Müziğe Şiddeti de Bu İktidar Yarattı

Pinterest LinkedIn Tumblr +

(Işıl Çalışkan’ın Birgün’de yayımlanan haberinin bir bölümünü okurlarımızla paylaşıyoruz.)

Müzisyenlere yönelik şiddet olaylarının ardı arkası kesilmiyor. Müzisyen Onur Şener’in istek şarkıyı çalmaması nedeniyle katledilmesinin yankıları sürerken, ülkenin dört bir yanından gelen darp ve şiddet olaylarına bir yenisi ekleniyor. Son iki ayda 6 müzisyen şiddete maruz kaldı.

İstek şarkı çalmaması gerekçesiyle katledilen Onur Şener, ikinci kez ‘çiftetelli’yi çalmadığı için darp edilen Özkan Süslüer, İzmir’de kimliği belirsiz kişilerce katledilen Şener Esen, Gaziantep’te Kürtçe müzik çaldığı için saz çalarken yüzüne tekme atılıp sazı kırılan Erdal Erdoğan bunlardan birkaçı. En son Piiz grubunun davulcusu Mehmet Dudarık, sahne aldıkları mekânın çıkışında darp edildi. Dudarık’ın tedavisi sürüyor. Müzisyenlerin can güvenliğinden duydukları endişeyi dile getiren müzik meslek birlikleri yetkilileri, bunun toplumsal bir sonuç olduğunu ifade ediyor.

Hatay’da yaşadığı şiddet olayıyla gündeme gelen sokak müzisyeni Yusufcan Karagündüz (26), BirGün’e konuştu. Can güvenliğinden endişe duyduğunu ifade eden Karagündüz, yaşadıklarını şöyle anlatıyor: “Hayat Antakya’da Barlar Sokağı’nın girişinde arkadaşımla müzik yapıyorduk. İnsanlar bizi dinlemek için etrafımıza toplanmıştı. Epey kalabalıktı. Bir yurttaş istek parça talebinde bulundu. Şarkıyı bilmiyordum, bunu kendisine de söyledim. İlerleyen saatlerde müzik bittikten sonra beni tek başıma yakalayıp darp ettiler. Şikâyetçi oldum. İfadeleri alınıp bırakıldı. Suçlunun cezasını çekmesi çok önemli. İfadesi alınıp bırakılmamalı.”

Medyada yaşadığı olayın yeterince yankı uyandırmamasından yakınan Karagündüz, “Artık müzisyenlere saygı duyulmuyor. İnsanlar iyice tahammülsüzleşti. Özgür ve müzisyenlere saygı duyulan bir ülkede müzik yapmak isterdim” diyor.

BİREYSEL DEĞİL TOPLUMSAL

Bağlantılı Hak Sahibi Fonogram Yapımcıları Meslek Birliği (MÜYAP) Genel Koordinatörü Bülent Forta, müziğin yasaklanmasının ve müzisyenlerin itibarsızlaştırılmasının böyle bir şiddet ortamı yarattığını belirtiyor. Şiddet olaylarının bireysel değil toplumsal olduğuna vurgu yapan Forta, “Türkiye’de özellikle eğlence mekânlarındaki mafyatik ilişkilerin artması ve şiddet ortamının buna benzer bir şekilde kışkırtılmasıyla ilişkili. Ülkedeki kanunun ve yasaların buna imkân tanıması, hukuksuzluk gibi faktörler burada görünür oluyor” diye konuşuyor. Forta, çözüm önerilerini şöyle sıralıyor: “Daha tanımlanmış cezalar konulmalı. Müzisyenlerin bu toplumda gerçekten değerli insanlar oldukları üzerinden bir ortam yaratılmalı. Sadece müzisyenler de değil, sağlık çalışanları da şiddetin bir parçası haline getiriliyorlar. Bu mevcut iktidarın yarattığı ortamla da paralel bir şey.”

HER KAPI YÜZÜMÜZE KAPANIYOR

Müzik Yorumcuları Meslek Birliği’nin (MÜYORBİR) Teknik Bilim Kurulu Başkanı Sevinç Eratalay, ise “Eskiden birbirine saygı duyan bir insan topluluğu vardı. Şimdi çok tahammülsüz ve saldırgan bir toplum olduk. Eğlence yerlerine gidenlerde, ‘Parayı verdik biz istediğimizi yaptırabiliriz’ kültürü gelişti. Emeğe saygı duymayan insanlar türedi. Bu da tamamen yönetime, yöneticilere, sisteme bağlı bir şey” ifadelerini kullanıyor.

Birgün

Paylaş.

Yanıtla