Emre Koyuncuoğlu’nun “Halide: Words Of Flame” Oyunu Münih’te Prömiyer Yaptı

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Esra Dicle

Yeni Tiyatro Dergisi’nin bu yıl 10.su düzenlenen “Emek ve Başarı Ödülleri” 2 Haziran Cuma günü Caddebostan Kültür Merkezi’nde yapılan törenle sahiplerini buldu. Bu törende Emre Koyuncuoğlu, Halide Edib Adıvar üzerine yazdığı ve yönettiği Halide: Words of Flame (Halide: Ateşten Kelimeler) oyunu ile “Uluslararası Başarı Ödülü”nü aldı.

Oyun dünya prömiyerini Female Peace Palace (Kadın Barış Sarayı) Festivali kapsamında 20 Nisan’da Münih’te yaptı. Munich Kammerspiele ile şehrin kültürel tarihine yönelik geniş bir belge ve edebiyat arşivine sahip olan araştırma kütüphanesi Monacensia’ın birlikte düzenlediği Female Peace Palace; 1915’te, 12 ülkeden aralarında sanatçı, doktor ve aktivistlerin de bulunduğu yaklaşık 1200 kadının, dünya siyasetine dair taleplerini iletmek için Lahey’deki Barış Sarayı’nda toplanmalarından ve ilk “Uluslararası Kadın Barış Kongresini” hayata geçirmelerinden ilham alan bir organizasyon. Tarihî bir buluşmayı sahne üzerinde yeniden kurgulayarak bugünün koşulları ve sorunları karşısında seyirciyi benzer bir biçimde harekete geçirmeyi amaçlayan bu girişim, yüz yıldan fazla bir süre sonra geçmişe ve geleceğe aynı anda uzanan bir yaklaşımla feminist tarih yazımına yeni perspektifler açmayı vadediyor. Festivalde; Kammerspiele’in sezon içinde prömiyer yapmış olan, çeşitli toplumsal ve tarihsel bağlamlardaki kadın mücadelelerine ayrılmış üç oyunun yanı sıra Jessica Glause’un 20. yüzyılın başında Münih’teki tarihi kadın hareketini araştırdığı oyunu Bavarian Suffragettes; Zagrebli yönetmen Tea Tupajić’in Yezidi kadınlarla iş birliği içinde kadına yönelik şiddete dair hazırladığı belgesel Licht; Mirian İbrahim’in Afro-Amerikan kadın hakları savunucusu Mary Church Terrell’in hikâyesinden hareketle günümüzde kolonileşme ve eril-beyaz alanın işgali üzerine hazırladığı oyunu in my hands I carry ile birlikte Emre Koyuncuoğlu’nun Halide Edib Adıvar üzerine sahneye koyduğu Halide: Words of Flame oyunu da yer aldı ve oyun üç kez seyirci karşısına çıktı. Münich Kammerspiele’nin 22-23 oyun sezonunda ve aynı zamanda festival kapsamında prömiyerleri gerçekleştirdiği bu dokuz prodüksiyonun sahnelendiği bu festivalde; akademisyen, aktivist ve sanatçıların katılımlarıyla çeşitli sempozyum ve atölyeler de düzenlendi.

Fotoğraf: Gabriela Neeb

Halide: Words of Flame’de Halide Edib’in hayatı, tanıklıkları, eserleri, fikirleri üzerine çok katmanlı ve kapsamlı bir tartışma alanı açıldı. Halide Edib’in farklı dönemlerini canlandıran oyuncular Gülhan Kadim, Esme Madra ve Tilbe Saran; bir yandan Halide Edib’in Harap Mabetler, Dağa Çıkan Kurt, Handan, Sinekli Bakkal, Mor Salkımlı Ev, Memoirs of Halide Edib, Türk’ün Ateşle İmtihanı, Turkish Ordeal, Maske ve Ruh, Inside India, Turkey Faces West, Türkiye’de Şark, Garp ve Amerikan Tesirleri gibi metinlerinden alınmış bölümlerden oluşan bir oyunu prova ederken diğer yandan zaman zaman rollerini askıya alarak bu metinlerin barındırdığı ve bugüne kadar uzanan estetik, politik, tarihsel, kişisel meselelere dair dinamik ve hararetli tartışmalar geliştirdi. Halide Edib’i herhangi bir role indirgemeden, resmî anlatıların dışına çıkarak, farklı yönleriyle kavramayı amaçlayan oyunda, bu çoğulculuğa uygun bir anlatım dili tercih edildi. Halide’nin yaşamı boyunca birlikte tartıştığı Doğu ve Batı kültürlerinin estetik özelliklerini birleştiren bir sahne dili yaratılan oyunda meddah hikâyelerinden kuruluş mitlerine, Nasreddin Hoca’dan Shakespeare’e, masal ve rüyaların soyut estetiğinden belgesel tiyatro araçlarına kadar farklı teatral biçimlerin uyumunu içinde barındıran bir kolaj estetiği sunuldu.

Fotoğraf: Gabriela Neeb

Prömiyerin ardından Viola Hasselberg’in moderatörlüğünde yönetmen Emre Koyuncuoğlu, Halide Edib Adıvar’ın hayatının son 15 yıllık dönemine yakından tanıklık etmiş torunu Ömer Sayar ve oyunun da temel kaynağı olan Biyografisine Sığmayan Kadın: Halide kitabının yazarı İpek Çalışlar’ın konuşmacı olarak yer aldığı, seyircilerin de sorularıyla katıldığı bir panel gerçekleştirildi.

Ömer Sayar oyunu senaryo, kurgu ve oyunculuklar açısından çok iyi yapılmış bir iş olarak değerlendirdi: “Oyunla ilgili önceden bir bilgim yoktu, davet ettiler, izledik, oyun çok başarılıydı, sahneyi gözlerim dolarak izledim. Halide Edib üzerine yazılmış en mükemmel çalışma İpek Çalışlar’ın Biyografisine Sığmayan Kadın: Halide kitabıdır. Bu kitabın adı Halide’yi çok iyi ifade eder. Gerçekten de böyle farklı, aktif, çok yönlü bir hayatı anlatmak kolay değil. Oyunda Halide Edib’in hayatından çok önemli kesitler seçilip alınmış, çok uygun şekilde sıralanmış ve yansıtılmış. Bu da yaklaşık iki saatlik, takip edilmesi zor olabilecek bir oyunun çok dinamik, tempolu ve hiç sıkılmadan izlenmesini sağladı. Oyunu izlediğim yer seyircilerin tepkilerini de takip etmeme imkân veriyordu. Seyirciler oyuna iştirak ettiler, ilgi gösterdiler, güldüler, uzunca alkışladılar, yani sıkılmadan oyunu izlediler. Senaryo ve üç oyuncu da çok başarılıydı. Özellikle Halide’nin son dönemini oynayan Tilbe Saran çok etkileyiciydi.”

Fotoğraf: Gabriela Neeb

İpek Çalışlar da oyun ve sonrasında düzenlenen panel ile ilgili görüşlerini şöyle dile getirdi: “Emre Koyuncuoğlu’nun yazdığı oyunu ben çok beğendim. Duygu akışı, Halide’nin kendi ile hesaplaşmaları ve tartışmaları, sahneye konuş biçimiyle oyun herkesi memnun etti. Halide’yi bugün merak edenler için bu oyun onun çok incelikli bir yorumu. Tilbe Saran, Esme Madra ve Gülhan Kadim üç Halide sundular bizlere. Esme daha çok çocukluk ve genç kızlık, Tilbe Saran olgun yaştaki Halide’yi oynadı. Gülhan Kadim de millî mücadelenin Halide’sini canlandırdı. Tabii rol dağılımı katı çizgilerle ayrışmış değildi, geçişlerle, gidiş gelişlerle gayet hareketli bir oyun sahnelediler. Gülhan Kadim, asker kıyafetli onbaşı kılığı ile çok da benzemişti fotoğraflardaki Halide’ye. Okurunuzun, yazdığınız kitapla ilgili anlık duygularını görmeniz hissetmeniz mümkün değildir. Ama sahnedeki üç Halide de, seyircinin aldığı nefesten, kıpırdanışlarından sanki her şeyi hissediyorlardı. Dolayısıyla salonda olan bizler de… Oyun sonundaki panelde gayet canlı bir ortamda oyunu izleyenler bizi anlamlı sorularıyla kucakladılar.”

Fotoğraf: Gabriela Neeb

Prömiyer’in ardından Alman basınında oyun üzerine pek çok yazı yayımlandı. Nachkritik.de’de yer alan değerlendirmede Halide’nin tüm yönlerinin, çelişkilerinin, tarihin farklı eşiklerinde dile getirdiği farklı önerilerinin, erkek ve batı egemen bir toplumda bağımsız bir kadın olarak var olma mücadelesinin yoğun ve baş döndürücü bir performansla sergilendiği ifade edildi. Gülhan Kadim, Esme Madra ve Tilbe Saran’ın yüksek oyun enerjileri, sahne üzerinde farklı rollerin performans ve geçişlerinde gösterdikleri yetkinlik ile oyunun içeriği ve estetiği üzerine giriştikleri tartışmaların dinamiğine yer verilen yazıda Yasemin Erkalır’ın sahne tasarımının inceliklerine de değinildi. Merkur.de’de yayımlanan bir başka yazıda Halide’nin hayatının farklı evrelerinin düşünce ve eylem kırılmalarıyla birlikte canlı ve coşkulu bir biçimde sahneye taşındığı, oyuncuların güçlü performansları, İrem Nalça’nın silüetlerle yaptığı gölge oyunları ve animasyonların sahne atmosferini etkileyici kıldığı ifade edildi. Süddeutsche Zeitung’daki değerlendirmedeyse oyunun çok biçimli estetiğine, yüksek temposuna ve oyunculukların etkileyiciliğine değinildi.

Yazar-Yönetmen: Emre Koyuncuoğlu

Oyuncular: Gülhan Kadim, Esme Madra, Tilbe Saran

Dramaturgi: Esra Dicle

Gölge Oyunu-Animasyon: İrem Nalça

Sahne-Kostüm Tasarımı: Yasemin Nur Erkalır

Kukla-Maske Tasarımı: Hilal Polat

Müzik: Salih Korkut Peker

Paylaş.

Yazarın bütün yazıları için: Esra Dicle

Yanıtla