
“Ajans, yasalara karşın projede ısrar etmeseydi süreç acaba bu noktaya gelir miydi” diye soran Akmen, Koruma Kurulu’nun, 31 Aralık 2009 tarihinde AKM’nin mevcut haliyle onarımı yolunda aldığı karara Ajans tarafından uyulmadığını hatırlatarak, 14 Ocak 2010 tarihinde gereksinimlerle ilgili Bakanlıkça koruma kuruluna başvurularak vaziyet planı onayı gerçekleştirildiğini öne sürdü.
Ajans’ı, istediği proje gerçekleşemedi diye konuyu askıya almakla, uykuya yatırmakla; yeni bir ihale yapmak yerine, ödeneğin bittiğini söyleyip aradan sıyrılmakla suçlayan Üstün Akmen, AKM için hazırlanan projenin yanlış olması nedeniyle iptal olması üzerine gösterilen tepkinin ödeneği yok ederek “bertaraf” edilmesini sert bir dille eleştirdi.
İstanbul Atatürk Kültür Merkezi onarımı için çeşitli Bakanlıklar, kurum, kuruluş, sivil toplum örgütü ve benzin gelirlerinden elde edilen maddi kaynakların bugüne kadar nerelere sarf edildiğini sorgulayan yazar, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısına suç duyurusunda bulundu.
Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun 65 (a) maddesi kültür ve tabiat varlıklarını tahrip edenlerle ilgili 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası uygulanmasına amir olduğuna göre, Atatürk Kültür Merkezi’nin bu halde bırakılmasının da kültür varlığının tahrip olması anlamına geldiğini iddia eden Üstün Akmen, ayrıca Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun ilgili maddesinin Ajans hakkında uygulanmasını İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı’ndan istedi.