Ferah Saz’ı Susturan Gece

Pinterest LinkedIn Tumblr +

[Simay Gözener’in Cumhuriyet Gazetesi’nde yayımlanan ve Tuba Ünsal ve Özen Yula ile gerçekleştirdiği söyleşinin bir kısmını okurlarımızla paylaşıyoruz. ]

Zamanda yolculuğa çıkıp, Antep mutfağından eşsiz lezzetler ve Ferah Saz eşliğinde an be an 80 Darbesi’ne doğru yol alıyoruz. Artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı bir miladı konu edinen, Özen Yula’nın yazıp yönettiği, Tuba Ünsal’ın yapımcılığını üstlenip, rol aldığı “Sonbahara Son Güller” adlı oyun 18 Şubat’ta, Küçükçiftlik Park’ta tiyatroseverlerle buluşuyor.

Tarih: 11 Eylül 1980, Yer: Gaziantep… Yangın yeri olan yüreklerin sesini bastıracak sazlı sözlü bir fasılın tam ortasında, efkâra kapılmış Seniha, gözü yollarda Fitnat, tutunmaya çalışan Lebibe, Cemile ve assolist Feyruz… Evet, her biri rengarenk kostümlerinin içinde ve olacaklardan habersiz, sahnede… Acılarla dolu 80 Darbesi’ne adım adım yaklaşan geceyi; yemeğiyle, şarkılarıyla, sahnesiyle bambaşka bir deneyimle yaşatacak “Sonbahara Son Güller” adlı oyun seyircisi ile buluşmak için gün sayıyor. Biz de seyircisine farklı bir deneyim yaşatacak olan oyundan yola çıkarak 80 Darbesi’ni, ardında bıraktıklarını, bugünün Türkiye’sinde tiyatro yapmanın, hele bir de kadın yapımcı olmanın zorluklarını ve aklımıza takılan pek çok soruyu Tuba Ünsal’a ve Özen Yula’ya yönelttik. Şimdi söz sırası onlarda:

– 11 Eylül 1980… Yüzlerde tebessümün olduğu o son geceyi konu edinen “Sonbahara Son Güller” adlı oyunda seyirciyi neler bekliyor?

Tuba Ünsal: Özen Yula’nın incelikle işlenmiş metnine eşlik eden hem sesiyle hem oyunculuğuyla şahaneler yaratan oyuncu kadrosuyla sahnelediğimiz oyunumuzun içinde olan fasıl, oyun bittikten sonra da seyircimizi eğlendirmeye devam ediyor. Seyirciyi her şeyin ötesinde güzel ve farklı bir tecrübe bekliyor.

– Sizin yapımcı ve oyuncu; sizin de yazar ve yönetmen olduğunuz oyun sizi nasıl bir araya getirdi?

T. Ünsal: Özen’le yollarımız bundan yıllar önce, benim tiyatro yapımcılığı yapmaya başlamamla kesişti. Tiyatronun içindeki önemli insanları, güzel metinleri, iyi oyunları ve prodüksiyonları öğrenmeye ve buna zaman harcamaya başladığım dönemdi. Özen’i arayıp, tanışmak istedim. Arkadaş olduk. Sonra birlikte oyunlara gitmeye başladık. Yıllar içinde de beraber bir şeyler yapmanın hayalini kurduk ve sonunda “Sonbahara Son Güller” de birlikte yol almaya başladık. Bu metni bir tecrübe tiyatrosu olarak kurgulamak ikimizi de çok heyecanlandırdı.

Özen Yula: Tuba’nın tiyatroya olan sevgisini ve oradaki varoluş sürecini takip ettim hep. Bir konuşmamız esnasında “Sonbahara Son Güller” geldi aklıma ve “şöyle bir oyun var, bakar mısın buna?” dedim. Yapımcı olarak hemen ilgilendi ve okudu. Bir araya geldiğimizde de ondan Seniha rolünü oynamasını istedim. “Adı Aylin”e de hazırlanmaya başladığı için düşündü önce. Sonra, kabul etti. Her birini gerçekten izlediğim ve sevdiğim oyuncu arkadaşlarım da oyuna dâhil olunca süreci başlattık.

Devamı için tıklayınız.

Cumhuriyet

Paylaş.

Yanıtla