Tumblr +

1170038_f67cc8bb5f475de584dff78d92b961cfBetül Memiş’in BGST’nin yeni oyunu “Kim Var Orada / Muhsin Bey’in Son Hamlet’i” üzerine HaberTürk’te yayınlanan yazısının bir bölümünü paylaşıyoruz.

BGST, sezona selamını yeni oyunu “Kim Var Orada / Muhsin Bey’in Son Hamlet’i” ile veriyor ve devam ediyor; oyun, tiyatromuzun Osmanlı’dan Cumhuriyet’in ilk zamanlarına kadar uzanan dönüşüm sürecini tartışıyor…

“Düzen sırf sizin hatırınız için var. Göz önünde bulundurduğunuz bütün avantajları ve ön yargıları bildikleri halde tanıdıklarınızın bulunduğu bölgeyi asla terk etmeyişinizin nedeni de bu düzen. Onları binlerce kez tasvir ettiniz. Tüm satırlar şimdi içinizde sessiz bir ceset gibi yatıyor. Çoğumuzun içinde hâlâ yeterli oranda hayat gizli, şayet kendimizi bulmak için zaman ayırırsak!” Mail’ime düşen ela’nın son kelamı üzerine başladım güne ve geceye… (Es notu: Bu paragraf hangi üstada aittir bilinmez ama buradan en temizinden eyvallah.) Ortaya karışık mevzular trekking ededursun, bizde hemhal kulakların pasını silen The Sound Defects – “The Iron Horse” full albümü ile oluyor. Hani şimdi Güney Amerika’nın bilmediğimiz topraklarında yahut yollarında, bu şarkıyı dinleyip, bilmediğimiz arpalardan içip, yine bilmediğimiz arpalardan yiyip, tanımadığımız adamların, kadınların kelamına ermek vardı diyerek geliyorum sadedime…

KİM VAR ORADA / MUHSİN BEY’İN SON HAMLET’İ

“Diyelim ki Muhsin Ertuğrul bir gece vakti masasının başında oturmuş anılarını kaleme alıyor. Ama kişisel bir tarihi değil, tiyatromuzun tarihini anlatıyor… Ve diyelim ki maziden iki hayalet beliriyor hayalinde: Biri ilk hocam dediği dostu ‘Vahram Papazyan’, diğeri hiçbirimizin adını bilmediği bir kadın tiyatrocu… Fakat bu eski dostlar, eski zamanların tozuyla değil; yeni bir teklifle geliyorlar Muhsin Bey’in karşısına: ‘Son bir kez daha ‘Hamlet’ oynayalım! Mazide olduğu gibi…’ Muhsin Bey, bu teklife ne yanıt vereceğini düşünedursun hayalinde dirilttiği bu eski dostları sayesinde geçmişiyle de hesaplaşıyor. Sadece kişisel tarihiyle değil tabii, tiyatromuzun tarihiyle de…” Boğaziçi Gösteri Sanatları Topluluğu (BGST), sezona selamını yeni oyunu “Kim Var Orada / Muhsin Bey’in Son Hamlet’i” ile veriyor ve devam ediyor; “Kim Var Orada, tiyatromuzun Osmanlı’dan Cumhuriyet’in ilk zamanlarına kadar uzanan dönüşüm sürecini tartışıyor. Bu bağlamda Ermeni tiyatrocularımızın serüveni, kadınların sahne mücadelesi, gerici saldırganlık ve sansür gibi sanat üzerindeki baskılar oyunun değindiği temaları oluşturuyor.”

BGST EKİBİ YİNE ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYMUŞ

Hadi, itiraf edelim; BGST ekibi, yine elini taşın altına koymuş ve ortaya beyin loblarında parlatıcı geçmiş analizleri çıkarmış. 80’li yılların başından günümüze ince ve derinlikli işlerin peşinde olan BGST, sanırım bunca yıllık tecrübesini konuşturuyor yine sahnede. Günümüz sanatın, -hadi mevzumuz tiyatro olduğundan oraya dönelim- tiyatronun ne halde olduğu ortada. Şehir, devlet ve özel tiyatrolar ile onları dikize yatmış bizler neyin peşindeyiz acaba!? Hoş, bu sorunun cevabı da derya denizdir ama şimdilik bulunduğumuz boyuttan devam! Oyuna dönersek de; Türkiye’den öte, dünya literatürüne girmiş bir tiyatro adamından söz ediyoruz Muhsin Ertuğrul; Darülbedayi-İstanbul Şehir Tiyatroları’nı kurmuş ve sonrasında sayısız kez yönetimden uzaklaştırılmış ya da vazgeçip, istifa etmiş bir sanat adamından…
Üstat Muhsin Ertuğrul kadrajında ve BGST yorumunda, tiyatro tarihimize geniş kapsamlı bir eleştiri gerçekleştiren oyun, bence bugüne kadar altı çizilmemiş pek çok ayrıntının da büyüteci kıvamında. Böylesine bir hikayeyi sahnede deşifre etmeye çalışmak bile seyirciyi yorabilecek kalibredeyken; BGST, tam tersi, her zaman olduğu gibi mevzuyu abartısız oyuncu, dekor, kostüm ve anlatımıyla gözler önüne sermeyi başarıyor. “Kim Var Orada / Muhsin Bey’in Son Hamlet’i” adıyla da müstesna bir oyun aslında, tiyatro tarihinin üstadı Shakespeare’in ünlü ‘Hamlet’i; -üşenmeyip hatırlasak- nöbet tutan iki askerin sabah ayazında bir ses duyup “kim var orda?” nidasıyla başlar ve sonrasında olaylar gelişir. İşte bu minvalde ekip de Muhsin Ertuğrul karakterine bu soruyu sorduruyor ve macera başlıyor; hem Muhsin Ertuğrul hem de biz izlekler için… Tiyatroda sinemadaki gibi flash-back yapmak pek elverişli / kolay olmaz ama BGST, mevzuyu bozmadan misafir ediyor bizleri ve yeniden yad ediyoruz tiyatroyu bugünlerde sayelerinde konuşabildiğimiz Vahram Papazyan, Aruşyak Papazyan, Mardiros Mınakyan, Elize Binemeciyan ve daha nicelerini. Ayrıca tiyatro tarihinde bugüne kadar es geçilmiş belki de cesaret edilememiş pek çok soruyu da özeleştiriyi de yaptırıyor metin. Bu da bir nevi yüzleşmemiz oluyor. Hakikat öyle yemesi ve yutulması kolay bir lokma olmadığından, umarım birilerinin boğazındaki nefesi kesilmez. Şimdilik insan yavrusuna bahşedilmiş iki özellik olan ‘unutmak’ ve ‘alışmak’ kotasından devam.

  İKİ ARADA BİR DEREDE BIRAKMADAN MUAZZAM ANLATIM

Aslında oyunun çok da meramını anlatmaya gerek kalmıyor, zira BGST, dertlerini ve neden bu oyunla sahnede endam etmek istediklerini pek güzel anlatmış. Bize de gidip, en âlâsından dikize yatmak düşüyor. Ve tabii ki oyunculuklar tertemiz ve pürüzsüz bir anlatımla yüceltiyorlar metni: Banu Açıkdeniz, Cüneyt Yalaz, İlker Yasin Keskin’i tebrik ediyorum, biz izlekleri iki arada bir derede bırakmadan muazzam anlatımları için. Oyunun künyesine gelirsek; metin ve reji: Ekip Çalışması (Banu Açıkdeniz, Cüneyt Yalaz, İlker Yasin Keskin, Özgür Eren), metin düzenleme: Cüneyt Yalaz, İlker Yasin Keskin, dekor: Özgür Eren, ışık: Levent Soy, Özgür Eren, kostüm: Banu Açıkdeniz, Duygu Dalyanoğlu, müzik: Aybars Gülümser, fotoğraf: Kenan Özcan, Deniz Aydın, proje danışmanı: Ömer F. Kurhan. Kısaca; BGST dans, müzik, tiyatro, yayınladıkları ve seçtiği hemhallikler olsun pek çok mevzuda algı kapılarını açmaya devam ediyor, hem de bunu belli başlı çekincelere sığınarak kelam eden bünyeler gibi yapmadan, korkusuzca ve haddini bilerek… Malum bu coğrafyada pek çok insan yavrusu haddini bilme güzergahında hadsizlikler kralı ya da kraliçesi… Şimdilik eyvallah! Ajandaya not: Oyun, 12 Ocak, saat 20.30’da, Moda Sahnesi’nde. Program takibi için: www.bgst.org/tiyatro

Paylaş.

Yorumlar kapatıldı.